Cemaat'in içerisinde 25 sene hizmette bulunan Fethullah Gülen'in sağ kolu olan Prof. Dr Ahmet Keleş cemaatin himmet adı altında topladıkları paraların sistematik şekilde tarifelendirdiğini söyledi. Bu şekilde cemaat üyelerinin maddi gelirleri üzerinden zorunlu bağış aldığını anlattı. Türkiye gündemine oturacak demeçler veren Keleş şu açıklamaları yaptı.
ÇEK VE SENETLE TOPLUYORLAR
Cemaat tarafından biri herhangi bir işe yerleştiriliyorsa, her ay maaşlarından alt limit olarak yüzde 10 kesintiler yapılır. Bu kesintinin kesinlikle bir üst limiti yoktur. Maddi gelir üzerinden alınan bu payda kimi zaman kişilerin isteklerine kimi zaman ilçe ve il abilerinin keyfi artırımıyla değişir ve cemaat buna da himmet adını vermiştir. Yüzde 10 kesinti sadece devlet içindeki alt kademedeki memurlar için geçerlidir. Rütbe ve mevkii arttıkça bu oran da yükselir. Himmet organizasyonu sivil bir örgütlenme özelliği taşır bu organizasyonda asıl görevi ilçe ve il abileri yapar.
Özel sektörden gelir kesintileri çek ve senet olarak yapılır. Özellikle sanayiciler, iş adamları bir yerde toplarlar, artık kimi ne kadar inandırırlarsa o kadar çok alırlar. Kimisi gelirinin yarısını kimisi gelirinin 3'te 2'sini bağışlar. Özel sektörden toplanan paralar diğer alınan bağışlardan daha değerlidir. Kimisi gelirinin yarısını kimisi gelirinin 3'te 2sini bağışlar. Bu kişiler için herhangi bir sınırlama yoktur.
Özel sektörde ise ayrıca Burs ve Ramazan himmetleri toplanır. BU himmetlerin çok azı gerçekten burs olarak gider. Çok ciddi payları farklı yerlere yollanır. Zaten toplanan himmetlerin tamamının yüzde 15'i hocaya gider. Kalanı ise üst mekanizmada tasarruf edilerek yabancı Lobiler'e ve kurumlarına gider yabancı kurumlara nakit para akışı sağlanır.
Bunun yanında resmi kurumların gelirlerinden de para alırlar. Bunları yine ilçe ve il abileri organize eder. Cemaat himmet adı altında resmi kurum ve memurlardan topladığı paraları direk olarak elden almaz bazen memurların bordrolarından kesinti yapılır. Cemaat için himmetlerin önemi vazgeçilemeyecek kadar çok büyüktür.
VERMEYEN YANAR
Memurlar içerisinde para bağışlamayan ya da vermek istemeyen olursa o kişilere karşı çok ciddi tavır alırlar ve zaman içerisinde tasfiye ederler. İtibar zedelemesi yöntemine başvururlar. Tabiri caizse vermek istemeyenleri ölmekten beter hale getirirler. Onlara edep ve haya ile açıklanamayacak şeylerle şantaj yaparlar.
gökhan
16 Nisan 2014 Çarşamba 19:48bu haberi okuduğumda gözümden düştünüz. yalan haber olduğunu bile bile sayfanızda haber yapmışsınız. sizi defterden sildim. çok kalite düşüklüğü yaşıyorsunuz. seçim yenilgisini iktidarla paylaşmışsınız. yazıklar olsun size, nasıl Ispartalı hemşehrimizmişsiniz?
yokya habere bak
16 Nisan 2014 Çarşamba 19:33her tarafı iftira. sayın editörü ve yukarıda ismi yazılı sıfatı soytarı olan şahış hakkında adli işlemin başlatılması için avukatımı görevlendirdim. ayrıca bu sayfayı da kayıt ediyorum.
işte gerçekler
16 Nisan 2014 Çarşamba 17:01resmi kurum paraları da seçtikleri firmalara ihale yoluyla aktarılır, ya da bir sivil toplum örgütünde çok para varsa hemen blok oy atıp yönetimi ele geçirip kasayı haberde belirtildiği gibi boşaltırlar, özellikle sağlık, bayındırlık, il özel idareleri işlerinde dehşet götürürler, ihaleler şartname hazırlığından bitimine kadar titizlikle hazırlanır, şartnameler mümkün olduğunca az katılımcının teklif vermesi ve aralarında anlaşmanın kolay olacağı şekilde düzenlenir, hatta firma tek giriyorsa hatta karşı görüşteyse bunlara pas vermiyorsa gider çatır çatır pazarlık eder paylarını alırlar, bu para bölüşümleri arasında kendi ceplerine de lüpletenler bir anda şehirde saygın asosyal odunlara dönüşürler, haramı akıllarına bile getirmezler, evleri arabaları ve hızlı yükselişleri hemen farkedilir, sohbet toplantılarında mütvellilerde istihbarat alış verişi yapılır himmeti az olanlar ya da himmet etmeyenler çizilir dışlanır sonunda ayaklarına dolaşır uzun adama yakalanırlar