Haber/Gamze HAN- Isparta’da yorgan ustası Süleyman Çağlar (71), gelişen teknolojiyle birlikte seri üretimin yaygınlaşması dikim ürünlere olan talebi olumsuz anlamda etkilediğini anlattı.
Fabrika atıklarından elde edilen elyaf ürünlerin tercih edilmesi el emeğinin değer kaybetmesine neden olduğunu söyledi. Çağlar, açıklamasında; “’İlkokuldan sonra çırak olarak başladım. Eğitimimi bazı zorunluluklardan dolayı sürdüremediğim için bu mesleğe tamamen atıldım. Benim bu sektöre atılmamdan bu yana hem işin kalitesi hem de sanatı köreldi. Bu da gelişen teknoloji ile oldu diyebiliriz. Petrol ürünleri revaçta fakat insanlar zararlarına karşı yabancı kalıyor. Pamuk ve yünün kıymeti bilinmez oldu. Sağlıklıdır fakat yünün bazılarını 4-5 senede de olsa bir yıkanması gerekiyor. Yoksa güve oluşabiliyor. Bunu saklayamayacakları için bunun üzerine çalışmak istemiyorlar. Benim dükkan açtığım sene Isparta’da 36 tane yorgancı vardı. İnsanlar eskiden yorgan almaya gelirlerdi ama şimdi yorgancılar ayaklarına kadar gidiyor. Alışveriş merkezleri herkesin önünü kesti. Bizim yaptığımız iş gibi olmuyor bizim arkamızdan da kimse yetişmiyor. Bu mesleği devam ettirmek için uzun vadeli emek vermek gerekiyor. Biz de teknolojiye ayak uydurmasak son nesil olarak biteriz. Bizim de kıymetimizi bilenler oluyor fakat o da devede kulak diyebilirim. Artık Isparta’da 4-5 yorgancı kaldı. Biz şimdi yastık yorgan ve eski pamuk, yün kabartma işlemi yapıyoruz. Nevresim takımlarının da dikimini yapıyoruz. Bu tarz işlerden para kazanmaya çalışıyoruz. Vatandaş ise benim dikiş ücretime yorgan alıyor. El emeğinin kıymeti de artık kalmadı. Zaten kur bazında bizim yaptığımız işin karşılığı çok ufak miktarlarla karşılanıyor. Bu da işçiliğimizi kurtarmıyor. Ben işçiliğimi alamıyorken onlar 400-500 liraya içeriği belirsiz naylon fabrika artıklarından çıkan elyaflar, yorganları alabiliyorlar. Ömür boyu kullanılabilecek yorganlar yerine biraz daha ucuz yollu kullan at yorganlar tercih ediliyor. Zaten fabrikalardan çıkan ürünlere sağlıklı demek de pek doğru değildir. Petrol ürünleri kan akışına pek iyi gelmemektedir. Bu ürünler yatağı da sıcak tutmaz. Yün veya pamuk ise o yorgan yataktan çıktıktan sonra da sıcacık kalıyor. Bir yorgan dikimi 1 gün sürmekle birlikte 600-700 lira. Bir işçinin yevmiyesi Bin 500 lira. Bizim bunu kazanmamız için 2-3 tane yorgan dikmemiz gerekiyor. Önceden çırak için eti senin kemiği benim diye yetiştirmemizi isterlerdi. Şimdi ise öğreteceklerimizi bir kenara bırakıp kaç para vereceksin diye geliyorlar. Biz bu kazandığımız parayla sigortayı dahi yaptıramayız maalesef. Benim iki kızım var ikisi de bu mesleğe gönül vermedi. Bu teknoloji bizden yatağımızı, yorganımızı aldı. Eskiden hastanelerin ve otellerin yorgan ve yatakları dahi bizim elimizden çıkardı. Teknolojinin seri üretimi sayesinde de bu iş bizden alındı. Şu an için oteller bizden 50-100 tane yorgan istese istedikleri zamanda çıkaramayabiliriz. Çünkü eskiden bu tarz işler geldiği zaman 10-15 usta kalfa birlikte yaparak 2-3 günde teslim edebilirdik. Makineye atılıp yıkanacak ürün arayışı çok fazla o yüzden ne biz onlara ne onlar bize ayak uydurabilmektedir’’ diye konuştu.