Şeffaf ve katılımcı yönetim

SİYASET KAZANI/ Nurettin ARKAN- Yıllar önce tanıdığım ve kişilik olarak sevdiğim Gelendost Belediye Başkanı Mustafa Özmen’i Yalvaç dönüşünde makamında ziyaret ettim. Mide operasyonundan sonra 34 kilo veren ve tığ gibi bir fiziğe kavuşan başkanı gençliğinin de verdiği enerji ile ilçesine hizmet etmek için yoğun bir tempo ile çalışırken buldum.

İlk seçildiği günlerde belediyenin borçlarını halka ilan ederek ‘Bakın ben bir enkaz devir aldım’ mesajı veren Başkan Özmen’in bu borçlardan dolayı gelirleri de tabiki kuşa dönüyor. Her ay 3 milyon lira personel maaşı ödeyen Gelendost Belediyesi’nin İller Bankası’ndan aldığı ödenek bunu bile karşılamıyor.

Bu ekonomik darboğazdan kurtulmak özellikle SGK’ya olan borcu kapatmak isteyen başkan, ‘SGK belediyenin elma bahçesini sattırmak için mücadele ediyor. Bizde yönetim olarak bu bahçeyi borç karşılığı yerine vermektense belediyeye ait soğuk hava deposu ve yanında bulunan arsaları satmayı daha uygun bulduk. Tabi ben yaptım oldu mantığı bana ters bir durum. Bunu halkımıza danışmak onların da fikrini almak için 27 Kasım akşamı ilçe merkezinde bir kahvehane toplantısı düzenledik. Önceki dönem belediye başkanlarımızı da buraya davet ettim. Halim Kıyak başkanım sağ olsun davete icabet etti. Halkımıza durumu izah ettim ve büyük bir çoğunluk elma bahçesi yerine bu arsaların satılmasını daha uygun olacağı konusunda fikirlerini beyan ettiler. Bu satıştan elde edilecek gelirlerle borçlarımızı kapatıp önümüzü görmek istiyoruz. İlçemizi daha yaşanır bir hale getirmek için projelerimiz var onları hayata geçireceğiz. Sonuçta bu benden gelen bir borç değil ve bu arsaları satmadan ödenmesi de mümkün değil’ diye hasbihal ettik.
Belediye Başkanlarının mahalle meclisi ya da halk buluşması adı altında benzer toplantılar yaptığına tanık olduk ama bir ilçe belediye başkanının alacağı kararları danışmak için geniş katılımlı bir toplantısına da ilk kez tanık oldum. 

‘Mühür kimde ise Sultan O’dur’ diyerek aklına gelen her kararı meclis çoğunluğunu da kullanarak uygulayan ne başkanlar gördük. Herşey kitabına uydurulduğu zaman kimse de ses çıkaramaz. Küçük bir ilçede en yakın rakibine 900 fark atmış bir başkanın öyle karşısında sağlam bir muhalif de olmaz. Buna rağmen Başkan Mustafa Özmen’in ‘Ya çatlak bir ses çıkarsa?’ endişesi yaşamadan kahvehanede böyle bir toplantıya cesaret etmesini ne yaptığını bilen, özgüveni yüksek bir davranış olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.

İlçenin Dörtyol kavşağından merkeze kadar uzanan bulvarı şu an içler acısı durumda. Yıllardır ilçeden çok kasabayı andıran bu görüntüyü de yok etme kararlılığında. Güzel de bir proje hazırlatmış. Görselleri bile içimi açtı. Dediğimiz gibi her şey kaynağa bakıyor. Başkan da kaynağı bulmuş, seçimde aldığı yetkiye ilave halka tekrar danışarak ikinci kez satış yetkisini almış. Şimdi iş yasaya uygun bir şekilde buraların ihaleye çıkarılıp satışa sunulmasında.

Gelendost’un bir süredir beklediği olumlu atılımlar gerçekleşeceğe benziyor. Umuyoruz ki Başkan Mustafa Özmen’in bu azmi ve çalışkanlığı görev süresince böyle devam ediyor. Sonuçta memlekette yapılan her hizmet nerde yaşarsak yaşayalım bizleri de sevindirecektir.