Türkiye Harp Malulü Gaziler Isparta Şube üyesi olan Demirali Gürgen, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na katıldığını ve harekatın amacının Kıbrıs’taki Türk toplumunun güvenliğini sağlamak olduğunu belirtti. Gürgen, “Özgürlüğün zaferini simgeleyen bir harekâta adım attık” diyerek o dönemde yaşadıklarını anlattı.
Türkiye’nin 1974 Barış Harekatı’nın başlamasının temel gerçekleri arasında, Kıbrıs'taki Türk toplumunun güvenliğini sağlamak ve adada adalet ve eşitlik sağlanmasından bahseden Gürgen, açıklamasında; “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş antlaşmalarına uyulmasını temin etme ve Türk toplumunun geleceğini garanti altına alma gibi faktörler yer almaktadır. Türkiye’nin harekatıyla ilgili gerekçeleri, uluslararası hukuka dayalı olarak meşruluk kazanmıştır. Bu haraketin temel amacı, Kıbrıs’taki Türk toplumunun güvenliğini sağlamak, barışa tesis etmek ve adada kalıcı bir çözüm bulmaktır. Barış Harekatı kara operasyonları Türk silahlı kuvvetleri, Kıbrıs Barış Harekatı kapsamında 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a askeri bir çıkarma, gerçekleştirdi. Bu çıkarma, Kıbrıs’ın kuzeyine yapıldı ve Türk birlikleri adanın kritik stratejik noktalarını ele geçirdi. Kara operasyonları sırasında, Türk birlikleri Rum bölgelerine ilerledi ve Kıbrıs’ın stratejik bölgelerini kontrol altına aldı. Kara Operasyonların hedefleri arasında Girne, Mağusa, Lefkoşa gibi stratejik şehirler ile adanın kritik noktaları yer aldı. Türkiye’nin Barış Harekatı’na katılan asker sayısı 40 Bin civarındaydı. Operasyonlar arasında tanklar, zırhlı araçlar ve piyade birlikleri aktif olarak kullanıldı. Hava Operasyonları da düzenlendi. Hava operasyonları, Kıbrıs’taki stratejik hedeflere yönelik hava saldırılarını içeriyordu. Türk uçakları, Kıbrıs Rum güçlerine ait askeri hedefleri vurarak harekatın ilerlemesine destek sağladı. Türk Hava Kuvvetleri, Kıbrıs Rum güçlerine ait hava üsleri, radar istasyonları, komuta merkezleri ve askeri tesisler gibi stratejik hedeflere saldırdı. Türk Hava Kuvvetleri, F-100, F-104 ve F-5 gibi avcı uçaklarını operasyonlarda kullandı. Toplam uçak sayısı ve sorti sayıları operasyonun farklı aşamalarında değişiklik gösterdi. Kıbrıs Rum güçlerinin savunma sistemlerine karşı koordineli ve etkili bir şekilde gerçekleştirildi. Deniz Operasyonları Türk Kuvvetleri de Kıbrıs Barış Harekatı’nda aktif rol oynadı. Deniz Operasyonları, Kıbrıs’ın kuzeyin sahillerine askeri birliklerin taşınması ve destek sağlaması amacıyla gerçekleştirildi. Türk Deniz Kuvvetleri gemileri, Kıbrıs’ın kuzey sahillerine Türk birliklerini başarıyla taşıdı ve harekatın başarılı bir şekilde yürütülmesine katkı sağladı” dedi.
TÜRK ORDUSU ZORLUKLARA KARŞI YILMADAN İLERLEDİ
Türk ordusunun zorluklar karşısında yılmadan ilerleyerek hem askeri hem de Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık konusundaki kararlılığını dünyaya bir kez daha gösterdiğini anlattı. Gürgen; “1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin zaferle taçlandırdığı bir dönüm noktasıydı. 19 Temmuz sabahı, Mersin limanında gemimize bağlandığımızda, savaşın ciddiyetini ilk kez hissettik. Bizim gemimiz, savaş hazırlığı yapan her sınıftan savaş gemileriyle çevriliydi. Gemi komutanımız Uğur Uluç, Kıbrıs'a yapılacak çıkarma harekâtını ve bu harekâtın önemini vurgulayarak hepimize moral verdi. ‘Ezilen, zulüm çeken kardeşlerimize yardım etmek için yola çıkıyoruz’ diyerek, özgürlüğün zaferini simgeleyen bir harekâta adım attık. Saatler geçtikçe, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kararlılığı ve azmi her an daha belirginleşiyordu. 20 Temmuz 1974 sabahı, Türk askerlerinin Kıbrıs’a çıkarma yapmasıyla birlikte, geride unutulmaz anılar kaldı. İlk şehidimiz, kahraman bir askerimizdi. Düşman, yoğun hava saldırıları ve makineli tüfeklerle karşı koyarken, bizler yalnızca ileri gitmeyi düşünüyorduk. Türk kartalları, düşman hücum botlarını imha etti. Savaşın başlangıcındaki zafer, askerimizin cesaretiyle pekişiyordu. Harekâtın başarılı bir şekilde sürdürülmesi, gemilerimizin etkili bombardımanları ve stratejik hamleleri sayesinde mümkün oldu. 21 Temmuz'da, Yunan gemileri ve denizaltıları karşısında, Türk gemilerinin destanı yazılıyordu. Gemi komutanlarımızın soğukkanlılığı ve askerlerimizin cesareti, hiçbir engel tanımayarak savaşın seyrini değiştirdi. Birçok Yunan gemisi batırıldı, düşman kuvvetleri ağır kayıplar verdi. Ancak savaşın acı gerçekleri de vardı. Kocatepe muhribi batarken, Türk askerleri canlarını ortaya koyarak büyük bir kahramanlık sergiledi. Kocatepe gemisinin batışı, Türk milletinin gücünü ve azmini bir kez daha simgeliyordu. Denizaltı saldırıları ve havadan yapılan bombardımanlar sırasında, Türk gemileri büyük bir özveriyle mücadele etti. Kocatepe'nin battığı haberi, hepimizi derinden sarstı. Ancak hiçbir şey Türk Silahlı Kuvvetleri'nin iradesini kıramazdı. Savaşın sonlarına doğru, Girne'nin Beş Parmak Dağları'nda yoğun çatışmalar devam etti. Türk ordusu, her türlü zorluğa rağmen ilerlemeyi sürdürdü. 21 Temmuz'da yapılan ateşkesin ardından, gece boyunca çıkarma operasyonları devam etti. Ancak, bu zafer yalnızca askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin direncinin bir simgesiydi. Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs’ta büyük bir kahramanlık gösterdi ve vatanın bağımsızlığı için ne kadar büyük fedakarlıklar yapılabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Gazi ve şehitlerimizin fedakarlıkları, Türk milletinin özgürlüğünü ve istiklalini koruma yolundaki kararlılığını pekiştirdi. Bugüne kadar olduğu gibi, Türk ordusunun gücü, yarının da garantisidir. Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi, asla sona ermeyecek ve her nesil, vatanına sahip çıkmak için aynı kararlılıkla savaşacaktır” ifadelerinde bulundu.