Su Uzmanı Sedat Karakoyun, Eğirdir Gölünün her geçen gün yok olduğuna dikkat çekerek; “Özellikle son günlerde gözle görülen bu tehditkar durum gölümüz kuruyor mu acaba sorusunu akla getirmiş ve kamuoyunda haklı bir endişeye yol açmıştır. O nedenle göl su bütçesinin dengeli hale gelebilmesi için aşağıdaki tedbirler zor ve acı da olsa vakit geçirilmeden alınmalıdır” dedi.
Eğirdir Gölü özelinde TÜBİTAK tarafından desteklenen ve ülkemizin saygın üniversitelerinden ODTÜ ve Hacettepe üniversitelerince ortaklaşa yürütülen 4 ayrı araştırma projesinin ikisinde araştırma yürütücüsü diğer İkisinde de araştırmacı olarak görev yapan Su Uzmanı Sedat Karakoyun, Eğirdir Gölü ile ilgili çok önemli ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“ALMADAN VERMEK ALLAH’A MAHSUS OLDUĞUNU UNUTTULAR”
Karakoyun konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Bilindiği üzere Eğirdir Gölü tarımsal sulama, içme suyu, enerji, balıkçılık ve turizm amaçlı olarak kullanılmaktadır. Bu çok maksatlı kullanımda yukarıda saydığım sektörler bugüne kadar hiç bir araya gelmemişlerdir. Böylece birbirleri üzerinde ve göl üzerindeki etkilerini bugüne kadar görememişlerdir. Kısacası "almadan vermenin Allaha mahsus" olduğunu unutmuşlar gölden hep almışlar ama hiç vermemişlerdir. Son yılların kurak geçmesi ve göl suyunun tarımda ve enerjide bilinçsizce kullanımı sonucunda gölümüzün hidrolojik dengesi (gelir-gider ilişkisi) bozulmuş ve göl su bütçesi önemli ölçüde açık vermiş, göl su kalitesi de bozulmuştur.
“GÖL SU BÜTÇESİNİN DENGELİ HALE GELMESİ İÇİN TEDBİRLER BİR AN ÖNCE ALINMALIDIR”
Bugün gelinen noktada gölün ortalama derinliği 10 metreden 6 metreye düşmüş böylece gölün su hacmi azalmış ve yüzey alanı küçülmüştür. Bu durum özellikle gölün ortalama1,5 km içeriye çekildiği Gelendost ve civarında apaçık görülebilmektedir. Özellikle son günlerde gözle görülen bu tehditkar durum gölümüz kuruyor mu acaba sorusunu akla getirmiş ve kamuoyunda haklı bir endişeye yol açmıştır. O nedenle göl su bütçesinin dengeli hale gelebilmesi için aşağıdaki tedbirler zor ve acı da olsa vakit geçirilmeden alınmalıdır.
1)HAVZANIN TAMAMINDA DAMLA SULAMAYA GEÇİLMELİ
Merhum Demirel’in himayesinde bundan yaklaşık 30 yıl önce Ankara'da yapılan Isparta sempozyumu'nda, gölden daha su alınması ve buna bağlı olarak daha az kirli suyun göle dönmesini gerekçe göstererek modern sulama sistemlerinden damla sulamaya geçilmesi önerisinde bulunmuştum. Söz konusu önerim sempozyum raporunun 320. sayfasında görülebilir. Bugün Isparta ülkemizde en fazla damla sulamanın yapıldığı illerin başında gelmektedir. Türkiye'de ilk toplu damla sulama projesi ilimiz Eyüpler köyünde uygulanmış ve ülkemize örnek teşkil etmiştir. Isparta'da kapalı sistem sulama için yatırımların devam ettiği bilinmektedir. Bu çalışmalara özellikle Havza'nın tamamında kapalı sisteme geçinceye kadar hızla devam edilmelidir. Çünkü damla sulama ile salma sulamaya göre en az %50 tasarruf sağlanmaktadır.
2)TARIMSAL ÜRETİMDE DEĞİŞİKĹİĞE GİDİLMELİ
Başta Göl havzası olmak üzere ilimizdeki toplam elma üretimi 1 milyon tona yaklaşmaktadır. Şüphesiz elma ilimiz için çok önemli gelir kaynağıdır. Ancak yılda ortalama 20 defa ilaçlanmakta ve sadece göl havzasında 15-20 bin ton civarında suni gübre kullanılmaktadır. Elma yetiştiriciliğinin maliyeti yüksek olduğu gibi bu tarımsal kimyasalların göle çok büyük zararı vardır. Bu nedenle elmaya göre; daha az su, daha az gübre, daha az tarım ilacı ve daha az işçilik isteyen ama en az elma kadar geliri olan bir tarımsal üretime hiç beklemeden geçilmelidir. Önceki yıllarda Eğirdir Kaymakamlığını bilgilendirmem üzerine Sorkuncak köyünde lavanta yetiştiriciliğinin başlatılması örnek bir çalışmadır ve sevindiricidir.
