Akdeniz: Nilgün Çökelek kimdir?
Ben 18 Temmuz 1973'de Burdur'da Dünya’ya geldim. Babam deniz subayıydı bu yüzden çok şanslı bir çocuktum, hep deniz kenarında büyüdüm. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden mezun olduktan sonra 1996 yılında Isparta’ya geldim. 16 yıl muayenehanecilik yaptıktan sonra son iki yıldır da Nildent Ağız ve Diş sağlığı polikiniğinin sahibiyim.Evliyim 2tane kız çocuğum var birisi 14 diğeri 7 yaşında. Eşim de makine mühendisi Murat Çökelek.Isparta dişhekimleri odası genelsekreteriyim.Isparta tobb kadın girişimciler kurulu icra komitesinde yönetimde görevliyim.
Akdeniz: Diş Hekimliği istediğiniz bir meslek miydi?
İlkokuldan itibaren amacım doktor olmaktı. Diş hekimliğine yönelmemin sebebi el becerilerimin iyi olmasıydı bir şeyler ortaya çıkarmak hoşuma gidiyordu. Bu yüzden liseye doğru hedefimi değiştirip diş hekimliğine yöneldim. İşimi çok seviyorum insanın sevdiği işi yapmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Akdeniz: Diş Hekimi bir anne olmak ya da çalışan anne olmak nasıl?
Çok zor bir süreçti. Bence kadınların çalışma hayatında karşılaştığı en büyük zorluklardan bir tanesi de bu. Hem çalışan bir anne hem evde anne temizlik yapan yemek yapan kişi olmak zor. Benim şansım annemin o dönem burada olmasıydı. Bunun çok büyük katkısı oldu. Ben her iki çocuğumu da 14 ay emzirdim uzun bir süre kendim hekim olduğum için emzirmenin dişler için öneminini farkındaydım. Ben randevulu hasta alıyorum bu şekilde randevulara böldüğünüz zaman çocuklarınıza da kendinize de zaman yaratabiliyorsunuz. Bu oldukça önemli bir olay. Türk kadını bir cevher bence bunu bir Avrupalıdan bekleyemezsiniz. Avrupalı çalışıyorsa evde donanımını hazırlamıştır. Evde doğal beslenelim gibi dertleri yok .Türk kadını bitmek bilmez enejisi ve zekasıyla hem işine hemde çocuklarına yetişebilir. İyi ki Atatürk kadınlarımızın önünü açmış ve bizde çalışan insanlar olarak iş dünyasının her alanında varız. Diş hekimi bir anne olarak elimden geldiğince kimyasalları geç verdim çocuklarıma. Tabi bu durum ilkokul sürecine kadar olabiliyor. Her ikisine de hiç asitli içecek içirmedim, sert şekerler, sert çikolatalar çok fazla hayatımıza girmedi. Bilmedikleri içinde şuanda çok aşırı düşkün değillerdir. Çok şanslıyız ikisinin de çürüğü yok. Evde onlara yol gösteren birisi olduğu için şanslılar biraz. Ama okula başlayınca arkadaş ortamından dolayı cipslere, şekerlere merak başlıyor ve yemek istiyorlar ama sonrasında da bakımı düzenli yapıldığı zaman çürüklerin önüne geçmek mümkün oluyor. Çalışan bir anne olmama rağmen her ikisinin de eğitimleri ile birebir ilgileniyorum.Kızlarımın ileride kendi ayakları üzerinde durabilen ve sevdiği işleri yapan bireyler olabilmesi için elimden geleni yapıyorum.
Akdeniz: Kadın girişimciliğin artırılması için neler yapılmalıdır?
Kadının kendini ifade edebilmesi için sosyalleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Kadının bir kere dört duvarın arasından çıkması gerekiyor. Kadınların eğitimi çok önemlidir. Bunun yanında kadına özgüven aşılayabilmeliyiz. Genelde biz de kadın vitrin olarak görülüyor bu süreç değişmeli çok donanımlı kadınlarımız gençlerimiz var. Bizim amacımız girişimci ruhu aşılamak. Kendi girişimcilik hikâyelerimizi paylaşmamız gerekiyor. Bu şekilde kadın kendi içindeki zinciri kırabilir. Çalışan kadın için bazı kolaylıkların sağlanması gerekiyor. Kadınlarımızın söz sahibi olabilmesi için karar veren kanun yapan mekanizmalara dahil olması gerekiyor.
