Yerli üretim maliyetli olunca ithal kullanılıyor

Haber/Ali ÇEVİKBAŞ - Isparta’da 38 yıldır mermer doğrama işi yapan Murat Aydemir, sektör içerisinde yerli üretim ürünlerin yüksek maliyetleri sebebi ile ithal ürünlerin kullanıldığını söyledi. 

Bu mesleğin her ülkede karşılığını alabilecekleri sebebiyle gençlerin yönelmeleri gerektiğini söyledi. Aydemir açıklamasında, "Bu işe inşaat sektörü ile başladım. Öncelikle fayanstan sonrasında ise mermerden devam ettim. Doğal taşlara rağbet çok fakat rekabeti zordur. Ben ithal granitleri tercih ederim. Burdurun da mermerleri iyidir. Rekabet etmek çok zor. Maliyetler çok yüksek olduğu için bugün aldığın fiyatı 1 hafta 10 gün sonra alamıyorsun. Isparta’da ki ocaklardan çıkanlar yurtdışına gittiği için ekmeğini yiyemiyoruz. Yurtdışından gelenlerden ekmek yiyebiliyoruz. Fakat yerli malımızdan para kazanamıyoruz. Sebebi ise maliyetlerin yüksek olmasıdır. Sigorta, elektrik, su yurtdışında daha maliyetsiz oluyor. Burada ocaklardan çıkanlar projelere gidiyor. Büyük firma ve fabrikalar küçük esnaf için problem olabiliyor. Çünkü esnaf bir 400-500 metrekare mal alırken fabrika 5 Bin alabiliyor. O fiyatları düşürebilir fakat ben düşüremem. Bununla rekabet etmek mümkün değil. Biz siparişe göre plaka olarak gelen mermerin ebatlarını, makinede keseriz. El işçiliği yalnızca mutfak tezgahında oluyor. Sebebi ise spiral, levye, zımpara, süpürgeliklerini ve montajını elden geçirdiğimiz içindir. Ankastreyi el ile kesiyoruz ve onun işçiliği de daha fazla. Günde 3 tane tezgah da çıkabilir. Ölçüler zor ise 2 günde bile 1 tane çıkabilir. Teknoloji bu meslek için dünden bugüne değişimlere ve faydalara sebep oldu. Eskiden yan kesim vardı elimizle ittirerek kesiyorduk. Şimdi otomatik makineye programı ayarlayıp malzemeyi koyuyorsun kesip sana hazır ediyor. Biz kendimizi koruyoruz, iş güvenliğini elimizden geldiğince sağlıyoruz. Yangın tüpleri, kulaklık, maske gibi sağlık problemlerini engelleyecek önlemlerimizi kullanıyoruz. Mermerin tozundan herhangi bir yan etki olmaz. Ciğerlere yapışma durumu da olmuyor. Bizim aşırı bir toz durumuz da olmuyor zaten. Kuvarts malzemelerinde tezgahlarda oluyor. Diğer malzemelerde makinelerde suyla kesildiği için toz olmuyor. Türkiye'de el işçiliğine pek önem veren yok. Değer veren de olmadığı için el işçiliği bitti. Bunun yanı sıra meslek için herhangi bir alanında bizim arkamızdan gelen kimse yok. Bilhassa mermere kimse yönelmiyor. El sanatları dediğimiz zaman dünyanın neresine giderse gitsin aç kalmaz. Fakat böyle bir iyi yanı olmasına rağmen yine de mermercilik bizden 2 nesil sonrası bitiyor. Sonrasında ise yabancılara kalacak. Tüm gençler hazır iş bekliyor. İnşaata giren yok, zor şartlara katlanan kimse yok. Gençler bu mesleğe koşturarak gelmelidir. Bu mesleği öğrensin. Evini de arabasını da alır. Tabi iyi bir usta olup çevreyi sağlamak lazım. Müteahhitlerle iş birliği bu meslek için çok önemlidir. Ustalıktan bahsedecek olursak buraya 15-16 yaşında gelmesi gerekiyor. Eğitim sisteminde zorunluluk olduğu için çocuklar da isteseler de gelemiyorlar. Liseden sonra da gelirse onu eğitemiyorsun. Kalfa olabilmesi için eli yatkınsa eğer 2 sene yeterli olacaktır’’ diye konuştu.