ÜZÜLDÜM!

“Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı sıfatı ile her zamanki gibi Üyelerimin menfaatini gözeten konuşmam bir siyasi parti il başkanı tarafından çarpıtılıp siyasi malzeme haline getirilmiştir. Öncelikle 10 yıllık Ticaret ve Sanayi Odası yöneticiliği görevim dahilinde böyle bir konuya cevap vermek için kamuoyunun karşısına çıkmak beni üzmüştür.

            Kurban Bayramı’nda bayramın ruhuna uygun bir şekilde, huzur, birlik ve beraberlik temennileri ışığında Ticaret ve Sanayi Odamızı ve üyelerini önemseyerek ziyaretimize gelen AK Parti heyeti ile sohbetimizde iş dünyasının istikrar ve huzur beklentilerine yönelik yaptığımız açıklamaların çarpıtılarak siyasi malzeme olarak kullanıldığını görmek bizleri son derece kırmıştır.  Türkiye’nin en köklü odası olan ve her parti görüşüne sahip 5100 üyesi bulunan Ticaret ve Sanayi Odası’nı bir partinin arka bahçesi gibi göstermek, büyük bir camiayı temsil eden partinin Isparta’da sözcülüğünü yapan bir kişiye yakışmamıştır. Dolayısıyla,biz kimsenin ne arka, ne yan, ne de orta bahçesi oluruz. Biz, sadece oyları ile geldiğimiz üyelerimizin has bahçesi oluruz.

 Bulunduğum makamın önemini ve sorumluluğunu çok iyi bilmekteyim bunu yargılamak bir siyasi  il başkanına düşmez. Ayrıca biz oturduğumuz koltuğu makam olarak değil ITSO üyeleri ve Isparta halkına hizmet yeri olarak görüyoruz. Makam bizi bu önemli göreve layık gören ITSO üyelerimizindir. Bubilinçle üyelerimizi üzecek hiçbir davranışta bulunmayız. İl Başkanın söylediğinin tersine, biz okuduğumuzu da, konuştuğumuzu da gayet iyi biliyoruz.Ancak Sayın İl başkanı ne konuştuğunu biliyor,  ne de konuşulanları anlıyor. Bir insan ne konuşacağından çok ne konuşmayacağını bilmesi lazım. Eğe rbizim ne konuştuğumuzun tamamını dinlemiş ve anlamış olsaydı böyle bir açıklamayı zaten yapmazdı.

            Gelelim, Kurban Bayramı’nda yaptığımız açıklamaya. Türkiye’de 7 Haziran seçimleri sonucunda oluşan ortam veterör olaylarının artması gibi gelişmeler iş dünyası tarafından endişe ileizlenmektedir. İş dünyasının ülkemizde istikrar ve huzur ortamının oluşması,geleceğe yönelik belirsizliklerin ortadan kalkmasını istemek, koalisyon dönemleri ile tek başına iktidar dönemleri arasındaki ekonomik farklılıkları ortaya koymak biz meslek örgütlerinin en temel görevidir. Isparta Ticaret veSanayi Odası ile temsil ettiği 5 binin üzerindeki üyesini önemsemeyerekbayramlaşma programına katılmayan Sayın İsa Yalçın, beni ve dolayısıyla kurumumusiyaset yapmakla suçlamıştır. Isparta halkı bizi çok iyi tanımaktadır. Ticaret ve Sanayi Odası’nda göreve geldiğimiz günden bu yana tarafsız, her partiye aynı mesafede ve saygıda, bir yönetim tarzı ile görev yaptığımızı çok değerli üyelerimiz iyi bilmektedir. 5100 kişiyi temsil eden Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak ülke gündemine ilişkin açıklama yapmak için birilerinden izin alacak değilim. Elbette işadamları olarak istikrar beklemek en doğal hakkımız. O günorada kendileri olsaydı yine aynı açıklamayı yapardık. Bu defa ne diyeceklerdi.Sayın Yalçın Biz iktidar olmak istemiyoruz. Bu isteğiniz yersiz mi diyecekti.Zira kendisi de dünkü açıklamasında 1 kasım seçimlerinde tek başımıza iktidar olacağız diyor. Biz de hangi parti olursa olsun tek başına iktidar olsun  diyoruz.  Bu durumda sayın il başkanının eleştirisikendi söylemleriyle çelişmektedir.

Temsil ettiğim odanın değerli üyeleri, vergisini veren, istidam sağlayan, devletine milletine hizmet eden saygılı başarılı kendi iradesi ile karar verecek nitelikte çok zeki insanlardır. Üyelerimizi siyasi konuda yönlendirmek bizim haddimize düşmez.

Kaldı kikuruluşundan bu yana odamızda hiçbir başkan ve yönetici üyelerimize şu partiyeoy verin dememiştir.

Ticaret ve Sanayi Odası, Isparta’nın menfaatine olan her konunda her siyasi parti ileyakın temas ve diyalog içinde olmuştur. Kurduğumuz bu ilişki ve diyalogun tek gayesi vardır, üyelerimize ve şehrimize hizmet etmektir.

            Açıklamalarım sonrasında Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Sayın İsa Yalçın, Türkiye’nin koalisyon dönemlerinde daha çok büyüme gösterdiğini iddia etmiştir. Bu konuda hazırlanan ekonomik raporlar ve verileri incelediğimizde gerçeğin hiç de öyle olmadığı görülüyor.Türkiye en fazla büyümeyi ve ekonomik kalkınmayı siyasi istikrarın tek partili dönemlerde gerçekleştirmiştir.

Biz bir kurum olarak tek parti yorumu yaparken siyasi düşünmüyoruz. Sonuçta seçim olacak ve partilerimiz arasında hangisinin iktidara geleceğine yüce Türk milleti karar verecektir. Türk milleti hangi partiyi iktidara layık görecekse onun tek parti olarak iktidara gelmesinin ekonomi için daha iyi olacağını söylüyoruz sadece.”

Kamuoyuna saygılarımla.