Akdeniz: Sizce kadın sorunları nelerdir?
Ataerkil bir aile yapısına sahip olduğumuz için kadınlarımız da özgüven eksikliği çok fazla. Ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlarımız kendilerine diretilen hayatı yaşamak durumunda kalıyor. Şiddet konusu başlı başına bir problem.Hala çok küçük yaşlarda okutulmayıp evlendirilen kızlarımız var.Çalışan kadınlarımızın süt izinleri,kreş hizmetleri yeterli değil. Parlementoda yeterince temsil edilmiyoruz.
Akdeniz: Isparta’da kadına yönelik ne tür çalışmalar yapılmalı size göre?
Kadınlarımızın eğitimli olması çok önemli. Çünkü eğitimli kadınlarımızın yetiştirdiği eğitimli çocuklar sayesinde birbirine değer veren kadına saygı duyan şiddetten uzak bir nesil oluşturmak mümkündür. Kadınların özgüvenlerini kazanmaları yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Sonuçta ev hanımı olmak da başlı başına çok zor bir iş sonrasında kadını dışarı çıkarıp sosyal hayatın içine aktarması gerekmektedir. Kagik olarak hedeflerimiz arasında kadınlarımızı sosyalleştirecek ve girişimcilik ruhunu ön plana çıkaracak eğitimler vermek de var. Bunun için de doğru girişimcilik örneklerini paylaşarak kadın girişimciliğini özendirmeyi ve kadınlarımızı risk almak konusunda cesaretlendirmeyi planlıyoruz.
Yeri gelmişken kendi girişimcilik hikayemden de bahsetmek istiyorum. Uzun yıllar muayenehanecilik yaptıktan sonra mesleki ve maddi anlamda belli bir doyuma ulaşınca artık şehrim için bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Hayalimde yurtdışında yada büyük şehirlerde gördüğüm gibi bir klinik kurmak vardı. Meslek hayatım boyunca elde ettiğim tüm birikimimi bu işe yatırarak oldukça büyük bir risk alacaktım. Eşim beni bu konuda gerçekten çok yüreklendirdi ve her zor anımda yanımda olarak destek verdi. Gerçekten Avrupa standartlarında güzel ,ergonomik,hijyenik bir kliniğim oldu. Bende 17 yıl boyunca sürekli mesleki kongreleri ve kursları takip ederek ciddi anlamda kendimi donanımlı hale getirdim. Artık bu birikimlerimi genç dişhekimi arkadaşlarımla da paylaşarak mesleki anlamda onlara tecrübelerimi aktarıyorum. Aynı zamanda yardımcı personellerimizle beraber bir çok hem cinsime istihdam sağlamanın gururunu yaşıyorum.Amacım daha da büyüyerek çok sayıda kadına iş olanağı sağlayabilmek. Böylece şehrime olan borcumu ödeyeceğim ve kendi adıma bir şeyler yapabildiğim için içim çok rahat olacak.
Akdeniz: Kadının siyasetteki yeri size göre önemli midir?
Tabi ki yeterli değil. Ancak çok donanımlı ve eğitimli bir gençlik geliyor. Kadınlarımız çok güçlü ve omuzlarında çok şey taşıyorlar. Kadınlarımızın zincirlerini kırarak sosyal hayata katılmaları gerekli. Kendi haklarımızı savunabilmek için siyasette çok daha fazla söz sahibi olmalıyız. Yerelden başlayarak basamak basamak karar veren kanun yapan mekanizmalara dahil olmamız gerekli. Kadını vitrin mankeni olarak gören zihniyetin artık değişmesi gerekiyor. Eğitimli ve öz güvenli ekonomik özgürlüğü elinde olan kadınlarımızın sayısı arttıkça siyasettede çok daha fazla kadınının olacağına yürekten inanıyorum. Yazı dizinizde bana da bir yer ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum.
Akdeniz: Özellikle çocuklar neden diş hekiminden korkarlar?
