Türkiye'nin bu hastalıktan kurtulması gerekiyor

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Özellikle küçük yaşta aşılanmayla, belli yaşta eğer kronik hepatit hastalığı varsa bunun tedavisini sağlayarak ve başkasına bulaşmasını engelleyerek Türkiye'nin bu hastalıktan kurtulması gerekiyor" dedi.

'HEPATİT SİNSİ BİR HASTALIKTIR'

Bakan Memişoğlu, bulaşıcı hastalıklarla mücadelede toplumun sağlıkçılarla beraber hareket etmesi gerektiğinin altını çizerek, "Özellikle aşılarını çocuklarımızdan esirgememiz gerektiğini ifade etmek istiyorum. Çünkü hepatit sinsi bir hastalıktır. Bunun bulaşma risklerini hepimiz biliyoruz. Hijyeninden, günlük yaşam kalitesinden, her şeyden etkilenen en önemli hastalıklardan bir tanesi. Gelişim sürecine baktığınız zaman bugün hastaneler olsun, dolaş riskleri minimize edilmiş olabilir. 20-30 yıl evvel, özellikle kronikleşen hepatitlerde artık tedavinin de mümkün olduğu, bunların normal yaşamlarını taşıyıcı olsa dahi sürdürülebilir hale geldiğini hepimiz biliyoruz. Özellikle küçük yaşta aşılanmayla, belli yaşta eğer kronik hepatit hastalığı varsa bunun tedavisini sağlayarak ve başkasına bulaşmasını engelleyerek Türkiye'nin bu hastalıktan kurtulması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'HASTALANMADAN SAĞLIĞIMIZI KORUYORUZ'

Memişoğlu, el yıkama alışkanlığı başta olmak üzere hijyenin sağlanmasıyla hepatite yönelik büyük bir avantaj sağlanacağına dikkat çekerek, "Bugün Türkiye'ye baktığınız zaman, hem insan gücü anlamında hem fiziki altyapısıyla dünyaya örnek olan bir sağlık sistemine sahibiz. Bugün, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yeni bir safhaya geçtik; bu da Sağlıklı Türkiye. 'Koruyan, geliştiren ve üreten sağlık sistemi' dediğimiz, sadece sağlık hizmetini değil, bugün sağlığın sağlıklı kaldığı, toplumun sağlıklı olmasının en önemli amaç edindiği bir politikayla sürdürüyoruz sağlık hizmetlerimizi. Hastalanmadan sağlığımızı koruyoruz. Eğer hastalanmadıysanız, esasında aşılandıysanız, bundan korunduysanız, en büyük kazancı elde etmiş olacaksınız. Topluma bunu aşıladığınız zaman, o zaman kronik hepatit hastalığını mümkün olduğunca azaltmış olacaksınız. Esasında 'koruyuculuk' demek, insanların bedenine bakması ve bununla ilgili bilinç ve kültür oluşturmasıdır. Bunu biz sağlıkçılar ne kadar söylersek söyleyelim, toplumun da buna uyum göstermesi ve bize yardımcı olması gerekir. Siz sağlık hizmetini verebilirsiniz ama toplumumuz eğer hala kiloluysa, hala sigara içmeye devam ediyorsa, hala kötü alışkınlıkları varsa, hala hareketsiz ise o zaman sağlıklı toplum olamazsınız. Bundan sonra nasıl sağlık hizmetinde dünyaya örnek oluyorsak, sağlıklı toplum olmak için de çabalayacağız ve sağlıklı toplum olarak dünyaya örnek olacağız" dedi.