Birini tanımaya başladığımızda içimizde ona karşı bir yakınlık doğar, bağ kurmaya başlarız. Sonra birden geri çekiliriz; ya korkar ya da o kişiye fazlaca sarılırız. İlişkilerde tekrar eden bu döngüler, çoğu zaman karşı tarafla ilgiliymiş gibi görünür. Oysa yalnızca karşımızdaki ile değil farkında olmadan, içimizde taşıdığımız kendi geçmiş hikâyemize de aittir.
Araştırmalar bağlanmanın anne karnında oluşmaya başladığını söylüyor. Bu nedenle ilişkilerimiz sadece bugün yaşadıklarımız ile ilgili değil, erken çocuklukta kurduğumuz ilk bağlar ile de şekillenir. Çünkü her yetişkin ilişkisi, geçmişte öğrendiğimiz ilişki kalıplarının yansıması, sevginin bir yankısıdır.
Kimimiz sevgiyi sürekli aşırı ilgi ve yüksek onay alma olarak öğrenmiştir; reddedilmekten ve terk edilmekten korkar. Kimimizse sevgiyi, tehdit ve mesafe olarak deneyimlemiştir; duygusal yakınlıktan çekinir ve kaçar.
Bu farklılıklar, psikolojide ‘bağlanma stili’ olarak tanımlanır.
Kaçanlar, Kovalayanlar ve Ortada Sıkışanlar
Günümüz modern ilişkiler dünyasında bağ kurmak kolay gibi görünse de aslında derin bağlar kurmak zorlaştı. Sıkça gördüğümüz dinamiklerden biri şu: bir taraf çok ister diğeri uzaklaşır. Biri birlikte olalım derken diğeri boğuluyorum diyordur. İlişkilerde yaşanan bu dengesizlik çoğu zaman iki farklı, bağlanma stilinin dansıdır.
Kaygılı bağlanan biri, bağlanmaktan çok bağımlı hale gelebilir. Karşı tarafın kendisine aynı yakınlıkla yaklaşmayacağını ve yeterince sevilmediğini düşünür. Kaçıngan bağlanan biri ise, ilişkiyi kısıtlama gibi algılar. Alanına müdahale ediliyormuş gibi hissederek karşı tarafa çelişkili davranışlar sergiler ve uzaklaştırma taktikleri uygular.
Bu karşılıklı etkileşim, bir tür kovalamaca yaratır. Bu kovalamacada her iki taraf da aslında aynı şeyi ister: güvende hissetmek.
İlişki Sorunu Değil, Bağ Kurma Biçimi
Aynı döngüleri tekrar ediyorsan bu bir şanssızlık değil, işarettir. İlişkilerde yaşadığımız çoğu problemin sonucu geçmişten getirdiğimiz bağ kurma biçimleridir. Bu yüzden de kendimizi sürekli aynı şeyleri yaşarken bulabiliriz.
Bağlanma stilimiz bize ait olsa da sabit bir kimlik değil farkındalıkla dönüşebilecek bir yapıdır. Güvenli ilişkiler deneyimleyerek ve gerekirse profesyonel destek alarak bu döngüyü kırabiliriz.
Son Söz: Hikâyeni Tanırsan, Bağını da Şekillendirebilirsin
Kaçtığın yerde korkun, tutunduğun yerde hayal kırıklığın saklı olabilir. Ama hikâyeni tanırsan bağını da yeniden şekillendirebilirsin.