Isparta’nın Eğirdir İlçesinde yok olmak üzere olan ve son taşıyıcıları tarafından yaşatılmaya çalışılan
Hacivat-Karagöz oyunu büyük alkış aldı.
Eğirdir Nafiz Yürekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından Turizm Haftası (15-22 Nisan)
kapsamında 11 Nisan Salı akşamı iftar programı ile başlayan etkinlikte Karagöz sanatçısı Uğur
DEMİREZEN katılımcılara neşeli dakikalar yaşattı.
Programa Eğirdir Kaymakamı Adem Çelik ve eşi Ayşe Çelik, Eğirdir Belediye Başkan Vekili,
Belediye Meclisi Üyesi Hakan Yıldırım ve eşi Dilek Kuyucu Yıldırım, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet
Armutoğlu, Malmüdürü Mustafa Okka ve eşi, kurum müdür amirleri katıldı.
Okul müdürü Zafer Ulusoy’un gayretleri ile geçtiğimiz yılda Eğirdir’de bir gösteri
gerçekleştiren Karagöz sanatçısı Uğur Demirezen program sonunda Kaymakam Adem Çelik ve
misafirlerle uzun süre sohbet ederek Karagöz sanatını yaşatmak için verdikleri mücadeleleri anlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tescilli Karagöz Sanatçısı, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras
Taşıyıcı Uğur DEMİREZEN iftar sonrası geleneksel ramazan gecelerini yad ederek meddahlık ve
Karagöz oyunu sergiledi. Eğirdir’de Turizm Haftası vesilesiyle Geleneksel Türk Tiyatrosu tanıtıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının tescilli geleneksel tiyatro sanatçısı Uğur Demirezen, Osmanlı
döneminde ortaya çıkan gölge oyunu Hacivat ve Karagöz’ün teknolojinin gelişimi ve halkın kültür-
sanata sahip çıkmaması nedeniyle yok olmaya yüz tuttuğunu savundu.
Yaklaşık 11 senedir Türk sanatının bir kolu olan gölge oyunlarını sergileyen tiyatro sanatçısı ve
UNESCO somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı Demirezen, Karagöz-Hacivat gösterilerinde son
dönemlerde bir durgunluk söz konusu olduğunu ifade etti. Amacının ilgiyi tekrar uyandırmak
olduğunu söyleyen Demirezen, "Çok zor şartlar altında çalışıyoruz. Teknoloji çok gelişti. İnternette
oyunlar var. Mobil teknoloji çok gelişti. Bu kadar gelişmiş bir teknoloji karşısında oyunumuzun ayakta
kalması çok zor. Hacivat ve Karagöz sadece görsel değil aynı zamanda bir söz sanatıdır. Karşındakinin
ilgisini çekmeye çalışıyorsun. Onu o şekilde yakalamaya çalışıyorsun. Zaten bu başlı başına zor. Öte
yandan, bu mesleğe ticari kaygıyla bakan kişilerle de mücadele ediyoruz. Yanlış icra eden
kardeşlerimiz oluyor. Ve bu oyunu ilk kez bu kişilerden izleyen çocuklarımız da bu oyundan doğal
olarak soğuyor. İlk izlenim çok önemlidir. Bu işi yapmak için usta olmak gerekiyor. Bunun için de en az
bir 8 sene gerekiyor. Biz bile hala işin ustası olduğumuzu düşünmüyoruz” şeklinde konuştu.
“Alttan usta yetişmiyor”
Gölge oyununun az kazanç getirdiğini ve gereken izleyiciyi bulamayınca eski ustaların artık
çok yönlü işlere yöneldiğini bildiren Uğur Demirezen, aynı sebepten dolayı yeni ustalar yetişmediğini
de sözlerine ekledi. Demirezen, “Türkiye’de bu işi yapan çok kişi kalmadı. Eskiden Karagöz sanatçısı,
sadece Karagöz sanatçısıydı. Medyatik bir yönü de vardı. Bunlar halka bir şeyleri anlatan sanatçılardı.
Başka şeylere ihtiyaç duymuyorlardı. Mahalle mahalle geziyorlardı. Çünkü böyle bir şeye ihtiyaç vardı.
Radyo, televizyon yoktu, Hacivat ve Karagöz vardı. Bu sanatı bizim bugün de geleneksel şekilde
yapmamız gerekiyor. Ancak o zaman da bazı handikaplar ile karşılaşıyoruz. Mukaddime diye bir
bölüm var. Osmanlıcadır. Gazeller semailer vardır. Ancak bunun dilini günümüze devşirmek zorunda
kalıyoruz. Bunun gibi yeniliklere de ihtiyaç duyuyoruz. Şimdi Hacivat ve Karagöz sanatında en büyük
sorunu ise alttan yeni kişiler gelmiyor. Yeni ustalar yetişmiyor. Hal böyle olunca yavaş yavaş bu oyunu
gösterecek kişiler ortadan kalkıyor ve oyunda yok oluyor” dedi.
“Sadece Ramazan oyunu olarak algılamak oyunu yok ediyor”
Uğur Demirezen, Hacivat ve Karagöz oyununun halk tarafından sadece Ramazan aylarında
izlenmesi gereken bir oyun olarak algılandığını, aslında öyle olmadığını dile getirdi.
Demirezen sözlerine şöyle devam etti:
“Ben de 16-17 yaşlarımda Hacivat ve Karagöz’ün sadece Ramazan ayına ait bir gelenek
olduğunu düşünüyordum. Ama aslında öyle değil. Hacivat ve Karagöz’ü Ramazan’ın içine biz gömdük.
Bu oyun aslında bir saray eğlencesidir. Daha sonra sokağa iniyor. Bu oyunu kurtarmak için önce bizim
bu oyunu Ramazan eğlencesi olmaktan kurtarmalıyız. Gölge tiyatrosu bize ait olmayabilir ama oyun
öz bir şekilde Türk eğlencesidir. Herkes bu oyunda kendinde bir şey bulduğu için Hacivat ve Karagöz
halk oyunu olmuştur. Bunu sadece Ramazan aylarında izlenir diye düşüncesi büyük bir hatadır ve
kültürümüzü yok ediyor."
“Bu iş sadece sevdiğimden yapıyorum”
Gölge oyunlarında yeterince kazanç olmamasına rağmen artık sadece Hacivat ve Karagöz
oyununa olan sevdasından dolayı bu işi yaptığını söyleyen Demirezen, "Kazancımız maddi olarak asla
yeterli değil. Bazen bana ‘Karagöz ile Hacivat yaşadı mı?’ diye soruyorlar. Bunu bir yere bırakalım.
Ama beni yaşattığı kesin. Çünkü yaptığım gösterilerden bir ücret alıyorum ve aileme bakıyorum. Ama
bu işin zorluğunu görmeniz gerekiyor. Emeğinizi karşılıyor mu? Tartışılır. Ancak asgari ücretle
kıyasladığınız zaman yine halimize binlerce şükür tabii ki. Manevi olarak da beni doyuma ulaştırıyor.
Bu da benim için ayrı bir zevk. Be bu işi sadece kültürümüzü ve Hacivat ve Karagöz’ü oluşturduğu
sevdasından yapıyorum” şeklinde konuştu.
Program sonunda Kaymakam Adem Çelik ve Belediye Başkan Vekili Hakan Yıldırım ile
katılımcılar Sanatçı Uğur Demirezen’i tebrik ettiler.