2014 yılı
Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde Isparta Belediye Başkanlığı için Adalet
ve Kalkınma Partisine aday adaylığı başvurumu bugün itibariyle yapmış
bulunmaktayım. Adaylığıma zemin teşkil eden nedenleri ve bu güzel şehre ilişkin
hayallerimi, hedeflerimi değerli hemşerilerime duyurmak ve kamuoyu ile
paylaşmak isterim.
Neden aday
oldum?
Her şeyden
önce ben, ömrünü burada geçirmiş, bu toprakların havasını teneffüs etmiş, bu
şehrin gül yüzlü insanlarıyla hemhal olmuş, burada yoğrulmuş bir insanım.
Isparta’nın kadim geçmişini öğrenmiş, yakın geçmişini bizzat yaşamış ve
geleceğine gönül vermiş biriyim. Isparta’ya duyduğum bu sevgi beni, önce esnaf
odalarının çeşitli kademelerinde yöneticiliğe, ardından l994- l999 yılları
arasında Isparta Belediye Başkanlığı gibi şerefli bir göreve taşıdı.
Bu görevim
sırasında kabuğunu kıran bir Isparta inşa etmek için şimdi tek tek saymaya
gerek görmediğim çok sayıda eser ve hizmetler verdik. Aynı yıllarda hayal
ettiğim, uzmanlara hazırlattığım, hayata geçirmek için Ankara’da yoğun çabalar sarf
ettiğim büyük projelere de başlamıştık. Daha sonraki dönemlerde bu projelerin
hayata geçirilmesini beklerdim. Ama olmadı. Bunların tozlu raflara kaldırılıp
heba edilmesi içimde bir sızı olarak kaldı. Büyük ve modern Isparta ideali, başkalarının
gündeminde olmasa da benim gönül dünyamda sıcaklığını hiç kaybetmeden hep yaşadı.
Siyaset kulvarında sık sık yer almamın da, bugünkü adaylığımın da en önemli
gerekçesi işte budur.
“Neden aday
oldum” sorusunun bir diğer gerekçesi de yerel yönetim alanında sahip olduğum tecrübelerdir.
Ben Belediyeciliğe sıfır noktasından başlayacak ve zaman kaybedecek bir konumda
değilim. Çünkü birikimlerimle yöneticiliğimin olgunluk dönemindeyim. Dolayısıyla
Isparta’mızın yıllar içinde kaybettiği hamleleri ben veya başka biri ama
mutlaka bu tecrübelere sahip yöneticilerin yeniden kazandırabileceğini
düşünüyorum. Hatta bu vasıflara sahip olan her insan elini taşın altına
koymaktan çekinmemeli, aday olmalı, bu gibi görevlere talip olmalıdır diyorum.
Adaylığımın önemli bir gerekçesi de budur, yani vazifeden kaçmamaktır.
Neden Adalet
ve Kalkınma Partisinin aday adayıyım?
Bunu da
içtenlikle açıklamak isterim. Benim düşünce dünyam ve siyaset tarzım herkesin
malumudur. Bu misyonu dün başka partiler yüklenmişti, bugün ise Adalet ve
Kalkınma Partisi temsil etmekte ve bunu da hakkıyla yerine getirmektedir.
Partinin halka hizmeti Hakka hizmet olarak gören felsefesini yürekten
paylaşıyor, partinin pek çok şehirde gerçekleştirdiği modern belediyeciliği bu
bayrak altında Isparta’ya yeniden taşımak istiyorum. Dolayısıyla Türkiye’nin
son onbir yılına damgasını vurmuş ve büyük bir teveccühle iktidarını daha uzun
yıllar sürdürecek olan bu siyasi oluşumda yer almamdan daha tabii bir şey
olamazdı. Onun için buradayım.
Adaylığımla
ilgili açıklamamı şöyle tamamlamak isterim.
Geçen yıllar
içerisinde Isparta tabii ki değişti, gelişti. Bu yolda az ya da çok emek
vermiş, bir tuğla koymuş herkese minnettar olmalıyız. Ama Isparta’yı büyük ve
gelişen Türkiye resminin içine koyarak değerlendirdiğimizde bu güzel şehrin
2013 yılında geldiği noktanın bu olmaması gerektiğini de söylemek zorundayız. Hak
ettiğimiz yer, bu yer değildir.
Isparta, daha
düzgün yapılaşan, ticari hayatı canlı, sanayisinin ışıkları gece gündüz yanan,
geniş ve düzgün yollara, kent meydanlarına, modern ulaşım imkânlarına kavuşmuş
bir şehir olmalıdır. Bir başka deyişle Isparta, kendi değerlerini ve ruhunu
kaybetmeden çağın nimetleriyle donanmış ve sahip olduğu 65 binden fazla
üniversite öğrencisine her türlü imkân ve konforu sunabilen bir cazibe merkezi olmalıdır.
Ben böyle bir Isparta’yı özlüyorum. İnanıyor ve biliyorum ki binlerce hemşerim
de böyle bir özlemin içindedir.
Aday
adaylığımın ve heyecanımın derinliğinde işte bu özlem var...
Isparta’nın
gül yüzlü insanlarına sevgi ve saygılarımla...