GİZEM SARIKAYA- Isparta Mimarlar Odası Başkanı Caner Ataseven Isparta Keçeci Mahallesi’nde Anıtlar Kurulu tarafından tescillenen konutun, 16 Haziran’da çöken cumbası (eski evlerde, pencere hizasından sokağa doğru çıkıntısı olan kafesli bölüm) hakkında açıklamalarda bulundu.
Ataseven; “atalarımızdan kalan mirası koruyamazsak geriye ne Osmanlı kalır, ne Selçuklu ne de Cumhuriyet Dönemi” diyerek, 16 haziran günü çöken cumba gibi, yüzlerce dönem eserine müdahale edilmezse on yıla kalmadan Isparta tarihini anlatacak çok fazla eser kalmayacağını söyledi. Ataseven açıklamasına şöyle devam etti; “Göreve gelir gelmez ilk aylarda Isparta'nın tarihi ve tescilli eserlerini incelemeye başladık. Sosyal medya hesabımdan Anıtlar Kurulu tarafından tescillenen evin fotoğraflarını paylaşarak, gönderinin altına "Eğer restore edilmezse bu eski evin cumbası kar yükü, kendi ağırlığı ve aldığı hasarlar nedeniyle iki yıla kalmaz çökecek. Umarız altından geçen insanların başına çökmez” diyerek uyarılarda bulunmuştum. Gönderiyi paylaşma tarihi 2022 Yılının şubat ayıydı. Yani üstünden yaklaşık bir buçuk yıl geçmiş. Bu cumba, 16 Haziran günü çöktü. Tek tesellimiz hiçbir insanımızın zarar görmemiş olmasıdır. Her yıl düzenli olarak en az birer tarihi ev yanar, göçer veya yıkılır. Daha deprem bile yaşamadan tescilli ve tarihi eserlerimizin ciddi bir kısmını kaybettik bile. Bu konudaki hassasiyetimi herkes bilir, ilgili kurumlara gerekli uyarıları da yaptık” şeklinde konuştu.
Başkan Ataseven, tarihi eserlerin güçlendirilmeden restore edilmemesi konusuna da dikkat çekerek, şu şekilde devam etti; “Dikkat çekmek istediğimiz bir diğer konu da şudur ki; Deprem bölgesinde görmüş olduk ki deprem dayanımı analiz edilmeden restore edilen tarihi eserlerimiz de göçebilmekte veya ağır hasar alabilmektedir. Bu yüzden tarihi eserlerimiz güçlendirmeden restore edilmemelidir” dedi.
ATASEVEN; “APARTMAN DİKMEK İÇİN TESCİLLİ BİNALARI YAKMAYIN, YIKMAYIN”
Başkan Ataseven, Anıtlar Kurulu tarafından tescillenmiş evlerin yanması ya da yıkılması durumunda aynı proje ve özgün malzeme ile yapılmak zorunda olduğunu belirterek, yerine başka bir bina yapılamayacağını söyledi.