Bu biraz şehir efsanesi artık bizim kliniğimize gelen çocuklar korkmuyorlar. Çünkü onlara korkmayacakları bir ortam hazırlayarak ben elimden geleni yaptım. 16 yıl muayenehanecilik yaptım çocuk hastalar benim için çok önemlidir. Çocuk hastalarımın büyüdüklerini evlendiklerini gördüm. Küçük yaşta diş hekimi korkusunu yenen insanlar sürekli size gelirler diş hekimlerini kolay kolay değiştirmez insanlar. Güveni sağladıktan sonra korku diye bir şey de kalmaz. Çocuklarla sanırım vakit ayırıp ilgilenmek gerekiyor. Burada bizim böyle bir şansımız var. Biz çocuklara burada 1 saatimizi ayırabiliyoruz. Çünkü çocuklara zaman ayırıp güven kazanmanız gerekiyor. Size güvendikten sonra korkulacak bir şey olmadığını anlatmamız gerekiyor. Ortamın da müsait olması gerekiyor bir büyük hastanın yanında çocuk hastaya bakamazsınız. Biz burada bu yüzden bölümleri ayırdık çocuk hastaya çizgi filmini açıyoruz. Renkli dolgularımız hediyelerimiz var diş şeklinde kolyeler silgiler veriyoruz. Çocuklar artık buraya çok keyif alarak geliyorlar. Böyle bir ortam benim hayalimdi. Ayrıca çocuklara diş fırçalama eğitimini ailenin vermesi gerekiyor. Çocuğun eline fırçayı verip onunla oynamalılar fakat anneler aynalar kirlenecek diye bunu yapmıyorlar. Çocuk eliyle bir şey tutmaya başladığı anda fırçayı da tutabilir ama fırçalayamaz 3 yaşına kadar bunu anne babanın yapması gerekmektedir. Ama çocuk eline alıp oynasın fırçayı tanısın bir de en büyük yapılan hata siz dişinizi fırçalamıyorsanız sizin çocuğunuz da dişlerini fırçalamaz. Bunu anne babaların mutlaka kafalarına kazımaları gerekiyor. Siz eğer çocuğunuzun yanında ona örnek olup rol model teşkil ederseniz çocuğunuz da dişini fırçalar.
Akdeniz: Isparta’da sarı diş sorunu var. Sizin görüşleriniz nelerdir?
Eskisi kadar olmasa da flor renklenmeleri ile hala karşılaşıyoruz. Gençler dişlerinde leke olsun istemiyorlar ama bunun çözümü var. Bleaching dediğimiz evde ve klinikte ışık yada lazerle yapılabilen beyazlatma yöntemlerinden yararlanıyoruz.
Akdeniz: Ağız ve diş sağlığı eskiye göre daha önemli hale geldi. Neden?
Çünkü insanlar artık sağlıklarına önem veriyorlar. Daha uzun ve kaliteli yaşamak istiyorlar. Şimdi daha bilinçli bir nesil var. Eskiden insanlar kontrolleri önemsemezlerdi ama artık kontrollere geliyorlar. Sağlık hizmetleri ucuzladı eskisi gibi pahalı değil. Bunun neticesinde artık insanlar kendileri için ve dişleri için vakit ayırmaya başladılar. Diş ağrısı çekmek istemeyen insanlar artık dişlerine bakmayı tercih ediyorlar. Aslında işin en basit yolu da bu koruyucu tedavilerin daha fazla olmasıdır. Küçük yaştan bu eğitim verildiği takdir de ileri de diş sorunu olmayacaktır.
Akdeniz: Devlet ağız ve diş sağlığı hizmeti veriyor. SGK ücretini karşılıyor. Peki, neden özel muayenelere bu destek Olmuyor?
