22 Ağustos 2012 Çarşamba 11:35
Isparta
Saldırıyı Türkiye'nin istikrarına yönelik bir girişim olarak değerlendiren Kolukırık, "Türkiye'yi içe kapatmak isteyenler, terör kartını oynamaya devam ediyor. Türkiye'nin yakaladığı istikrardan, ekonomik büyümeden, sivil anayasa yazım çabalarından rahatsız olanlar bu tür eylemlerle güç gösterisi yapmaya çalışıyor" dedi.
"KAYNAK ARAYIŞINDALAR"
Açıklamalarına Suriye'deki gelişmeler ile ilgili, 'Anadolu’nun her fırsatta kardeşlik ve merhamet coğrafyası olduğunu haykırmasına rağmen batılı kimlik politikalarının ayrımlaştırıcı yaklaşımları sorunun kaynağını oluşturmaktadır' sözleriye başlayan Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Suat Kolukırık, bölüşüm mühendisliği ile sosyal yapıların inşa edilemeyeceğini ve bölgedeki mevcut gerilimi, dünya dengelerinin enerji ihtiyacına kaynak bulma savaşı olarak değerlendirdi.
"PAYLAŞIM KAVGASI VAR"
Suriye’deki Arap Baharı söyleminin emperyal sosyal bir kurgu olduğunu belirten Kolukırık, Kuzey Irak'ta günde 2.5 milyon varil petrol çıkartıldığına değinerek, Suriye'nin sadece bir bölgesinde alınan 350 bin varillik petrol alımına vurgu yaptı. Osmanlı coğrafyası üzerinde bitmek bilmeyen paylaşım kavgaları ve çatışmalar olduğunu da hatırlatan Kolukırık, küresel barışın sağlanması amacıyla kurulan uluslararası kurumların kendi varoşlarını sorgulatma hallerine devam ettiğini söyledi.
KANLI SALDIRININ NEDEN YAPILDIĞINI AÇIKLADI
Açıklamasının büyük bir bölümünü Gaziantep'teki kanlı saldırıya ayıran Kolukırık, Kürt halkının haklarını savunmakla meşgul olduğunu söyleyenler bölge halkının ihtiyaçlarından uzak bir tutum sergileyerek, Türkiye'nin gelişmesine engel olmak için bu tür eylemler gerçekleştirdiğini rakamlarla anlattı. Kolukırık, "Terör kartını oynayanların bölge insanının ihtiyaçlarıyla bağlantılarının olmadığı açık bir gerçek. 1984'ten bu yana ülkemizde pek çok şeyin değiştiğini görmek istemeyenler arkaik yöntemlerine devam ediyor. Kullandıkları politik-sentetik dille belli grup ve kimliklerin sosyal sistemle bütünleşmesine engel oluyorlar. Bazı grupları ayartıyor, yandaş kılıyor ve gerçeği göstermiyorlar. Gaziantep saldırısı Türkiye’nin istikrar merkezlerine yönelik bir saldırıdır. Gaziantep ili temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 16 oranında artışla 493 milyon 511 bin dolarlık ihracat gerçekleştirmiş bir ildir. İlin 2012 Ocak-Temmuz dönemi ihracatı % 22,5 oranında artarak 3 milyar 299 milyon dolara ulaşmış ve geçen yılın Ocak-Temmuz dönemine göre ihracatını en fazla artıran il olmuştur. Bugünkü Gaziantep 5.Organize Sanayi Bölgesini kurmak üzeredir. Ayrıca Kilis ve Gaziantep ortak organize bölgesi kurmaya çalışmaktadır. Gaziantep, 2023 yılında 30 milyar dolar ihracat ve 350 bin çalışan hedeflemektedir" diye konuştu.
