İktidar kaşıkla veriyor, kepçeyle geri alıyor

İyi Parti Isparta İl Başkanı Dr. İbrahim Tekeli, son açıklanan 6 aylık enflasyon verileri ve maaş zam oranları sonrasında hükümete sert eleştirilerde bulundu. Yapılan maaş artışlarının vatandaşın pazarda, markette, faturada yaşadığı gerçek enflasyonla bağdaşmadığını vurgulayan Dr. Tekeli, “İktidar kaşıkla veriyor, kepçeyle geri alıyor.” dedi.

Emeklilere yapılan %16,67’lik, memur ve memur emeklilerine ise %15,57’lik zammın, geçim sıkıntısı içindeki milyonlarca vatandaş için "zam değil, adeta sadaka" niteliğinde olduğunu söyleyen Dr. Tekeli, iktidarın ekonomik politikalarını şu sözlerle eleştirdi: “ Türkiye’de kantarın topuzu kaçmıştır. Emeklinin, memurun, işçinin alın teri hiçe sayılmakta; halk temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlanmaktadır. TÜRK-İŞ’in açıkladığı verilere göre açlık sınırı 26 bin lira, yoksulluk sınırı ise 85 bin liraya dayandı. Bu ne demek biliyor musunuz? Milyonlarca vatandaş açlık sınırının altında yaşıyor demek. Buna rağmen iktidar göstermelik zamlarla halkı oyalamaya devam ediyor.”

Başkan Tekeli, diğer yandan temel tüketim kalemlerine gelen art arda zamların vatandaşın belini büktüğünü vurguladı. “Konutlarda kullanılan doğalgaza %24,6, sanayiye %7,86 oranında zam geldi. Akaryakıt fiyatları neredeyse her gün değişiyor. Gıda, ulaşım, kira, eğitim ve sağlık giderleri el yakıyor. Asgari ücretliye ise ara zam çok görülüyor. Bu nasıl adalet?” ifadelerini kullandı.

İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun da açıklamalarına atıfta bulunan Dr. Tekeli, hükümetin maaş artışlarında TÜİK’in düşük enflasyon oranını baz almasını, ancak vergi, harç ve cezaları ENAG’ın yüksek oranları üzerinden tahsil etmesini “kurnaz tüccarlık” olarak nitelendirdi.

“Bu düzeni kabul etmiyoruz. Halk açken, yoksulken kimse bize ekonomide istikrar masalları anlatmasın. En düşük emekli maaşı insanca yaşamaya yetecek düzeye çekilmeli, asgari ücret mutlaka güncellenmeli ve enflasyon karşısında ezilen vatandaşlara nefes aldıracak yapısal adımlar acilen atılmalıdır. Hükümeti, artık pansuman tedbirlerle günü kurtarmaya değil, kalıcı çözümler üretmeye davet ediyoruz.”