TÜKETİCİNİN İTİRAZINA KABUL
Geçmiş yıllarda 7 bin 500 liralık krediye istinaden kesilen 500 liralık dosya masrafı bedelini Tüketici Hakem Heyeti'nin iade kararına rağmen geri ödemeyen bankadan icra kanalıyla alarak örnek bir hukuk zaferine imza atan Serkan Ağarlı, bir hukuk zaferi daha kazandı. Bankanın kendisi aleyhinde açtığı icra davası sonucu Isparta İcra Hukuk Mahkemesi’nin bin 919 TL’yi bankaya ödeme kararına Yargıtay’da itiraz eden Ağarlı, yüksek mahkeme tarafından haklı bulundu.
BANKA DAVA AÇTI
İlk etapta banka tarafından yıllık faiz oranının yüzde 19.08 olarak kendisine iletilirken krediyi kullandıktan sonra kendisine verilen ödeme planında faiz oranın yıllık yüzde 28.16 olarak gördüğünü belirten Ağarlı “Sözleşmenin düzeltilmesi için itiraz ettim. Aradaki farkı ödemeyince banka dava açtı” dedi.
12.06 2008 tarihinde bir bankadan 7 bin 500 TL değerinde kredi çektiğini belirten Serkan Ağarlı, ilk etapta banka tarafından yıllık faiz oranı yüzde 19.08 aylık faiz oranı yüzde 1,59 olmak üzere vergi ve muameleler dahil kredi detayları hakkında kendisinin bilgilendirildiğini, ancak krediyi kullandıktan sonra kendisine verilen ödeme planında faiz oranın yıllık yüzde 28.16 aylık faiz oranını ise yüzde 2.34 olarak yansıtıldığını gördüğünü söyledi.
FARKI ÖDEMEYİNCE BANKA
İCRA MAHKEMESİNE GİTTİ
Bunun üzerine banka ile temas geçtiğini belirten Ağarlı, daha önce bu bankadan çektiği kredi karşılığı dosya masrafını Tüketici Hakem Heyetine giderek 500 TL’yi icra yoluyla ile aldığını hatırlatan Ağarlı, “Bu nedenle banka açıkça bani icraya göndereceğini ve hiçbir şekilde anlaşma yoluna gitmeyeceğin bildirdi. Bunun üzerine ben de Asliye Hukuk Mahkeme’sine Tüketici Mahkemesi sıfatıyla dava açtım. Davada mahkeme, 757 TL bankanın fazla para tahsil ettiğini artı 500 TL dosya masrafı ile birlikte toplamda bin 257 TL tahsil ettiğini belirledi. Bu sırada ben icraya banka ile yapılan sözleşmenin düzeltilmesi için itiraz ettim. Faiz oranları arasında fark olduğunu icra dairesine ilettim. Tabi istedikleri parayı ödemedim çünkü ödesem o farkı kabul etmiş olurdum. Bundan sonraki süreçte banka kanadından Isparta İcra Hukuk Mahkemesinde aleyhimde dava açıldı. Banka itirazımın reddini istedi. İcra Hukuk Mahkemesi de 26.05 2011 tarihli kararında davayı kısmen kabul ederek benim tarafımdan bin 919 TL icra inkar tazminatının bankaya ödenmesine karar verdi. Bunun üzerine de kararı Yargıtay’a taşıdım. Yargıtay da beni haklı buldu” dedi.
İŞTE YARGITAY’IN O KARARI
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, İcra Hukuk Mahkemesi’nin İcra İflas Kanunu 68/b maddesi üzerinden verdiği kararın tüketici kredilerine uygulanma imkanı bulunmadığına karar verdi. Yargıtay, söz konusu maddenin ‘Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Krediyi kullanan tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz” şeklinde düzenlendiğini açıkladı. Bu maddenin bankalar lehine bir düzenleme olduğunu belirledi. Yasa koyucunun, bankalardan tüketici kredisi kullananları ağırlaştırıcı hükümlerden ayrı tutmak amacıyla 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun düzenlemesine gittiğini anımsatan Yargıtay, “Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, ne kadar miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektirir” diyerek söz konusu maddenin tüketici kredileri için uygulanamayacağına kanaat getirdi. Yargıtay alacağın miktarının Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığını, bu nedenle Serkan Ağarlı’nın itirazının kabulüne karar verdi.