3) GÖLET VE BARAJLARIN YAPIMINA SON VERİLMELİ
Bugüne kadar Eğirdir Gölü su toplama havzasında yöre çiftçisinin talebi üzerine DSİ tarafından fazla sayıda sulama göleti ve barajlarının yapıldığı bilinmektedir. Bu şekilde göle gelen yüzey sularının önü kesilmiştir. Aynı zamanda DSİ Havza'da bulunan tüm ilçelere gölden pompalarla su basmaya devam etmektedir. Yani su gelirinin önü kesilmiş su gideri devam etmektedir. Hidrolojik denge analizi ile gölden her yıl ne kadar sulamaya su çekileceği hesaplanmalıdır. DSİ tarafından planlanan su yapılarının en azından bu kurak dönemde yapımından vazgeçilmelidır. Şayet varsa fonksiyonunu bitirmiş ya da verimsiz göletlerin suyu göle kazandırılmalıdır. Yoksa gölün bu çarpık gelir -gider ilişkisine dayanması mümkün değildir.
4) YERALTI SUYU ÇEKİMİ DURDURUMALIDIR
Son yıllarda göl havzasında yeraltı suyunun aşırı miktarda kullanıldığı dikkati çekmektedir. Yeraltı suyu sonsuz bir kaynak değildir. Eğirdir Gölü havzasında yeraltı suyunun toplam miktarı, yıllık yeraltı suyu beslenimi ve her yıl yeraltından ne kadar su çekildiği bilinmemektedir. Burdur Gölü havzasında yıllık yeraltı suyu beslenimin 15 katı suyun her yıl yeraltından ruhsatlı ruhsatsız 10 binin üzerindeki sondaj kuyusu ile çekildiği bilimsel olarak ortaya konmuştur. Burdur Gölü'nün buna dayanması mümkün değildir. Nitekim gölün hızla kurumaya doğru gittiği gözle görülmektedir. İlimizde böyle bir çalışmanın olup olmadığını bilmiyorum. Şayet yoksa havza'nın yeraltı suyu beslenim ve çekim oranı ivedilikle hesaplanmalı ve bunun sonucuna göre ruhsatsız kuyular kapatılmalı, bundan böyle sondaj kuyusu için ruhsat verilmemelidir.
5) KOVADA HİDROELEKTRİK SANTRALLERİNE SU VERİLMEMELI
Kovada elektrik santrallerine Eğirdir gölünden uzun yıllar yılda ortalama 300 milyon metreküp su verilmiştir. Yetkililerin ifadelerine göre şu an santrallere yılda 80-100 milyon metreküp su verilmektedir. Gölle ilgili olağanüstü bir durum yaşanmaktadır. Göl su bütçesi dengeli hale gelinceye kadar santraller elektrik üretime ara vermelidir. Üretim şirketleri son yıllarda yaygınlaşmakta olan güneş ve rüzgar enerji santrallerine yönlendirilebilir ya da riski olmayan bir su üzerinde hidroelektrik santralı kurabilirler.
6) AKSU, KARACAHİSAR VE YILANLI KAYNAKLARI GÖLE AKITILMALI
Gölümüzün su giderlerinin azaltılması için yukarıda saydığım radikal tedbirlere paralel olarak su gelirinin de artırılması gerekmektedir. Bunun için fırsatlar vardır. Yılın belli bir bölümünde ya da tamamında boşa akmakta olan Aksu, Karacahisar gibi büyük su kaynakları ile Yılanlıdaki suları toplayarak göle kazandırabiliriz. Adı geçen sular cazibeyle göle getirilebileceği için masraflı olmayacaktır. Bu konuda yapılacak yatırımla ilgili fizibilite çalışmaları hemen başlatılmalıdır. İçinde bulunduğumuz dönemde bir damla su bile beni kurtarın diye bağıran acil durumdaki gölümüze cansuyu olacaktır. Bu büyük suları göle kazandırdığımızda can çekiştirmekte olan olan Eğirdir Gölüne içinde en acil ve etkili İlaç olan serumu bağlamış olacağız.
