HABER/Kübra Kevser KARATAŞ- Isparta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen Geleneksel El Sanatlar Sergisi’ne katılan nakış eğitmeni Nur Gürman (61), Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait motifleri, nakış ve tezhip sanatında birleştirerek özgünlüğünü bozmadan günümüze aktardıklarını söyledi.
Nakış geleneğini, yeni nesillere tanıtmayı hedeflediklerini belirten Gürman, bu tür sergilerin gençlerde farkındalığın artmasına katkı sağladığını ifade etti.
2 evlat sahibi Gürman, çocuklarını büyüttükten sonra sanata olan ilgisinden dolayı nakış kursuna başladığını söyledi. 22 yıldır nakış sanatıyla ilgilendiğini ifade eden Gürman, açıklamasında; “Çocuklarımı büyüttükten sonra böyle bir uğraşa girdiğim için çok mutlu oldum. Ekonomiye katkı olarak düşünmeyerek başladım ama birçok arkadaşımı da bu şekilde kazandım. Sanatla ilgili, 2014 yılında tezhip ve minyatür kurslarına katılmaya başladım. O hâlâ devam etmektedir. Tezhip ve minyatür hayatıma girdikten sonra, nakışla birlikte ikisinin karışımı bende bilgi birikimi oluşturdu. Hangi döneme ait hangi sanatları yapmalıyız diye düşündüm. Şimdi tezhip desenlerini nakışta kullanmaya çalışıyoruz. Tezhip ve nakışın en yüksek dönemini yaşadığı 15. yüzyıl bazında desenleri çalışıyoruz. İşlediğim desenler, eskilerden günümüze elimize kalabilen; ninelerimizin kullandığı örtüleri hiçbir şekilde desenlerinde oynamadan, aynen günümüze aktarıp aynı renkleri kullanarak orijinalliğini bozmadan, eskiyi günümüze taşıyıp bu geleneklerimizi sürdürmek için yeni nesillere aktarmak için uğraşıyoruz. Özellikle Gençlere tavsiye ediyoruz. Bütün amacımız da bu. Gençler, annelerinin kullandığı örtüleri günlük hayatında çocukluğundan itibaren gördükleri için çok önem vermiyorlar ama bu tarz sergilerle daha farkındalık yarattığımıza şahit oluyorum. Onun için de çok mutlu oluyorum. Artık yavaş yavaş yeni nesillerin de bu tarz sanatlara, bu ürünlere yönlendiğini görmek beni mutlu ediyor. Eskilerimizi yaşatalım. Ne kadar eskimiş, yıpranmış da olsa bizlere ulaştırsınlar, biz onları tekrar gündeme getirelim. Böylelikle nesilden nesile aktaralım. Herkesin bir uğraş sanatının olmasını tavsiye ediyorum. Kendi yaşamlarında, düşüncelerinde büyük değişimleri fark edecekler. Ayrıca Eğitim camiasına seslenmek istiyorum. İlkokul, ortaokul, lise bazında öğrencilerin toplu hâlde sergilere gezdirilip bu eserleri çocuk yaşta bunların görsellerini hafızalarına almalarını istiyorum. Yapsınlar ya da yapmasınlar, böyle bir şeyin olduğunu bilsinler isterim. İl Kültür Müdürlüğü’ne bağlı nakış kursunda ilk hedefimiz, dönemlere ait işlenmiş desenleri günümüze aktarmaktır. Çift başlı kartal motifi, Selçuklu’nun simge motifidir. Biz önce Selçuklu döneminde çalışılan desenleri kullandık işlerimizde. Sonra Osmanlı döneminde kullanılan, sarayda kullanılan desenleri araştırdık, bulduk ve onları orijinal renkleriyle renklendirdik. Bu çift başlı kartal, Selçuklu döneminin simgesidir. Çintemani deseni de Selçuklu’dan Osmanlı dönemine aktarılmış, günümüzde bile bazı desen atölyelerinin kullandığı bir desendir. Dünyadaki düzenin, dengenin, ahengin anlamını taşıyan bir motiftir. Osmanlı’da çok kullanılmış Karanfil deseni, padişahların kaftanlarında, giysilerinde, günlük hayatlarında, yaşamlarında kullanılmış bir desendir. Osmanlı’nın ayrıca 15. yüzyılda kullanılmış tezhip sanatında kullanılan Hatay motifi, tezhiple bağlantımın en güçlü olduğu yerdir. Onu buraya taşıdık. Suzeni tekniğini de göstermek istedik bu da Osmanlı döneminde kullanılmış bir desendir. Osmanlı’da çok kullanılmış nar deseni bir tanesini kullanmak istedik. Karanfil ve lale 15. yüzyılda kullanılan bir motiflerden biridir” ifadelerine yer verdi.