Riskin eşiğinde telaşlı bir meslek

Haber/Gamze HAN - Isparta’da 3 yıldır motokurye olan Mustafa Dönmez (33) gece çalışma şartları, kaza olasılığı ve ev ortamı irtibatının tehlikesi gibi birçok riskin mesleğin beraberinde geldiğini söyledi. 

Dönmez, bu işin büyük bir dikkat gerektirdiğini belirterek açıklamasında; ‘’Bu işe sosyal medyada gördüğüm reklamlardan sonra başladım. Her şey cep telefonundan oluyor artık; sipariş sistemi, haritalar, rota, teslimatlar gibi. Günde defalarca uygulamaya girip sipariş alıyorum. Motorumu kontrol ederim, hazırlığımı yaparım, siparişi restorandan alıp zamanında müşteriye teslim etmeye çalışırım. Genellikle öğlen 12’den gece 12’ye kadar çalışıyorum. Asıl yoğunluk akşam saat 5’ten sonra başlıyor. Cumartesi ve pazar günleri neredeyse nefes alacak vaktimiz olmuyor. Bu işi yaparken trafiğin içinde görünür olmak çok önemli. Giydiğimiz yelekler, reflektörler, sinyalle olmasına rağmen yine de trafikte bazen varlığımız yok sayılıyor. Keşke biraz daha saygı görebilsek, hem sürücülerden hem de müşterilerden. Güvenlik konusunda da önlemler yetersiz. Bu işi yapan arkadaşların çoğu, hırs yapmadan, bilinçli bir şekilde çalışmak zorunda. Çünkü bir anlık gaflet çok büyük tehlikelere yol açabilir. Kaskımız, ekipmanlarımız tam olsa da sonuçta biz iki teker üstündeyiz’’ diye konuştu.

‘BİR TEŞEKKÜR BİLE YETİYOR’
Müşteriler tarafından oluşan ön yargıların fazla nezaketin ise az olduğunu söyleyen Dönmez, açıklamasında; ‘’Müşteriler tarafından da her zaman anlayış görmüyoruz. Bazen restoran siparişi geç hazırlıyor ama gecikmenin faturasını biz ödüyoruz. Kapıyı açınca bir ‘teşekkür ederim’ yeterli aslında ama ne yazık ki bazı müşteriler şartlardan dolayı bile olsa geç geldi diye bizi azarlayabiliyor. Ülkemizde bahşiş kültürü pek yok. Bazen güzel bir teslimattan sonra “elinize sağlık” deyip küçük bir bahşiş veren oluyor, o da yüzümüzde kocaman bir tebessüm bırakıyor. Aslında para değil mesele, bir teşekkür bile yeterli çoğu zaman. Hatta sosyal medyada paylaşılan bazı videolar yüzünden bizlere karşı olumsuz bir algı oluştu. Herkes aynı değil ki. Aramızda saygılı, efendi gibi çalışan çok insan var ama birkaç kötü örnek yüzünden herkes aynı kefeye konuluyor. Bir de işe girerken sabıka kaydına kadar bakılıyor. Sosyal medya sayesinde sanki herkes kurye olabiliyor gibi bir algı var ama durum öyle değil. Devlet artık bazı belgeleri zorunlu hale getirdi. Mesleki yeterlilik belgesi olmadan bu işi yapmak zorlaşacak. Bu kötü değil aslında; bir standart oluşması hem bizim hem de müşterilerin güvenliği için önemli. Son zamanlarda bu işe ilgi arttı, talep var diyebiliriz. Ama herkes için uygun bir meslek değil. Dışarıdan kolay gibi görünüyor ama işin içinde zorluklar, sorumluluklar var. Yani sadece motor kullanmayı bilmek yetmiyor; dikkat, sabır ve bilinçli hareket etmek de gerekiyor’’ dedi. 

TRAFİKTE KAZA RİSKİ ÇOK FAZLA
Dönmez açıklamasında; ‘’ Bu işin en büyük risklerinden biri de trafik. Her gün kilometrelerce yol yapıyoruz, bazen dakikalarla yarışıyoruz. Özellikle yağmurlu, karlı havalarda tehlike ikiye katlanıyor. Kaygan zemin, gizli buzlanma, ani frenler, dikkatsiz sürücüler… Hepsi ciddi riskler. Ne kadar dikkatli olursak olalım, her zaman bizim kontrolümüzde değil. Ben de birkaç kez kaza atlattım. Çok şükür ciddi bir şey olmadı ama her seferinde “ya bu sefer de olmazsa” diye bir tedirginlikle devam ediyorum yola. Çünkü sonuçta biz sadece sipariş değil, kendi canımızı da taşıyoruz. Bir de şu var: Sürekli yabancı evlere girip çıkıyoruz. Bazen hiç bilmediğimiz, karanlık sokaklara yönlendiriliyoruz. Akşam saatlerinde ya da tenha mahallelerde özellikle tek başına çalışıyorsan ister istemez bir güvensizlik hissediyorsun. Kapıyı açan kişinin tavrı bile bazen insanın içini ürpertebiliyor. Tabii ki çoğu müşteri gayet saygılı, anlayışlı ama nadiren de olsa tedirgin edici durumlar yaşanabiliyor. Bu da işin görünmeyen ama önemli bir başka yükü’’ dedi.