Bugüne kadar gölde 300'e yakın araştırma yapılmıştır. Bu çalışmaların çoğunda sağlam bir öneri olmadığı gibi, önerisi olanlar da önerilerini ilgili mercilere ulaştırmamıştır. Gölümüz daha çok akademisyenlerin yüksek lisans ve doktora tez alanı olmuştur. Çözüm odaklı olmak lazım, sorunları söyleyip çözümünü söylemeyenler bilim insanı bile olsalar sorunun bir parçası olmuşlar ve Eğirdir Gölü meselesini sorunlar yumağı haline getirip göle zarar vermişlerdir.
“GÖLÜ YÖNETENLER ACİLEN BİR ARAYA GELMELİDİR”
Sonuç olarak; Gölü kullananlarla gölü yönetenler mutlaka bir araya gelmelidir. Vakit geçirmeden gölü kurtaracak kapsamlı bir uygulama projesi Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmalıdır. Zira ben şu an gölle ilgili risk yönetiminin acilen başlatılması gerektiğini, riskin krize dönüşmesi durumunda yönetilemeyeceğini düşünüyorum. Gölün kirliliğinin önlenmesi için alınması gereken tedbirleri daha sonra açıklayacağım” dedi.
Boğaz ovali
14 Aralık 2020 Pazartesi 21:03Bizim vekiller ne iş yapar bu tedbirleri almak çokmu zor hes santirelini özel bir şirkete kiraya veripte ğölün suyunu sattıkları unutmadik
İlber hocanın yazısı
13 Aralık 2020 Pazar 23:07https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/kose-yazarliginda-20-yil-gecti-turkiyenin-yarasi-degismedi-beyin-gocu-41680973 de hürriyetteki köşe yazısında devlet yönetimi diye başlayan cümle başımıza gelen bu işlerin nedenini açıklıyor gibi
Emrah
13 Aralık 2020 Pazar 22:09En fazla su tüketimi bahçe sulamasinda oluyor. En büyük tedbir her bahçeye SU SAYACI konulması su israfına engel olacaktir
Tan
13 Aralık 2020 Pazar 20:03Bu söylenenlerin hiç biri yapılamayacağı için hoşça kal 7 renkli göl.
Cesars
13 Aralık 2020 Pazar 17:24Bu hükümetten bir cacık olmaz karadenizde hesler yüzü fen dere kalmadı tabiat katili bunlar
Sengetli
13 Aralık 2020 Pazar 12:17gölü yöneten ler acilen bir araya gelmeli gelir mi
Adem
13 Aralık 2020 Pazar 12:05Yanlış olan şudur bu bölge sulu tarımdan kuru tarıma dönmelidir eskiden olduğu gibi buğday..arpa .fig vs bunlar ekilmelidir su kullanimi azalırsa göl nefes alir
Ispartalı
13 Aralık 2020 Pazar 11:59en büyük çözüm damlama sulamaya geçmekle olur. Benim Eğirdir yolunda 1000 m2 bahçem var hobi olarak meyve sebze yapıyoruz. Ben damlama sulama ile hafta 2 gün 6'şar saat sulamada en fazla 10 ton su harcarken adamlar tüm k****ın suyunu bahçeye çevirim 10 dkikada 10 ton su harcıyor. Ve bu bahçe sahipleri benimle aynı su parasını ödüyor. Bahçeleri çamur deryasına çeviriyorlar. DSİ görevlileri görmezden geliyor. Sanki suyumuz gevurun suyu. Yazıklar olsun.
Baykuş
13 Aralık 2020 Pazar 11:06Gölün bütün gelirlerini baraj yaparak kapatan D.S.İ selamlar.
Çetin
13 Aralık 2020 Pazar 06:05Bu hesleri aylin cesur yaptı o konuşsun
İspartali bile degilim ama yazık bu göle
13 Aralık 2020 Pazar 05:09Yazı güzel de kim dinleye kim okuya kim uygulaya muhatapları kimler kimse kulak vermiyor belli ki yorum yazan bile olmamış acaba millet göl kursa tarla yaparız diye hayaller mi kurmakta onuda yazın barı de bilelim ey millet uyumayın elmaları sulayacak su bulamayacaksınız göl giderse iklim kuraklasacak elma da olmayacak
Hgf
13 Aralık 2020 Pazar 00:39Eskiden napiorlardi baraj yokken onca sene ?
veli
13 Aralık 2020 Pazar 00:29Sadece 5. Madde yeterli, Sedat sende fazla sallama be koçum.
Hoyranli Salıh Yilmaz
12 Aralık 2020 Cumartesi 23:15SORUN ÇOK GUZEL ÖZETLENMIŞ,HİÇ VAKİT KAYBEDILMEDEN İLGİLI MAKAM VE SİYASİ OTERITENİN DIKKATINE SUNULMALIDIR.YOKSA ÇOK GEÇ KALINACAKTIR.GÖL ISPARTA VE BOLGENIN INCISIDİR.
