Çıraklar eğitimi bırakmamalı, ustalar okula teşvik etmeli

Haber/Gamze HAN - Isparta’da 25 yıldır motor ve bisiklet tamiri yapan Musa Kıraslan (35), bir meslekte çırak olarak yetişen çocuklar için, bir yandan eğitim hayatlarına devam edebilecekleri hakkında önerilerde bulundu. 

Vatandaşın meslek içerisinde karşılaştığı kötü işçilik sebebiyle ustalara olan güvenin azaldığını söyleyen Kıraslan, açıklamasında; ‘’Mesleğin zorlukları oluyor fakat bunun yanı sıra dostluk da kazanıyoruz. Yanımda çalışan yahut çalışmış olanlarla hala irtibat halindeyim. Her konuda yine de yardımcı olmaya çalışıyorum. Sadece işten ve maddi gelirden ibaret olmayan bir durumdur. Bu tüm esnaf içerisinde olan ve gerekli bir durumdur. Isparta’da elektrikli bisiklet kullanımı da yaygın. Tamirat için çok fazla gelen oluyor. Bunun yanı sıra engelli kullanımı için uygun araçlar da çok fazla geliyor. Benim de zaten bunun tamiratına başlama sebebim başka esnafların engelli bireylere karşı kötü davranışlarıdır. Parçacı parasını aldığı halde normal bir muamele uygulamadığı için böyle bir karar aldım. Farklılıkları yok saymak gerekiyor. En çok talep bisikletler üzerine geliyor. Ekonominin kötü olması sebebiyle bir aile çocuğuna bisiklet alamıyorsa hurdalıktan bulduğu bir bisikleti getirebiliyor. Biz de tamiratını yapıp kullanılacak hale getiriyoruz. Eğer maliyeti pahalıya denk geliyorsa ona gereksiz harcama yapmaması için elimizde olan bisiklet ve parçalarından bir şekilde çıkarmaya çalışıyoruz. Amaç tamamen para kazanmak olmamalı. Bir bisikletten Bin lira kazanacağına 50 lira kazan fakat karşıdaki mutlu olsun. Sonuçta çoluk çocuğa gidiyor’’ dedi.  

USTALAR ÇIRAKLARI OKULA TEŞVİK ETMELİ 

Musa Kıraslan, ustaların yanlarında işi öğrenen çırakların mutlaka eğitime yönlendirmeleri gerektiğini söyledi. Kıraslan, açıklamasında; ‘’Meslek yapılabilir fakat şöyle bir durum var; yetişmek için gelenlerin önceliği para oluyor. Emeğin karşılığını vermemek gibi bir durum olamaz fakat bizim iş ağır meslek olduğu için parayı az gören gelmek istemiyor. Bir çırak bu işe önem vererek 1 yılda öğrenir. Bu mesleği gençlere tavsiye ederim. Fakat çıraklık olarak yetişmeleri gerektiği için eğitimlerini yarıda bırakıyorlar. Okuyarak da öğrenebilirler bu mesleği. Arkadaşlarıma, ustalarımıza da bu önerimdir. Yanınızdaki eleman okumayıp çalışıyorsa eğer onu okula teşvik edip yönlendirmeleri gerekiyor. Örgün eğitime almıyorlarsa bile açıktan bunu sağlayabilirler. Mesleğin sıkıcı yönü yok. Zaten yapboz gibi parçalarla oynuyorsun bu mesleği yaparken. Günümüz teknolojik değişimler bu mesleği etkiledi. Örneğin artık çoğu motorlarda enjeksiyon var ve biz de bunları videolardan öğrenmeye çalışıyoruz. Meslek bir yandan da sürekli kendini yenilediği için her zaman bir öğrenme aşamasındayız. Şu anda en basit örneği 25 yıldır bu işin içinde olsam bile usta değilim. Sürekli değişip dönüşüyor ve bu durumda insan üretmeyi bilmesi gerekiyor. Teknolojinin getirdiği yenilikleri kullanarak çağa ayak uydurmak gerekiyor. Bu teknoloji bir yandan da bizim iş yükümüzü de azaltıyor. Gelişen makineler sayesinde eskiden arıza olduğunda tamamen sökmek durumlarını artık sökmeden tespit edebiliyoruz. 25 sene önce ise bu iş çok tatlıydı. En güzeli ise ustaya olan saygıydı. Şimdi ise insanlar anlattıklarımıza bile inanmıyorlar ve fazlasıyla müdahale oluyorlar. El emeğini değersiz buluyorlar. Ustalara olan güven problemi ise bana kalırsa sektör içindeki kötü muamele ve işçilik yapan insanlardan kaynaklanmaktadır’’ diye konuştu.