Yönetim adına oldukça yararlı ve yerinde olan bu tercih, hem merkez hem de yerel adına riskler de taşımaktadır. Merkez adına risk, gönderilen kaynakların doğru ve rantabıl harcan/a/maması, yerel adına risk ise sürekli gönderilen bu kaynakların sürekliliğine alışıp, devamlı merkezin eline bakma alışkanlığı yapması.
Böyle bilimsel bir tanımla başlayınca “Tanışman, yazı şeklini değiştirmiş, üniversitede öğrendikleri aklına gelmiş, onları hatırlıyor” hissine kapılmayın. Derdim, yerelde siyaseti hizmet olarak algılayıp, gerek seçilerek, gerekse atanarak hizmet edenlerin misyonlarını hatırlatmak.Osman ZABUN beyi tebrik ediyorum. Fevkalade profesyonel orkestra şefliği yapıyor. İl genel meclisi başkanı sıfatıyla, grubu ile (muhalefet-iktidar) uyumlu hareket ederek özel idare binasının otel yapılması adına meclis olarak ortak karar aldılar. Mutlaka orada da otel fikrine alternatif öneriler ortaysa çıkmıştır. Ama bu şehre en güzel şekilde faydalı olma adına herkes asgari müşterekte buluşarak şehre kendilerinden sonra bir ağaç dikme, eser bırakma sevdasıyla en doğru tercihin otel olması noktasında ittifak etmişlerdir. Hiç kimse buradaki arkadaşlarımızın samimiyetini, fedakârlığını ve Isparta için bir şeyler ortaya koyma sevdasını sorgulama hakkına sahip değil. Mülk onların, tasarruf da onların…
Şehrin yapılaşması adına, şehri yarınlara taşıma gibi sorumluluğu olan belediyeye ruhsat için müracaatta ise sayın başkanım “yok otopark yapalım, yok park yapalım” teraneleri ile bina yüksekliği konusunda aba altından sopa göstererek topu taca atıyor. Vali beyimiz ise, durumdan vazife çıkararak olayların içerisine yereldeki en büyük (!) mülki amir olarak dahil oluveriyor. Devlete hizmet ikbali Osman beyin ifadesi ile “iktidarın iki dudağı arasında olan” olan Vali bey ise binanın otel olmasına itiraz etmeyerek tapu tekrar belediyeye atıyor. Yeter ki, ruhsat ver, senin için kaç kat uygunsa ver, diyerek arabuluculuk rollerine savunuyor. .Belediye başkanımız da yapmaya çalıştığı faaliyetleri 100 yıllık gibi bir şablonla deklare edip duruyor hep. Aslfalt dökmekle övünüp duruyor. Yapılan asfalt çalışmalarındaki atalet ve sıkıntılar bir yana, sayın başkan bu şehrin altyapılarını doğalgaz, su, elektrik, kanalizasyon gibi belediyenin olmazsa olmaz görevlerini 100 yıllık ihtiyacını karşılayacak düzeyde olduğunu mu iddia ediyor? Acaba sayın başkanım Isparta’nın kaç yıllık metrekareye düşen yağış miktarını meteorolojiden aldı mı acaba? Hatırlar mısın sayın başkanım 2004’de seçimi kaybetmenizin en büyük gerekçesi bir günde yağan bir buçuk metre kar nedeniyle şehrin aylarca elektriksiz, susuz, ulaşımsız kalmıştı. Belediyemiz de kriz masası olarak çözümde yetersiz kalınca halkımız bildikleri Yusuf bey yerine bilmedikleri Hasan beye yelken açmışlardı. Halkımız hafızasının bir yerinde o günler hala kayıtlı. Lütfen halkın karşısına çıktığınızda vatandaşımızı saf yerine koyup da ahkâm kesmeyin. Bakın sırada ITKM, Özel İdare binası, Sümer Halı Sağlık kompleksi, İkiz Kuleler, Halı Müzesi, mahallelerin ihtiyaçları gibi verilen seçim vaatleri var, hepsi de ortada beklemede. Seçime de bir yıl kaldı.MHP il başkanı İsa YALÇIN bey, şaibeli olan MHP il binası hakkında soruşturma geçirmişken hala binanın kiralanması ile ilgili çözüm bulmamaya kararlı ve oturmaya da devam ediyor. Buna rağmen AK Parti il başkanına ve yerelin diğer aktörlerine siyaseten sataşmakla meşgul. Sayın belediye başkanım da il binasıyla ilgili herhangi bir çözüm üretmeyerek şehrin emini olarak kamunun malını kendi yandaşlarına haksız kazanç sağlayarak olası yeni soruşturmalara zemin hazırlıyor gibi. Mahkemeler herhalde hoşuna gidiyor.