Isparta'da 30 çırak yetiştirdi

Haber/Gizem Sarıkaya - Isparta’da ayakkabı tamirciliği yapan İlhan Duran (70), meslek hayatı boyunca 30 çırak yetiştirdiğini söyledi. 

İşini severek yaptığını ifade eden Duran, disiplinli ve özverili çalışan herkesin bu meslekten çok güzel paralar kazanabileceğini anlattı. 

Geçmiş zamanlarda eskiyen ayakkabıların atıldığını, şimdi ise tamir ettirmeye olan talebin arttırdığını söyleyen Duran, bu durumun işlerini olumlu anlamda etkilediğini ifade etti.  ‘Artık atma devri bitti, yaptırma devrinin başladı’ diyen Duran, açıklamasında; “Ben bu meslekte çekirdekten yetiştim. İlkokuldan sonra okulu bırakıp bir ustanın yanına girdim. 7 yaşında çıraklığa başladım 3 buçuk yıl çıraklığım sürdü. Kalfalık yaptım. 13 yaşında usta oldum. Şimdiye kadar 30 çırak yetiştirdim. Hepsi mesleğe devam ediyor, farklı şehirlerde bu işi yapıyorlar. Bayramlarda elime öpmeye gelirler, bu da benim için büyük bir gururdur.  Bu mesleğe severek başladım ve hala severek devam ediyorum. İçimdeki o çalışma hırsı ve sevgisi sayesinde Allah bana her şeyi verdi. Geçmişte çok yoğun bir çalışma hayatım oldu; bir ayda 27 gün çalışır, sadece 3 gün dinlenirdim. Çalışmayı her zaman çok severdim ve bu işime duyduğum sevgi, en büyük motivasyonum oldu. Bu meslek sayesinde her şeye sahip oldum. 3 çocuğumu da bu işten kazandığım emekle okuttum, mevki sahibi yaptım ve şükürler olsun ki bugün devlete, vatana hayırlı birer birey oldular. Gelişen teknolojiyle birlikte seri üretim arttı ve iş yükü çoğaldı. Ancak yaşımdan dolayı bu tempoya yetişmekte zorlanıyorum. Buna rağmen ayakkabı fiyatlarının yükselmesiyle insanlar tamire yönelmeye başladı. Eskiden bozulan ayakkabılar atılırdı, şimdi ise tamir ettiriliyor. Bu da bizim işlerimizi artırdı. Artık ‘atma’ devri bitti, ‘yaptırma’ devri başladı. İnsanlar aldıkları ayakkabıyı daha uzun süre kullanmaya çalışıyor. Gençlere bu mesleği kesinlikle tavsiye ederim ama gözlemlerime göre, anne ve babalar çocukları ‘tozlu ve kirli meslek’ diye caydırıyor. Halbuki bu altın değerinde bir meslek. Eğer yaşım genç olsaydı, makineleşmeden faydalanır ve seri üretime geçerdim. Ancak şu an bu yaşta mümkün değil. Disiplinli ve özverili çalışan herkes bu meslekten çok güzel paralar kazanabilir. Ama benim amacım artık para değil; buranın kokusunu seviyorum ve bu işi hobi olarak yapıyorum.  Mesleğimin zor bir yanı yoktur. Bu meslek bana her zaman keyif ve mutluluk verdi. Severek çalıştığınızda hiçbir iş zor değildir. İşinizi düzenli takip eder ve özveriyle yaparsanız, bu meslek hem zevkli hem de çok keyifli bir hale gelir. El işçiliği her zaman altın değerindedir. Makineyle yapılan iş, ayakkabının orijinalliğini bozabilir ama el işçiliğiyle yapılan işler hem daha sağlam hem de daha kaliteli olur. Vatandaşlar da el işçiliğine kıymet veriyor ve bu farkı biliyor. Örneğin, ayakkabının özelliğini bozmadan tamir ettiğinizde müşteri memnun kalır çünkü el emeğiyle yapılan iş her zaman fark yaratır. Şimdi ayakkabıların alt malzemesi eskisi gibi değil; kimyasal ürünlerden yapıldığı için ayakkabıyı giyseniz de giymeseniz de 2 yıl içinde kullanılmaz hale gelebiliyor. O yüzden vatandaşlara tavsiyem, ihtiyaçlarından fazla ayakkabı almamaları. Raflarda bekleyen ayakkabı zamanla ömrünü çürütüyor. Alınan ayakkabı kullanılmalı, aksi takdirde bir faydası olmaz” şeklinde konuştu.