BU AZİZ MİLLET

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; 
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. 

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, 
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! 

Mehmet AKİF’in yukarıdaki beytlerine bakıp da memlekette savaş var, her yer yanıyor, birileri de bunaseyirci kalıyorlar, demek istemiyorum. Zira 12 yıllık AK PARTİ iktidarı bu şiirdeki fikirleri bu milletin felahı adına kefenini giyerek uygulamaya geçirdi. Bu ülkede 70-80 yıldır yapılamayan işleri başardı. Göz yaşlarını dindirdi. Tabuları yıktı. IMF belasını defetti. Sağlıkta ve eğitimde çığırlar açtı.

Memleket çok iyi durumda. Bu doğru. Hükümet durmak yok deyip, hala yola devam ediyor. Ama birtakım güçler de içinde bulunduğumuz coğrafyada yeni aktörler de istemiyorlar. Emperyal güçler dünyada hızla azalan enerji ihtiyacı için gözlerini bu bölgenin petrolünden ayırmıyorlar.  Zorla elde ettikleri petrol pastaları paylaşırken, yeni aktörler yüzünden paylarının düşebilme ihtimalinden de epey rahatsızlar.

Komşularımız Suriye ve Irak’ı Cumhurbaşkanımızın da geçenlerde söylediği gibi İngiliz casuslarının yerel halkı kandırması ve Osmanlıya karşı ayaklandırması neticesinde kaybettik. O bölgeyi sırf kan dökülmesin diye anglo-sakson emperyal güçlerin isteğine göre yönetimlere bırakıp çıkmak zorunda kaldık. Ama o topraklarda Osmanlı hakimiyetinde 300-400 yıl içinde barış içinde yaşayan bölge halkı, gerçeğiçok geçmeden anladı. Başa geçen faşist ve sosyalist egemenler halkı bir kenara itip kendi güçlerine güç katma sevdasına düştüler. Böylece Suriye ve Irak halkları da garip kaldı, mahzun kaldı.

Bugün gelinen noktada bölge emperyalistlerin enerji sevdası yüzünden savaş içinde yanarken, bu kadirşinas milletin topraklarında, kendi ülkelerinin zulmünden kaçan 1 milyon 500 bin kadar mülteci var. Türkiye bu insanlara fıtratı gereği kucak açarak, yaraları sarmaya çalışıyor. Zamanında Saddam ve Baas rejimine karşı kendi palazlandırdıkları illegal yapılanmalara yıllar sonra savaş açan emperyal güçler, halahata üstüne hata yapmaktalar. Şimdi ise rejimleri bertaraf etmek üzere kurdukları El-Kaide, Hizbullah ve IŞID gibi terörist grupları artık kontrol edemez hale düştüler.  

Amerika, İngiltere ve Almanya, Türkiye’yi hiç akılarına getirmeden bu bölge için yıllardır ince hesaplaryaparken, birden bu bölge için hassasiyet göstermeye ve insancıl roller kesmeye başladılar. Ülkemize de bölgenin arındırılması adına rol biçmeye başladırlar. IŞID belası için akıllarına hiç gelmeyen Türkiye’yi bugün cephenin en önüne sürmek arzusundalar. Zamanında ülkemiz PKK ve sol terör grupları ile mücadele ederken ülkemize kulak tıkayan emperyaller, sadece iki batılı insan IŞID tarafından idam edilince insanlıkhavarisi kesildiler. Akıllarına güneydoğuda şehit düşen askerlerimiz gelmedi. Gözü yaşlı anneler gelmedi. 15 yıldır Suriye ve IRAK’ta üç milyon müslüan akıllara gelmedi. Şimdi iki batılı öldü diye, kendi ülkelerinde siyasetlerine malzeme yapmak ve günü kurtarmak adına intikam ve savaş istiyorlar. Hem de Türkiye’yi de en ön cepheye sürerek.

Hasılı, bu millet merhametlidir ve her zaman da mazlumun ve mağdurun yanındadır. Biz atalarımız cennet mekân Osmanlıdan böyle gördük. Düşene hep elimizi uzattık. Hiçbir zaman düşene, kaybedene ve zorda olana gülmedik. Bir tekme de biz vurmadık.

Bu nedenle diyorum ki,

Irzımızdır çiğnenen, namusumuzdur doğranan

Ağlayamıyorsan bari gülmekten utan.!

İsmail TANIŞMAN—Belediye Eski Meclis Üyesi