Ataseven, tescilli evlerin yakılmasını ve yıkılmasını önlemek için önerilerde bulundu. Ataseven, şu şekilde konuştu; “Anıtlar Kurulu tarafından tescillenmiş evler yansa veya yıkılsa bile yerine aynı proje aynı özgün malzeme ile yapılmak zorunda, yerine başka bir bina yapılamaz. Tabi yakan şahıslarda kültür envanteri kitabı veya tescil fişleri olmadığı için hangi yapılar tescilli hangileri tescilsiz bilemezler. Acizane önerim şudur; Kültür Müdürlükleri ildeki tescilli yapıların üzerine herkesin görebileceği şekilde "bu bina tescillidir" yazan tabelalar assın. Halka bilgilendirici ildeki tescilli yapıları tanıtan sosyal medya kamu spotları yayınlansın. Ev sahiplerine restorasyon teşvik bedelleri arttırılsın, hatta belki de süre verilerek resen ve cebren restorasyon yapılmalıdır. Zira eski yapı malzemeleri ile yapılmış bu yapıları yok eden nedenlerin başında bakımsızlık gelmektedir. İçinde yaşanan ve bakımları periyodik yapılan tarihi evlerin çoğunun son yaşadığımız depremde ayakta kaldığına şahit olduk. Depremlerin bile yıkamadığı atalarımızın miraslarını maalesef bizler ilgisizlikten kendi ellerimizle yıkıyoruz adeta. Uzun yıllardır terk edilmiş ve boş olan bu evlerin çok az ömrü kalmıştır ve zamanla yarışmaktadırlar. Eğer vaktinde müdahale edilmezse geç kalınmış bir binada rekonstrüksiyon (yıkıp yeniden yapma) dışında bir seçenek kalmamaktadır. Bir kültür envanterimizi elimizle yıkmakta en acı olandır. Bu konudaki duyarlılığından dolayı Isparta Belediye’mize teşekkür ederiz. Gayretlerini görüyor ve takdir ediyoruz. Lakin bu büyük mevzu sadece belediyenin imkanlarıyla çözülebilecek bir konu değildir. Bu konu kamuoyu talebi ve baskısıyla siyaset üstü bir devlet meselesi olarak görülmelidir. Dünyada en çok turist çeken ülkelerin ortak noktasının korumuş oldukları tarihi eserleri olduğunu unutmamalıyız. Çok uzak değil komşumuz Afyon da bunu başarmıştır. Yarın ‘artık çok geç’ dememek temennisinde bulunuyorum” dedi.
Gurbetteki Genç
12 Temmuz 2023 Çarşamba 00:18Tinerci mekanına benziyor. Resterasyon yapıp Isparta'ya turist adı altında dinsiz gavurları mı sokacaksınız? Yıkın gitsin bu rezillikleri. Şükrü başkanım müslüman adam gereğini yapacaktır.
Sezai
11 Temmuz 2023 Salı 14:12Safranbolu veya Eskişehir hatta Beypazarı bile örnek alınsa turizm çok daha iyi olurdu Isparta'da. Para akışı hızlanır ve tabii olarak esnafın yüzü gülerdi biraz olsun.(şahsî fikir)
Sezai
11 Temmuz 2023 Salı 14:09Çok ama çok acıııı, ibretlik bir durum. Mimarlar Odası Başkanımıza harfiyen katılıyorum. Bir tarih göz göre göre yokluğa terk edilmemeli. Yazık, günah bu âsâra.
Sadık
09 Temmuz 2023 Pazar 10:38Hepsi biran önce yıkılmalı
serdar
08 Temmuz 2023 Cumartesi 21:22vurun kepçeyi indirin berduş yuvası her biri
By
08 Temmuz 2023 Cumartesi 20:43Isparta niye bir Eskişehir olamıyor? Restore edilip Eskişehir deki gibi turizme kazandırılmalı bu evler. Kütahya , Eskişehir gibi örnekler incelenmeli. Oralarda restore edilmiş, evler, sokaklar kafeye, süs eşyası dükkanına dönüştürülmüş , kına ve sünnet için kiralanan tarihi evlere sahip. O sokaklar turistten geçilmiyor. Neden Isparta da öyle olmasın? Eksiği mi var?
Sevilay
08 Temmuz 2023 Cumartesi 13:01Damgacı sokağa makyaj yaptınız ama ne işe yarıyor çarşının göbeği sorarım size. Yıkılması yasak içini kullanabilen yok. Bosyere bekletiyorsunuz o evleri. Hakka giriyorsunuz.
Metruk
08 Temmuz 2023 Cumartesi 12:53Yahu haber diye okuyorum bir de. Yıkılırsa altında biri kalsa daha mı iyi. Hepsi harabe metruk bina. Bu güne kadar çoktan yıkılması lazımdı
Mahalle sakini
08 Temmuz 2023 Cumartesi 12:38Buralar anca 80 yillik hic bir özelliği yok. Anca ayyaş yatağı . Tehlike saçiyor. Bir an önce yıkılması gerek
Depremzede
08 Temmuz 2023 Cumartesi 12:05Vurun kepçeyi niye masraf edeceksiniz gocagariya makyaj yapsan yine gocagarı yılın yenisini yapın daha sağlam daha ucuza malolur