REİSİN HEYBESİNDE NELER VAR

Tayyip bey, ülkemiz tarihinin son yirmi yılına damgasını vuran en büyük dünya lideri. Zira, dahili ve harici bedhahlara rağmen, 17 yıllık bir ülke yönetme tecrübesi gösterdi. Siyaseten hiç yenilmedi. Hiçbir zaman zarfında partisi, ikinci parti olmadı, yarışı hep en önde bitirdi. Bu anlamda bugün için dünya liderleri arasında eşi menendi yok.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN bey, 15 Şubat Pazartesi günü şehrimiz Isparta'ya geliyor. Başkanımızın gelişi ilk değil. İnşallah son gelişi de olmasın. Zira bizler, Reis'i seviyoruz. O, bizim liderimiz, komutanımız, baş tacımız. Gönül ilacımız. Allah kendisini başımızdan eksik etmesin.

Bugün dünya liderlerinin kıdemlilerinden olan ne Putin, ne Merkel ve ne diğerleri bu siyasi başarıyı ülkelerinde her türlü yardımcı koşullara rağmen yakalayamadılar. Dünyanın egemeni ABD'li Trump’ın bile liderliği ülkesinde fevkalade tartışılıyor. Dünün çırağı bugünün kalfaları İngiliz May ve Fransız Makron'u burada zikretmiyoruz bile. Büyük bir ihtimalle Makron kısa pantolonla lise tahsili yaparken bile Tayyip bey başbakandı, ülke idare ediyordu. Kıdem anlamında, iktidar anlamında Tayyip bey, diğer dünya liderleri ile arasına en az on yıllar koymuştur. Dünyada, yönettiği halk nüfusuna oranla iki kişiden birinin desteğini alan birinci liderdir. Hem de açık ara ile.

Reisimiz Tayyip bey işte böylesine büyük bir lider. Tarih gösterdi ki, büyük insanlar büyük düşünürler. Reisimiz Tayyip bey; birleşmiş milletler genel kurulunda bütün egemenlerin huzurunda dünya beşten büyüktür, diyebilen ilk liderdir. Amerika'nın yaramaz çocuğu, dünyanın başının belası olan İsrail'e bugüne kadar: One minute, sen çocuk katilisin, öldürmeyi herkesten iyi bilirsin, diyebilen tek liderdir. Dünyanın neresinde olursa olsun mazlum ve masum ülkelerinin tek hamisi, tek umudu olan tek liderdir. Devlet olarak yardım eli uzattığımız nice mazlum coğrafyalara emperyal hisler beslemeyen yegane liderdir. Dünyanın en sancılı kanayan yarası Ortadoğu'da, kendisinden görüş ve onay alınmadan harekete geçilemeyen tek liderdir. Dünyanın neresinde olursa olsun, etnik kimliğine bakmadan, haklı olduğuna inandığı her ülkeye yardım eli ve siyasi desteğini esirgemeyen, sözde değil özde cesur yürekli tek liderdir.

Tayyip bey, tüm bu özelliklerine bakıldığında, egemen dünya ülkeleri tarafından çeşitli toplantılarda ayakta alkışlanmasına rağmen, yine aynı egemen güçlerin bir an önce bertaraf etmek istediği tek liderdir de. Zira Tayyip bey, gücünü Hakk’tan ve halktan alarak, dünya egemenlerinin sinsi tuzak ve söylemlerini tüm dünyaya deşifre etmiş, egemenlerin ipliğini pazara çıkarmış tek liderdir. Para, faiz, sömürü ve silah gücünden beslenen bu egemenler, Tayyip bey ile nasıl başa çıkacaklardır, bilememektedirler. En sonunda bu egemenler, ülkemiz için rol biçtiği ve 15 Temmuz 2016'da ortaya çıkardıkları FETÖ belası ile de tekrar avuçlarını yaladılar. Reis, kalkışmanın anlaşıldığı ilk dakikadan itibaren kelle-koltuk ortaya çıkarak hayatındaki en büyük riski almış ve halkımızın da büyük desteği ile dünya egemenlerinin hesaplarını bozmuştur.

İşte Reis bu. Cumhurun başı bu. Cumhurun baştacı da bu. Tecrübesi, firaseti, liyakati ve dünyanın her bir yanında edilen duaların bereketi ile hala dimdik ayakta duran adam bu. Savunan adam Reisimiz Isparta'ya geliyor. Bizimle sohbet etmeye geliyor. Bizimle hemhal olmaya geliyor. İttifak dahilinde tek aday çıkarılmayan bu şehre geliyor. Ak Parti için geliyor. Memleket için geliyor. Hemşerilerimiz için geliyor. Şükrü başkan için geliyor. 21 adet ilçe ve belediye başkan adayımıza inandığı ve güvendiği için geliyor. Onlara nasıl destek vereceğini anlatmak ve göstermek için geliyor. İstanbul belediye başkanı iken yaptığı hizmetleri ve o hizmetlerin yapılırken nasıl bir gönül modeli ortaya koyduğunu tekraren anlatmak için geliyor. O kutlu modelin Isparta'da 22 tane başkan adayıyla tekrar canlanacağının müjdesini vermek için geliyor.

Amerika kıtası Maduro ve göçmen krizi ile uğraşadursun. Avrupa'da sarı yelekliler otoriteye karşı direniş halinde olsun. Rusya ve Çin, dünya pazarlarına sahip olma ve Ortadoğu'da masada olma hesabında olsun. Suriye ve Irak krizleri Avrupa'nın kafasını karıştıradursun. İran ambargo ile uğraşırken, Suudiler Kaşıkçı cinayetinin faturasını nasıl ödeyeceklerinin derdinde iken, İsrail gün geçtikçe dünyadan uzaklaştığını derinden hissederken, Mısır demokratik ve özgür günlerinin özlemi ile yanıp tutuşurken, Afrika ise yoksulluk ve açlık ile mücadele etmekte. Ankara'ya gelip giden yabancı devlet erkânının haddi hesabı yok. Ama Tayyip bey bu kadar karışık işler masasında dururken, millet için günde bir-iki şehirde seçim propagandası yapmak adına milleti ile kucaklaşıyor. Meydanlarda dünyanın halini ve ülkedeki muhalefetin hal-i pür melalini anlatıyor. Milletimizden, dünyada yakalanan Türkiye seviyesini daha da yükseklere çıkarmak ve dünya mazlumlarına daha çok destek verme adına her seçim öncesinde olduğu gibi yeniden destek istiyor.

Bu yazdıklarından bize düşen görev nedir? dediğinizi duyar gibiyim. Uzun lafın kısası 15 Temmuz Meydanını dolduralım ve Reis'ten moral bulalım. Reis'e de daha önce Isparta olarak verdiğimiz büyük destekler gibi Reis’imize bir daha moral verelim. Çünkü O, bunu çoktan hak ediyor. Benden söylemesi...

İsmail TANIŞMAN