14 Kasım 2012 Çarşamba 17:42
Isparta
Tüm dengeleri gözetirken kendinizden tavizler vermek zorunda kalabilirsiniz. Bunu başaran insan sayısı değil ülkemizde dünyada dahi çok az. Hepsine amenna. Ancak Ziya başkan tüm bu zorlukları ve sıkıntıları gayet iyi bilen biri. İkinci dönem belediye başkanlığı yapıyor. Yani damdan düşenin halini bilen biri. Damdan düşmüş biri. Tecrübeli. Teşkilatı biliyor, teşkilattan kaynaklanan sıkıntıları biliyor. Teşkilatın beklentilerini biliyor. Seçmeni biliyor, seçmenden kaynaklanan sıkıntıları biliyor.
Yani Ziya başkanımın herhangi bir zorluk, sorun ve sıkıntı sonrası “Aaa bu sıkıntı da nerden çıktı? Ne yapmalı? Ne etmeli?” demeye hakkı yok. Artık siyaseten “kurt”ların arasında sayılır. Bugün geldiğimiz noktada, başkanımın uygulamalarına baktığımızda, gerek şahsımda ve gerekse çoğu insanda hayal kırıklığı ve pişmanlık emareleri görmekteyiz. Zira verilen sözlerin çoğu yerine getirilmemiş, olmaması gereken uygulamalardan rahatsız olan MHP İlçe başkanı istifa ediyor vs vs. Günaydın başkanım da çıkıyor “ben 100 yıllık asfalt yapıyorum, 700 bin ağaç dikiyorum, alt yapıyı tamamlıyorum, bu şehri gül anıtı ile dünya mirasına kazandıracağım, kendimde Türkiye’yi yönetecek enerji görüyorum” teraneleriyle günü gün ediyor. Bunu da herkesin yediğini zannediyor. Hiç kusura bakma başkanım…! “Günaydın” kelimesini birine sabahleyin esenlik dilerken, güne iyi başlamasını temenni ederken kullanırız. Argoda ise, bir işin zamanının ve tesirinin geçtiği, ancak karşımızdaki muhatabın durumu fark etmemesi halinde, onu uyandırmak ve ikaz etmek anlamında söylenen söz olduğunu hepimiz biliriz. Belediye meclis üyesi olarak kendi kendime “günaydın” diyorum, MHP teşkilatına “günaydın” diyorum, Sayın başkanıma oy veren/vermeyen herkse “günaydın” diyorum, sanayide alnının teriyle çalışan ve yerel seçimlerde diğer adaylara karşı bazı meziyetlerinden dolayı ülkücülük ve milliyetçilik adına kendisine oy veren samimi genç milliyetçilere “günaydın” diyorum, hasıl-ı kelam hepimize “günaydın” diyorum. Günaydın…!