28 Ocak 2019 tarihinde altında imza bulunmayan bir basın bildirisiyle gündeme gelen özel öğretim kurslarının kapatılmasına ilişkin haberler, olumsuz birçok sonucu gündeme taşımasından dolayı halen bir karara bağlanamadı.

Bu sebeple başkentte dün ikinci kez bir araya gelen 2880 özel öğretim kurucusu ortak bir bildiri yayınlamak amacıyla bir araya geldi. Türkiye Bilim Evleri kurucusu Selim Değer ilimiz adına görüşmelerde bulundu. Selim DEĞER konuşmasında dershanelerin kapanması sonucu açılan Özel Öğretim Kursları, Temel Liselerin kapanması ile daha da önem kazanmıştır. Bu ihtiyaç devlet okulları ve halk eğitim merkezlerince tam olarak karşılanamayacağı aşikardır. Sınavlar ve Nitelikli okullar var olduğu sürece kurslarda olacaktır ve bu kurslara olan talep de, ihtiyaç da devam edecektir.

   Öğrencilerin Sosyal ve Kültürel durumları da göz önüne alınarak, daha disiplinli ve devletin kontrolünde fırsat eşitliğini sağlayacak şekilde, mevzuat yeniden revize edilerek, çalışma izninin özel sektöre ve bu işi bilen kurumlara verilerek kursların faaliyetlerine devam etmesi, öğrencilerin, velilerin ve memleketin yararına olacağı düşünmekteyim dedi.

Özel Öğretim Kursları; 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun geçici maddelerine istinaden dershanelerin kapatılması sonucu; boşluktan ve ihtiyaçtan ortaya çıkmış kurumlardır. Halihazırda bu ihtiyaç devam etmektedir. Bu sınavlara hazırlık sürecinde takviye alma ihtiyacının sebepleri şunlardır;

A: Maalesef ülkemizde okullar arası eğitim eşitsizliği devam etmektedir. Nitelikli okullar adı altında Fen ve Anadolu Liseleri ayırımı devam etmektedir.

B: Üniversiteler arasında fark olduğu sürece, sınava giren öğrenciler mezun olduklarında diplomasının daha geçerli olduğu üniversiteleri kazanmak için mücadele edecek ve belli başlı üniversiteler hep daha fazla tercih edilecektir.

C: Orta öğretime geçişte Türkiye’nin  heryerinde okuyan öğrencilere aynı sınav yapılmaktadır. Ayrıca Üniversite sınavında da Nitelikli okullarda okuyan öğrenciler ile diğer okullarda okuyan öğrenciler aynı sınavla seçilmektedir. Her yıl Üniversite sınavına 2 milyon’ dan fazla öğrenci  girmekte ve  bunların sadece 500 bini Üniversiteye yerleşebilmektedir. Öğrencilerin tekrar sınava girme isteği ve eşit şartlarda yarışabilmeleri gerekliliği özel öğretim kurslarına olan ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır.

D: Bu kursların yerine getirilmesi düşünülen dijital kurs, internetten eğitim gibi alternatif kurs modelleri daha önce birçok kurum tarafından denenmiş fakat olumlu sonuçlar alınamadığı görülmüştür. Konuşulan çözüm yolları bu sorunu ve ihtiyacı ortadan kaldırmayacaktır.

   Özel öğretim kuşlarının açılış sürecinde kurucuların tamamı güvenlik birimlerince incelenmiş ve güvenlik birimlerinin onayını alan kişilerce açılmasına izin verilmiştir. Özel öğretim Kurslarının kapatılmasıyla bu ihtiyaçlardan dolayı özel ders ve kimler tarafından işletildiği belli olmayan merdiven altı tabir edilen kaçak oluşumlar çoğalacaktır ve kursların kapatılmasıyla maddi durumu iyi olmayan aileler bu oluşumların eline bırakılacaktır. Maddi durumu iyi olan aileler çocuklarına özel ders aldırarak veya özel okullara göndererek çocuklarına iyi eğitimler aldırırken, kursların kapatılmasıyla olan yine fakir-fukara ailelerin çocuklarına olacaktır. Hatta bizim korkumuz kursların kapanmasıyla, vatana ihanetten görevden uzaklaştırılan 16 bin öğretmen için bir fırsat ortamı oluşması ve birkaç öğretmenin bir araya gelip özel ders ve kaçak kurs merkezleri kurmalarıdır. Ayrıca terör örgütlerinin eline bırakılacak olan kaçak kursların denetlenmesi de mümkün olamayacaktır.

Toplantı özel öğretim kurumlarının yayınladığı ortak bildiriye sona erdi.

ÖZEL ÖĞRETİM KURSLAR PLATFORMU 7 NİSAN 2019 İSTİŞARE TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ

BASINA VE KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR;

28 Ocak 2019 saat 20:03 te Milli Eğitim Bakanlığının internet sayfasından yayımlanan bir basın bildirisi ile 2019-2020 eğitim öğretim yılından itibaren özel öğretim kurslarının kapatılacağı duyuruldu.

Bizler Özel Öğretim Kursları Platformu olarak sesimizi duyurabilmek ve alınan bu yanlış kararın düzeltilebilmesi için;                    

Kurumların kapatılmaması gerektiğini, kapatıldığı takdirde önümüze gelecek sorunları detaylı bir biçimde açıklayan raporlar hazırlayarak dosyalarımızı yetkililere ilettik.

Bakanlığımızın raporlarımızı inceleyerek mağduriyetlerin engellenmesine yönelik yeni bir açıklama yapması ve Özel Öğretim Kurslarının kapatılma sürecini gündemden çıkartarak, bu kararı 2023 eğitim vizyonuna dahil etmesi gerekir. Bu süreci belirleyecek temel kriterin okullardaki standartların iyileştirilmesi, mevcut sınav sisteminin değiştirilmesi ve kişilerin anayasal hakları olan bilgi edinme ve öğrenme ihtiyaçlarına bağlı olduğu unutulmamalıdır. Bakanlığımızın kurslara alternatif olarak önermiş olduğu okul kursları, dijital dershanecilik, halk eğitim merkezleri, efsane öğretmen gibi uygulamalar şu anda zaten mevcuttur ve isteyen öğrenciler  bu uygulamalardan yararlanabilmektedir ama velilerimiz ve öğrencilerimiz kurslarımızı tercih etmeye devam ediyorlar.

Alınan bu kararın, sağduyulu ve objektif  biçimde değerlendirilip bir an önce mağduriyetlerin engellenmesini,

Özel Öğretim Kurslarındaki standartların iyileştirilmesini ve her dersten her kademedeki öğrenciye hitap edecek hale getirilmesini,

İstihdam ve devlete katma değer kazandıracak şekilde yeni düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.

Bu bir haksızlıktır ve süreç geçse de hak yerini bulacaktır. Devletimiz hemen olmasa da her türlü haksızlığı gözlemlemekte ve  benzeri konularda sonuçlarından rahatsız olup gerekli tedbirleri almaktadır.

Belki de bir sektörü ortadan kaldırma çabasında olan bu belirsiz kirli odakların esas amacı sayın Cumhurbaşkanımızın ve maliye bakanlığımızın mücadele ettiği ekonomik sorunların artmasına zemin hazırlamaktır.

Daha mutlu daha huzurlu yarınlara hep beraber el ele ulaşacağımızdan eminiz.

TÜRKİYE ÖZEL ÖĞRETİM KURSLARI PLATFORMU