Biz diş hekimleri odası olarak yıllardır bu sorunlar için mücadele ettik. Ben aynı zamanda diş hekimleri odası genel sekreteriyim. Birçok girişimde bulunuldu özelden hizmet alınmasıyla ilgili. Türk Diş Hekimleri birliği fırsatları çok da değerlendiremedi. Artık özelden hizmet alımı konusu mümkün görünmüyor. Diş sağlığı butik olarak yapılması gereken bir hizmettir, dünyanın her yerinde böyle. Elbette hastaneler ve merkezler olacak ama burada bütün işlemlere yetişebilmeniz mümkün değil. Ben özellikle hassasiyet gerektiren işlerin örneğin kanal tedavisi gibi mutlaka kliniklerde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ağız diş sağlığı merkezlerinin daha çok koruyucu tedaviyi üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama ısrarla bu böyle devlet politikası da artık kesinleşti gibi. Artık özelden hizmet alınmayacak gözüyle bakıyoruz biz de. Hiçbir adım atılmıyor bu konuyla ilgili. Belki biz de verilen fırsatları çok iyi değerlendiremedik. Bundan sonraki süreçte belki diş hekimlerinin de bir araya gelip güçlerini birleştirmeleri gerekiyor. Çünkü artık diş hekimlerinin de işleri zorlaşıyor. Ama yine de bilinçli insanlar bir şekilde muayeneye gelmeye devam ediyorlar. Ben burada buraya gelen hastanın kendini özel hissetmesini amaçladım. Hasta sizden en uzun süre kullanabileceği ve en kaliteli olan şeyi istiyor. İnsanlar teknoloji sayesinde bilgiye çabuk ulaşıyor ve bu doğrultuda talepleri çok daha bilinçli oluyor. Bu yüzden artık dişhekimlerinin son yenilikleri ve teknolojiyi yakından takip edip hastaların her türlü sorununa cevap verebilecek donanıma sahip olması gerekiyor.
Akdeniz: Günümüzün ağız ve diş sağlığı hastalıkları nelerdir?
Diş eti problemleri, diş çürükleri,flor ve sigara renklenmeleri,eklem rahatsızlıkları,diş gıcırdatma, diş eksiklikleri, diş abseleri , çapraşık dişler ilk akla gelenler. Gelişen teknoloji ile birlikte artık diş problemleri çok daha hızlı ve ağrısız bir şekilde çözümlenebiliyor. Örneğin lazerle anestezi yapılmaksızın dolgu yapılabiliyor, diş etlerinizde estetik düzenlemeler yapılabiliyor, implant işlemleri için doku hazırlıkları yapılabiliyor. Ağızdan aldığımız ölçüler bilgisayar ortamına aktarılarak çok daha dayanıklı inley, onley dediğimiz dolgular lamina dediğimiz yaprak porselenler dişleri kesmeye gerek duymadan yapılabiliyor. En çok vurgulamak istediğim konu ise kontroller. Mutlaka 6 ayda bir diş hekimine kontrole gitme alışkanlığını kazanmalıyız, böylelikle sorunlar büyümeden müdahale edilerek kısa sürede ağrısız çözümlenebilir.
Akdeniz: Hastalar ağız hijyeni konusunda nelere dikkat edilmelidir?
Çok klasik ama en önemlisi dişlerimizi düzenli olarak fırçalamak. Dişlerimize 2 -3 dakika ayırarak fırçalamak gerekiyor. Bundan da önemli bence diş ipi kullanmalıyız. Dünya’da bu çok fazla kullanılıyor. Fakat Türkiye’de kullanım oldukça az.. Biz her kontrolden sonra bunu hastalarımıza gösteriyoruz. Bakteriler diş aralarına yerleşiyor. Bu yüzden bu bölgeler diş çürükleri ve dişeti hastalıkları açısından oldukça önemlidir. Sadece diş fırçalamakla dişleri ve diş etlerini korumak imkânsız diş ipini günde 1 kez mutlaka kullanmalıyız. Ayrıca koruyucu ağız suları ve plak önleyici gargaralar da kullanılabilir. Ayrıca tahta kürdan kullanılmamalıdır. Küçük bir çürüğün büyümesine ya da dişetlerinin çekilmesine sebep oluyor. Bebekler için emzirme sonrası ve ek besinlerden sonra su verilmesi ya da gazlı bezle silinmesi bakterilerin yapışmasını önlemektedir. Asitli içecekleri çok tüketmemek, şekerli gıdaları mümkün olduğunca az tüketmekte çürük oluşumunu azaltacaktır. Kalsiyumlu besinleri özellikle hamilelerin çok tüketmesi gereklidir.