Kabacalı
12 Aralık 2020 Cumartesi 23:12Hani gölden hes lere su verilmiyordu. İlk defa söylendi açıkça. Hatta bakanlık şahsıma yazı yolladı gölden hese su verilmiyor diye. Gerçek le yüzleşme zamanı. Hes in su kullanım garantisi bile var. Geçmiş olsun.
Herşey cahillikten
12 Aralık 2020 Cumartesi 22:54Bunların hiç birini yapmazlar. Kurursa kurusun biz elmamıza bakarız der geçerler.Eğirdir değil tüm çevremiz kuruyor. Yazık oldu güzel göle ama artık dönüşü yok gibi.
Yalvaclı
12 Aralık 2020 Cumartesi 22:15Pekı Goletlerın Yapımı dudurulursa Golet ve Barajlara ıhtıyacı olan koyluler ne yapacak galıba ıntıhar ederler Egırdır Golunun suyunu hoyratca kullanırlarsa olacagı buydu bızımde Golet ve Barajlara ıhtıyacımız var Bız de Bag,Bahce ,Seralarımız, Elmalıklarımız Kıraz ve vısnelıklerımız kurur
Kapattıran müdür
12 Aralık 2020 Cumartesi 22:01Su ürünleri araştırma enstitüsünü kapattıran müdür vicdan azabı çekiyor mu acaba , her halt olup bittikten sonra yeniden açıldı da gölü bi kurtardı bi kurtardı maşallah bugünlere geldik
eğirdire cvp
12 Aralık 2020 Cumartesi 21:53onların işi .... büyütüp milleti eleştirmek başka bi.... yaramazlar, yıllardır bir şeye katkısı oldu mu bunların
Veysel
12 Aralık 2020 Cumartesi 21:14Bunlar tespit edilen sorunlar.Bir şeyi unutmuşum;Göl çevresindeki dağları tepeleri ağaçlandırmayı ve mermer ocaklarını kapatılmasını.
Asırlık göller
12 Aralık 2020 Cumartesi 21:12Sondaj ve sarıidris yapılan barajlar 1 yetmiyor gibi 2 cisi yapıldı yeşilköy de ise malesef verilen izinlerle 100 ze yakın sondaj var ve asırlık çeşmeler kurudu kuyular kurudu devlet su işleri ne iş yapar bu kadar sondaj acılırken bunların dini imanı para olduğu için gorende duyanda olmadı dağ taş elma bahçesi oldu insan oğlu gözü doymaz doymak bilmez antalya yolu üzerindeki hes e giden su kesilmeli yandaş para kazanacak göller koruyacak mevcut iktidar ülkeyi kuruttu şimdide dereler göller
Eğirdirli eğitimci
12 Aralık 2020 Cumartesi 21:08İlkdefa bir bilim insanı hes lere verilen sudan bahsetmiş teşekkür ederim
Eğirdir
12 Aralık 2020 Cumartesi 20:57Orada yıllardır Su Úrünleri Fak. var. Yan gelip yatmislar. Yalandan projelerle makam mevki sahibi olmuslar. Göle bakıp çay icmisler.
SAYAÇSIZ DAMLAMA GÖL KURTARMAZ
12 Aralık 2020 Cumartesi 20:55Damlama sulamaya geçmek çözüm değildir. Damlama sulama yapan ciftcilerimiz k****lara su basıldığı zaman v****arını açmakta sular kesildi mi kapatmaktadir. Eğirdir gölünü kurutan bilinçsiz geçilen damlama sulamadir. Salma sulamamada bahce sahibi suyun başında olduğu sürece tarlayı sulamaktadır. Damlama sulamada haftalarda v****ar açık kalmaktadır.Damlama sistemine SAYAÇ takılmadıktan sonra damlama sulama ile göl kurtulmaz.
Ispartalı
12 Aralık 2020 Cumartesi 20:43İnşallah sözde kalmaz hemen uygulanırsa hele şu Karacahisar yılanlı Aksu suları göle akarsa can suyu olur inşallah lütfen yetkililer harekete hemen geçin bir gün bile geçmesin
Çocukluğum
12 Aralık 2020 Cumartesi 19:53Bravo yerinde tespitler vakit geçirilmeden başlanmalı.. Gölet yapımı ve kovada ve hes 'e su kesilmeli, sondajlara dur denmeli.. Bunları yapmak zor hadi birazcık çaba