Ancak bugün sizlere aktaracağım konu Atatürk’ün kurduğu bir parti olan CHP’nin kimler tarafından yönetildiğine en güzel örnek.
“Rektörümüz Hasan İbicioğlu çok politik bir kişilik. Bu üniversiteyi taşıyabilecek niteliği yok. Bence çok hafif kalıyor. İktidara yakın olmayı marifet sanıyor. AKP’nin il örgütlerine ders veriyor. Böyle bir rektör nasıl tarafsız olabilir? Ben bunu kabul etmiyorum”
Bu sözler CHP İl Başkanı Vedat Şenol’a ait. Bu açıklamaları Basın Kulübü programında yapmış ve 3 Temmuz 2013 Çarşamba günkü Demokrat Gazetesi’nde yayınlanmış.
“Rektörümüz ailesinin kökünün CHP’li olduğunu söyledi. Ama tabi AKP iktidarı ile de iyi ilişkiler içerisinde. Bu gayet doğaldır. Partileri dışlamaktansa iyi ilişkilerle kurumun işini yürütmek daha doğru olur”
Bu sözler de CHP İl Başkanı Vedat Şenol’a ait. Bu açıklamaları da Kafeler Caddesi’nde Rektör İbicioğlu ile karşılaştığı bir yerde yapmış ve 9 Temmuz 2013 Salı günkü Akdeniz Gazetesi’nde yayınlandı.
“Omurgalı siyaset” diye bir tabir vardır ve siyaset böyle yapılmalıdır. Bir İl Başkanı televizyon programında “İktidara yakın olmayı marifet sanıyor” derken hakkında konuştuğu insanla karşılaşınca “AKP iktidarı ile de iyi ilişkiler içerisinde. Bu gayet doğaldır” dememeli, ne söylediyse arkasında durmalı.
Şimdi buradan CHP İl Başkanı Vedat Şenol’a soruyorum;
Bir rektörün AKP iktidarı ile iyi ilişkiler içerisinde olmasını ‘gayet doğal’ karşılıyorsanız o zaman Basın Kulübü programında neden “İktidara yakın olmayı marifet sanıyor. AKP’nin il örgütlerine ders veriyor” dediniz?
Bir söylediği bir söylediğini tutmayan, girdiği ortama göre konuşup, açıklama yapan bir kişiye ülkenin en büyük muhalefet partisinin İl Başkanlığı teslim mi edilir?