'BÜYÜMENİN ÖNÜNE GEÇİLMEK İSTENİYOR'
Suriye meselesini yeryüzünün yeni kırılma noktası olarak tanımlayan Kolukırık, "Ekonomik çıkarlar, kaynak savaşları, kimlik eksenli ayrışmalar ve yeni güç haritasının sancıları her yerde hissediliyor. Uluslararası girişimler, çatışmaları sona erdirme yerine çatışma alanları üretmeye devam ediyor, zor bir süreçten geçiyoruz" dedi. Her türlü zorluğa karşın, tarihi ve jeopolitik dinamikler Türkiye'nin yeniden büyümesini ve genişlemesini dayatmaktadır. Türkiye'nin büyümesine engel
"KAYNAK ARAYIŞINDALAR"
Açıklamalarına Suriye'deki gelişmeler ile ilgili, 'Anadolu’nun her fırsatta kardeşlik ve merhamet coğrafyası olduğunu haykırmasına rağmen batılı kimlik politikalarının ayrımlaştırıcı yaklaşımları sorunun kaynağını oluşturmaktadır' sözleriye başlayan Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Suat Kolukırık, bölüşüm mühendisliği ile sosyal yapıların inşa edilemeyeceğini ve bölgedeki mevcut gerilimi, dünya dengelerinin enerji ihtiyacına kaynak bulma savaşı olarak değerlendirdi.
"PAYLAŞIM KAVGASI VAR"
Suriye’deki Arap Baharı söyleminin emperyal sosyal bir kurgu olduğunu belirten Kolukırık, Kuzey Irak'ta günde 2.5 milyon varil petrol çıkartıldığına değinerek, Suriye'nin sadece bir bölgesinde alınan 350 bin varillik petrol alımına vurgu yaptı. Osmanlı coğrafyası üzerinde bitmek bilmeyen paylaşım kavgaları ve çatışmalar olduğunu da hatırlatan Kolukırık, küresel barışın sağlanması amacıyla kurulan uluslararası kurumların kendi varoşlarını sorgulatma hallerine devam ettiğini söyledi.
KANLI SALDIRININ NEDEN YAPILDIĞINI AÇIKLADI
Açıklamasının büyük bir bölümünü Gaziantep'teki kanlı saldırıya ayıran Kolukırık, Kürt halkının haklarını savunmakla meşgul olduğunu söyleyenler bölge halkının ihtiyaçlarından uzak bir tutum sergileyerek, Türkiye'nin gelişmesine engel olmak için bu tür eylemler gerçekleştirdiğini rakamlarla anlattı. Kolukırık, "Terör kartını oynayanların bölge insanının ihtiyaçlarıyla bağlantılarının olmadığı açık bir gerçek. 1984'ten bu yana ülkemizde pek çok şeyin değiştiğini görmek istemeyenler arkaik yöntemlerine devam ediyor. Kullandıkları politik-sentetik dille belli grup ve kimliklerin sosyal sistemle bütünleşmesine engel oluyorlar. Bazı grupları ayartıyor, yandaş kılıyor ve gerçeği göstermiyorlar. Gaziantep saldırısı Türkiye’nin istikrar merkezlerine yönelik bir saldırıdır. Gaziantep ili temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 16 oranında artışla 493 milyon 511 bin dolarlık ihracat gerçekleştirmiş bir ildir. İlin 2012 Ocak-Temmuz dönemi ihracatı % 22,5 oranında artarak 3 milyar 299 milyon dolara ulaşmış ve geçen yılın Ocak-Temmuz dönemine göre ihracatını en fazla artıran il olmuştur. Bugünkü Gaziantep 5.Organize Sanayi Bölgesini kurmak üzeredir. Ayrıca Kilis ve Gaziantep ortak organize bölgesi kurmaya çalışmaktadır. Gaziantep, 2023 yılında 30 milyar dolar ihracat ve 350 bin çalışan hedeflemektedir" diye konuştu.
'BÜYÜMENİN ÖNÜNE GEÇİLMEK İSTENİYOR'
Suriye meselesini yeryüzünün yeni kırılma noktası olarak tanımlayan Kolukırık, "Ekonomik çıkarlar, kaynak savaşları, kimlik eksenli ayrışmalar ve yeni güç haritasının sancıları her yerde hissediliyor. Uluslararası girişimler, çatışmaları sona erdirme yerine çatışma alanları üretmeye devam ediyor, zor bir süreçten geçiyoruz" dedi. Her türlü zorluğa karşın, tarihi ve jeopolitik dinamikler Türkiye'nin yeniden büyümesini ve genişlemesini dayatmaktadır. Türkiye'nin büyümesine engel
KAYNAK: ULUSAL HABER AJANSI