ISPARTAMIZ-ÜNİVERSİTEMİZ-ÖĞRENCİLERİMİZ ve ESNAFIMIZ
bir bütünün tamamlayıcılarıdır. Halkalardan birinin kopmasıyla dengelerin
bozulabileceği, amacımızın Isparta’nın kalkınması olduğu asla göz ardı
edilmemelidir. Üniversitemizin her yıl 16-17 bin kontenjan alarak tercih
edilir bir konuma getirilmesi, geleceğimiz olan öğrencilerimizin Isparta’da
meslek sahibi olup ilimizden ayrılması ve bu ayrılığın mutlu, sevecen ve
hoş bir sedayla olması asıl önemli noktalardır. Maksat geleceğimiz olan neslin
kırılgan olmadan, ülkesini, insanını seven birer birey olarak hayata başlamış
olmasıdır.
Bana göre Üniversitede yapılması planlanan yaşam kompleksi ile ilgili
konun bilgi kirliliğine kurban gitmemesi gerekmektedir. Bunun için doğru yerde,
doğru zamanda ve gelecekte olabilecekleri düşünerek doğru bir öngörü ortaya
koyarak konuya bakmak gerekir. Üniversiteler her yıl öğrenci kaydı yapabilmek,
YÖK’den yüksek sayıda kontenjan alabilmek, yeni bölümler açıklayabilmek için
öğrencilere çeşitli promosyonlar, çeşitli sosyal imkanlar sunmaktadırlar. Son
yıllarda rekabetin atması nedeniyle kamu ve özel çoğu üniversite rektörünün
kayıt öncesi üniversitelerinin tanıtımlarını ulusal televizyon kanallarından
bizzat yaptıklarını izlemekteyiz. Bu televizyon programlarında barınma,
restaurant, cafe, spor vb sosyal imkanların tanıtıldığını, çeşitli miktarlarda
bursların verildiğini görüyoruz. Bizim kıymetini bilmek zorunda olduğumuz
ilimiz ekonomisine 65 bin öğrencisiyle büyük katkı sağlayan üniversitemizin de
barınma, yeme-içme, güvenlik, sosyal aktivite, sağlık, spor gibi konularda
yapacağı atılımlar yılda 16-17 bin gibi önemli bir öğrenci kontenjanın
önümüzdeki yıllarda da devamlı ve kalıcı olarak SDÜ’yü tercih etmesine neden
olacaktır. Ayrıca üniversitemizin bu kontenjanı alarak sürekliliğini
sağlayabilmesi için diğer üniversitelerde olduğu
gibi( Akdeniz Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi,
Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, özel üniversiteler,
vakıf üniversiteleri vb çoğaltmak mümkün,) modern çağın gerekliliklerine
ve bölgedeki diğer üniversitelerden farklılık yaratarak ön plana çıkmayı
başarması gerekmektedir.
Kanaatim, üniversitemiz kendi hinterlandı
dahilinde bu sürecin hızlanması açısından yaşam merkezi kurmak için bir adım
atmıştır. Buradaki bakış açısının üniversitenin rekabet gücünü artırarak
öğrenciler tarafından tercih edilebilirliliğini garanti etmeyi öngörmüş olduğudur.
65 bin gibi bir yüksek öğrenim mevcudu
içerisinde her yıl alınması kesin gözüyle bakılan 16-17 binlik bir kota bizi
gerçek anlamda devletine vergisini veren, denetimli yurtlarımıza fazla bir
negatif etki yapacağı kanaatini taşımamaktayım. Asıl yapılması gerekenin Valilik,
Milli Eğitim Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi odasının bir araya gelerek dağı taşı
yurt ve apart olan, denetimden uzak, vergisini vermeyen, kendi evini fahiş fiyatla
8-10 kişiye verip kendisi daha ucuz kiraya çıkan, yurt işletmeciliğini
sadece yatma kalkma olarak gören, sağlıksız, güvenliksiz yerleri apart ve yurt
diye ileri süren, yatırım yapmadan mevcut evlerini kiraya vererek Ispartamızın
da zarar göreceği duruma sokanlara da çözüm düşünülmesidir.
SONUÇ OLARAK 65 BİN ÖĞRENCİSİYLE BÜYÜK
KATMA DEĞER YARATAN BİLİM MERKEZİMİZE ÜNİVERSİTEMİZE SAHİP ÇIKARAK GÜZELE,
İYİYE, BİRLİĞE, YURT İŞLETMECİLERİYLE, ÖĞRENCİLERİYLE, REKTÖRÜYLE BÜTÜN OLARAK
SAĞDUYUYLA SAHİP ÇIKALIM. ORTA YOL HERZAMAN VARDIR, SU DOLU BARDAĞA BAKIŞ
ÖNEMLİDİR. TEMENNİM ODUR Kİ ISPARTA HALKIMIZ SAĞDUYSUNDAN ÖDÜN VERMESİN.