BİR GARİP NAKİL UYUMSUZLUĞU HİKAYESİ...

Isparta'da 51 yaşındaki Şehriban Altuntaş'a şiddetli karın ağrısı ve karın bölgesindeki şişlik nedeniyle 8 yıl önce gittiği hastanede siroz teşhisi konuldu. Aynı zamanda diyabet hastası olan Şehriban Altuntaş, karaciğer nakli için başvuruda bulundu. Bu sırada hasta kadının 3 çocuğundan ikisinin doku uyuşmazlığı nedeniyle annelerine organ bağışında bulunamayacağı belirtilirken, iddiaya göre şartları uyum sağladığı belirtilen oğulları gerekli testlerin ardından bıçak altına yattı. Yine Şehriban Altuntaş'ın iddiasına göre, bıçak altına yatan oğlun da nakil için uygun olmadığı söylendi.

"8 yıldır acı çekiyorum"

Şehriban Altuntaş, 8 yıl önce kendisine siroz teşhisi konulduğunu belirterek, "Karaciğer siroz hastasıyım. 8 sene önce karın ağrısı ve halsizlikle başladı ve rahatsızlığım 8 senedir devam ediyor. Karnım su ve ödem topluyor. İdrar yapamadığım zamanlarda şişip kalıyorum, ağrıdan duramıyorum" dedi. Kendisine doktorlar tarafından, organ naklinden başka tedavi yönteminin bulunmadığının söylendiğini dile getiren Şehriban Altuntaş, "Karaciğer nakli olman gerekiyor, büyük şehirlerden bir yere başvurun dediler. Antalya, İstanbul, İzmir, Ankara gibi bu dört ilden birine başvurun dediler. Biz, Antalya yakın olduğu için oraya başvurduk. 8 senedir nakil bekliyoruz, herhangi bir gelişme yok, her 3 ayda bir kontrole gidip geliyoruz" diye konuştu.

Nakil için Antalya'da bir hastanede yapılan testlerden sonra oğlunun karaciğerinin kendisine uyduğunun söylendiğini ileri süren hasta kadın, "Çocuklarımın üçü de baktırdı, 'bir oğlununki uydu' dediler. Oğlumu ameliyat ettiler, nakille karaciğerini verecekti. Sonra 'ciğeri lekeli' dediler, veremedi. 150 tane dikiş attılar, 3 gün içinde taburcu ettiler oğlumu, sonra da olmaz dediler" ifadelerini kullandı.

Nakil konusunda bağış beklediğini dile getiren hasta kadın, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Başbakan ve Sağlık Bakanı ile tüm yetkililerden sağlığına kavuşmak adına destek beklediğini söyledi.

"Günden güne o da eriyor, ben de eriyorum"

32 yıllık eşinin yatalak halde ve zor durumda olduğunu, gözünün önünde karısının da kendisi de günden güne eridiğini kaydeden Yüksel Altuntaş, "Hanımın çok zor durumda. Hanımımın bu durumuna çok acıyorum. Günden güne o da eriyor, ben de eriyorum. Buradan Sayın Cumhurbaşkanıma, Başbakanıma, Sağlık Bakanıma, milletvekillerime, Vali ve belediye başkanıma sesleniyorum; bize yardımcı olsunlar, bizim kolumuzdan tutsunlar. Eğer bizim kolumuzdan tutarlarsa benim hanımım iyileşecek, ben de diğer insanlar gibi olacağım" dedi. Günlerinin eşine bakmakla geçtiğini ifade eden Yüksel Altuntaş, "Evimin işlerini ben yapıyorum, evimi kendim süpürüyorum, bulaşıkları yıkıyorum, hanımıma yemeğini ben hazırlıyorum. Bazen karnı şişiyor, rahatsızlanıyor" diye konuştu.

Suç duyurusunda bulundular

8 yıldır tedavi için gittikleri Antalya'dan organ nakli için de elleri boş döndüklerini anlatan Yüksel Altuntaş, çocuklarını nakil testi için götürdüklerinde 3 çocuğundan oğlunun karaciğerinin annesine uyduğunun söylendiğini, ancak daha sonra ameliyatlara girdikten sonra ciğerin lekeli olduğunu öğrendiklerini iddia etti. Oğlunun bağışçı olmak için 3 kez muayene ve testten geçirildiğini savunan Altuntaş, "Muayene ettikten sonra oğlumun ciğeri tam, olur dediler. Oğlumu yatırdılar, ameliyat ettiler, ameliyattan sonra 'bu ciğer olmaz' dediler. 'Yaramaz' dediler, 'ciğeri hasta' dediler ve oğlumu 3 gün içinde taburcu ettiler. O ameliyatlardan sonra oğlum da eski sağlığını kaybetti. Ona da 6 ay ben baktım. Durumu savcılığa bildirdik. Çünkü 3 kez muayeneye yatırıp da sonra ciğerin olmadı demeleri bizi şüphelendirdi. Çocuğun ciğerinin bir yere gönderilip, göndermediğini öğrenemedik. Bilgi de alamadık" şeklinde konuştu.

"Bununla ilgili yasal süreç başladı, savcılarımıza güveniyoruz" diyen Altuntaş, "Bir tane hastamız vardı ikiye çıktı, ciğer ararken ciğerimizden olduk. Şimdi çok zor durumdayım" ifadelerini kullandı.