Isparta'da balık ölümleri arttı

HABER/GAMZE HAN- Isparta’da 7 yıldır akvaryum işi yapan Cihan Cihangir (45), balık ve kuş besleyenler için doğru bakım yapılmadığı takdirde hayvanların sağlığını tehlikeye girebileceğini belirterek önemli uyarılarda bulundu.

Çeşme suyunun kalitesizliği nedeniyle son bir ay içerisinde 300-400 balık kaybı yaşandığını ve bu nedenle temiz su kullanımının önemine dikkat çekti. Cihangir, açıklamasında; “Hobi olarak başladığım bu mesleği kendi hayatıma dahil  etme gereksinimi de duydum. Şu anda evimde duvarımı kırarak açtığım yere akvaryum yerleştirdim. Bu mesleği ise 7 senedir yapıyorum. Bu mesleği yapan ya da yapmak isteyen bir kişi ise evinde besleyerek de başlayabilir. Sevilerek yapılabilecek bir meslek öneriyorum.  Biz de mektepli değil alaylı olduk.  Bu mesleği yapmak isteyenlerin eğitimin yanı sıra pratikleri de olmalıdır. Yoksa hayvanlara dokunmadan bile pek bir şey anlaşılmaz. Hastalıklar da görülen semptomlar da görülmeli ve incelenmelidir bana kalırsa. Bu tecrübe yaşanmadan hastalık tespit ederken kişi zorlanabilir. Bu meslek bana her insanın hayvan sevgisi kazanıp balık veya kuşa vakit ayırıp sevebileceğini gösterdi. İlkokul çağında anne ve babaların çocuklarına bir Japon balığı dahi olsa almalarını öneriyorum. Çünkü çocuğa sorumluluk ve sevgi kazandırıyor. Ama aynı zamanda takibi de yapılmalıdır. Kuşlarda özellikle her birinin ayrı bir karakteri var. Balıklar da tam olarak aynısını diyemeyeceğim fakat hangi türün hangi türle birlikte yaşamayacağı kesinlikle önemli çünkü birbirlerini öldürebilirler. Her balığın başka koşullarda yaşam standardı var. Bazıları soğuk sularda yaşayabiliyorken, bazıları 25-26 derecelerde yaşayabiliyor. İnsanların en çok tercih ettiği Japon balığını beslemek pek zahmetli değildir. Ama fanusta beslenmemesi gerekiyor. Fanus küçük oluyor. Su, ısı ve oksijen değerlerinin korunabileceği geniş bir akvaryum daha sağlıklı olabiliyor. Suyun durgun kalmaması ve bakteri üretmemesi için akvaryuma hava motoru yerleştirilmesi önemlidir.  

Son bir aydır çeşme suyu çok kötü Aşırı şekilde balık ölümleri yaşanıyor. Balık besleyenn insanlardan da aynı şikayetleri duyuyoruz fakat bu konuda elimiz kolumuz maalesef bağlı. Şu ana kadar 300-400 kayıp vermişizdir. Bu da su kalitesinin ne kadar önemli olduğunu açıklıyor bize. Filtreler var fakat suyun kirliliği için yetersiz kalıyor. Balık çok hassas bir dünya. Çünkü balığa bakıldığı zaman iç ve solungaç paraziti, mantar, beyaz benek gibi hastalıklar da olabiliyor. Ciddiye alınacak birçok hastalığı var. Fakat su şartları iyi olduğu ve yem yeterli miktarda verildiği müddetçe sağlığında bir problem nadiren oluşmaktadır. Balıkların midesi gözü büyüklüğünde olduğundan dolayı yem için de sabah akşam toz halinde dağıtılarak verilmelidir.  Kuşlar için hazır su verilmelidir. Fakat iki günde bir değiştirilerek taze tutulmalıdır. Yoksa kursak mantarı, ishal gibi durumlarla karşılaşma olasılığı olabiliyor. Tüyleri için mevsimsel değişikliklere kendileri ayak uydurabiliyorlar. Özellikle ilkbaharda çok fazla tüy dökerler. Bu normaldir ve paniklemeye gerek yoktur. Besleme için de kapalı yemler tercih edilmelidir. Açık yemlerde ise güve, kirlenme ve bayatlama oluşabiliyor. Insanlar genellikle kışın daha çok kuş ve balık besleme eğilimi gösteriyorlar. Çünkü evde kaldıkları vakitlerde hayvanlar bir nevi, uğraşacak bir hayat arkadaşı oluyor. Tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörde de yem fiyatlarındaki artış mevcut. Fakat ithal yem satışı gerçekleştirdiğimiz için kurdan da etkileniyor. Bu da müşteriyi ihtiyacı kadar ya da eskiden aldığından daha az almasına neden oluyor. İnsanlar mümkün olduğunca bu sevgiden vazgeçmiyorlar. Çünkü eve yorgun gelindiğinde dahi balık akvaryumunu izlerken dinlendirici etkisini yaşıyorsunuz. Zaten bir bağ kuruluyor ve kayıp yaşandığında boşluğu hissedilmektedir” dedi.