Haber/Gamze HAN - Kunduracılar Sitesi’nde 51 yıldır ayakkabı imalatı yapan Himmet Uludağ (62), geçmişte Isparta ayakkabısının kalitesi nedeniyle karaborsaya düştüğünü söyledi.
Bugün ise teknolojiye ayak uyduramayan sektörde yalnızca 4-5 dükkan kaldığını belirten Uludağ, çırak bulamamaktan ve el emeğine olan ilginin azalmasından bahsetti.
Uludağ, açıklamasında; “Biz teknolojiye ayak uyduramadık. Eskiden burada iyi ustalarımız vardı ve Türkiye’de ayakkabı konusunda namımız olmasına rağmen geri kaldık. Çalışmalar zayıfladı, üretimi fazla yapamadık, ayakkabıyı düzgün pazarlayamadık. Tüm bu sebeplerle kazanç az olduğu için çoğu kişi sigortalı iş buldu ve gitti, birçoğumuz da emekli oldu. Sitede 200 küsür dükkan vardı. Sayacılar hariç, en azından 150 tane ayakkabı imalat dükkanı vardı. Şimdi 4-5 kişi kaldık. Benim de bir kar amacım yok, vakit geçirmeye geliyorum. Eskiden Isparta ayakkabısı karaborsada satılırdı” dedi.
Teknolojiyle gelen dönüşümle birlikte sektörün şekil değiştirdiğini belirten Uludağ,
“Ayakkabının monte makinesi vardır. Teknolojiye ayak uydurup alanlar fazlasıyla faydalandı. Benim yarım saatte yaptığım işlemi 1 dakikada yapıyorlar. Vatandaş el emeğini pek önemsemiyor. Bilen biliyor fakat nadirdir. Artık fazlasıyla ayakkabı üretimi yapıldığı için insanlar fiyatı dışında pek bir şeye bakmıyorlar. Burada ayakkabının deri olmasını ya da sağlıklı olmasını pek önemsemiyorlar” diye konuştu.
Spor ayakkabının yaygınlaşmasıyla klasik üretim yapan ustaların zorlandığını söyleyen Uludağ, açıklamasında; “Şu zamanda spor ayakkabıya çok rağbet var. Memur, amir de spor ayakkabı giyiyor. Fakat burada yapılan ayakkabıları giyen insanlar yüksekliğine alıştıkları için pek de başka ayakkabıları giyemezler. Büyük mağazalarda yapılan taksitler sonucu insanlar oralara daha da eğilim gösteriyorlar. Çünkü yavaş yavaş ödedikleri için göze batmıyor fakat aslında pahalı ödemeler yapıyorlar. Yüksek ödemeler yapılırken ayakkabının kaliteli olması ilk faktör olsa da genel olarak modele göre seçim yapılıyor. Bizim diktiğimiz ayakkabıyı yalnızca hitap edeni alıyor fakat büyük mağazalarda üretim bol olduğu için çeşidi de çok tutmaları gerekiyor. Bu da insanların model arayışını karşılıyor” diye konuştu.
Ayakkabının ömrü ve bakımıyla ilgili de bilgi veren Uludağ, açıklamasında; “Türkiye’de 10 sene ayakkabı dikilmese de yine de ayakkabı ihtiyacı karşılanır. Bir ayakkabının ömrü giyimden giyime değişir. Ayakkabıya bakılmazsa çok yıpranır. Poli tabanlar vardır, durdukça kendi kendine kırılır. Ayakkabı durduğu yerde sökülmez ama kırılma meydana gelir. Ayakkabı illa ki çekecek ile giyilmelidir. Bu en önemli bakımdır. Boyatılması da gerekir. Ayakkabı alındıktan sonra giyilmelidir” dedi.
Çıraklık sisteminin zayıfladığına da dikkat çeken Uludağ, açıklamasında; “Ben 2 tane çırak yetiştirdim. Burada 3-4-5 sene gelip çalışanlar oldu. Okullar 8 seneye çıktıktan sonra insanların çıraklığa eğilimi değişti. Para kazanılmadığı için aileler çocuklarını getirmiyorlar, meslek kötü değil. Şükür buradan yedik buradan içtik. Ben 2 çocuğumu bu meslek sayesinde evlendirdim. Anadan babadan kalan bir dayanağım yoktu. Bu meslekte sebatkâr olacaksın. Eski ustalarımız sabah 6’da gelirlermiş, akşam 11-12’ye kadar çalışırlarmış. Biz onlara göre rahat çalıştık. Birlik beraberlik ile farklı bir şekilde ilerleseydik böyle olmazdı. Gençlere öneriyorum” diye konuştu.
Kenan
25 Mayıs 2025 Pazar 15:53Fetö iltisaklı BABBA firması ilk fabrikayı kurdu Isparta’ya batırdı esnafı