90 kilometre ötesinde Sandıklı’da 5 yıldızlı otel yatırımına imza atan hemşerimiz Ali İhsan Gökalp, aslında Isparta’nın kaçırdığı bir yatırımcı. 1995 seçimler için Doğru Yol Partisi’nden milletvekili adayı olmak için memleketine geri dönen, o süreçte halka verdiği sözü yerine getirmek için tekstil fabrikası girişiminde bulunan Ali İhsan Gökalp, karşısına çıkan engelleri aşamayınca Isparta’ya küsmüş. Gökalp, yıllar önce yaşadığı bu olayı, Isparta’ya küskünlüğünü ve Sandıklı’ya yaptığı devasa yatırımı ilk kez Akdeniz Genel Yayın Yönetmeni Soner Toros’a anlattı. İşte o çarpıcı yatırım hikayesi:
SÜTÇÜLER KESME
YOLUNU O YAPTI
Senirkent’te doğup, eğitimimi tamamladıktan sonra 1975’de Ankara Gazi’den inşaat mühendisi olarak mezun oldum. 1975-1985 yılları arasında Antalya’da devlet müteahhitliği yaptım. Antalya, Isparta ve Burdur’da taahhüt işleri yaptım. Isparta’da Sütçüler Kesme yolunu yaptım. 2 yıl o civarda çalıştım. Sonra 1981’den sonra Burdur’da çalıştık. 1984’de de Isparta Seyahat firmasında otobüs işlettik. 1985’de Alanya’ya gittik. Yap-sat apart ve villalar yaptık. 1987’den bu yana Alanya’da 100 süit daireli odalı apart otelimiz var.
3 YILDA 1200 KİŞİLİK
TERMAL OTEL YAPTI
Sandıklı’da bu arsayı satın aldık. Buraya gezmek için geldim, sonra bir daha geldim. Belediye ile pazarlıklar sonucu buranın arsasının verilmesi taahhüt edildi. Ruhsatın alması için mücadele ettik, bizi kırmadılar. Ispartalı olmamız vesilesiyle kırmadılar. Ruhsat verdiler. 2008’in sonunda bu arsayı aldık, ondan sonra 3 yıl inşaat sürdü. 70 milyon TL’ye mal edildi. Çok büyük bir yatırım. 1200 kişilik bir tesis. 210 kişiye iş imkanı sağlıyoruz. Burada 210 kişi çalışıyor, Alanya’da 100 kişi çalışıyor. Toplam 300-350 arasında kişiye iş imkanı sağlıyoruz.
SAHİL TURİZMİ BİTİYOR
Sahil turizmi bitti. 1987’den 2006’ya kadar Allah bereket versin para kazandık. Hesapsız işler nedeniyle her yel otel, her yer apart oldu. Bir yerde işe başlamasını bilmek, bir yerde de bırakmasını bilmek gerekiyor. Onun için işleri bıraktık Rusya’da ve Almanya’da emlak ofislerimiz var. Alanya’da yaptıklarımızı pazarlıyoruz. Akdeniz’den usandım, bıktım. Bu bölgeye gelelim istedik. Turizm orada bitti. Termal Anadolu ahlakına uygun. Sağlık bakımından çok uygun. 60 yaşından sonra ya bacağın, ya sırtın ağrıyor. Bunun tedavisi de burada. Sıcak su tedavi konusunda önemli. Geldik yatırım yaptık, pişman da değiliz. 30.12.2011’de açılış yaptık.
ISPARTA’YA SİYASETÇİ OLARAK GELDİ, FABRİKA YAPACAKTI
Ben 1995’de Alanya’daki işlere ara vermiştim, Doğru Yol Partisi’nden ‘gel milletvekili adaylığını koy’ dediler. Ama siyaset hayatım 20 gün. Aday adayı olmuştum. Ben siyaseti çok sevmemiştim. O zaman Ömer Bilgin’le aynı kulvardaydık. İnsan inanmadığı bir şeyi yazsa da okuyamıyor. Yalan söyleyemiyorsun, söyleyemeyince de siyasetçi olamıyorsun. O zaman söz vermiştim. Seçilsem de seçilmesem de Isparta’da 300-500 kişinin çalışacağı bir fabrika açacağım diye.
DIŞ KREDİ BULDUK
TEMİNAT ALAMADIK
Siyaseti bıraktıktan sonra 1995’de Isparta’ya geldim. Organize Sanayi Bölgesi’nden 50 bin m2 yer aldık. Alanya’da iyi arkadaşlarım var. Yüzde 50’si arkadaşlarımın yüzde 25’i benim, yüzde 25’i de Senirkentli bir arkadaşımın olmak üzere bir şirket kurduk. 14 bin m2 inşaat yapacaktık, 25 milyon dolar teşvik çıkarttırdık. O zaman Süleyman bey, Cumhurbaşkanı idi. Merhum Erbakan Başbakandı. Makineleri tam sipariş verdiğimiz sıralarda 25 milyon dolarlık dış kredi için 4 bankadan teminat mektubu istendi. O zaman Vakıflar Bankası Müdürü Mustafa Tekin bey vardı. Onunla birlikte Ankara’ya gittik. Adamlar ‘neden yaptınız, biriniz mühendis, biriniz profesör’ gibi sözlerle işimizi yokuşa sürdüler. Ben ‘beyefendi inşaat mühendisiyim ama ben yatırımcı bir işadamıyım. Bunun başına anlayan bir adamı getirip koyacağız’ dedik. 1200 kişi çalışacak, 27 bin iğlik bir fabrika planlıyorduk. Çıraklar Tekstil karşısındaki atıl fabrika bizim yerimiz, hala öyle duruyor. Orada ‘arkanda siyasi parti var mı’ filan bir şeyler konuştular. Teminat mektubu istediğimizi, bunun karşılığında gayrimenkul göstereceğimizi söyledik. ‘Haber vereceğiz’ falan dediler. Oradan Cumhurbaşkanımızın danışmanı Mustafa Çobaner verdi. Mustafa beyden yardım istedik, sayın Cumhurbaşkanımızın telefon açmasını talep ettik. Biz yoktan bir şey istemiyorduk. Tapular elimizde, teminat mektubu istiyorduk. Krediyi yurt dışından bulmuştuk. Mustafa Çobaner bey söylemiş, O da ‘Şevket beyle görüşsünler’ demiş. Ondan sonra ‘Isparta’da bir şey olmaz’ dedim.
BİR DAHA ISPARTA’YA
GELMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM
Terminalin karşısında Nissan bayisi var, orayı yapmıştım. Orayı fabrikanın merkezi olarak düşünüyordum. Kavşak olduğu için gelen-giden görsün diye düşünmüştüm. Hisseme düşen yerleri satmamıştım. Birinci kat ve dükkanın komplesini merkez olarak düşünüyordum. Orada kalsaydım, bu oteli Davraz’a yapacaktım. Ben girişimci bir insanım. İnsanların bilmediği, görmediği işleri yapıyorum. Bizi bu şekilde oradan kaçırdılar. Bir daha Isparta’ya gelmeyi düşünmüyorum. Orada herkes birbirinin peşinde, izinde, kuyusunu kazıyor. Yaşam tarzı hoş değil. Ben buraya geldim, bunu yaptım. Kendi başıma yapma şansım olmasaydı bir arkadaşımı daha dahil ederdim. Oradaki fabrika en güzel ip üretecekti. Hasan Aslan’la sürekli görüşüyorduk. İp yapacaktık, sonra dokuma sonra konfeksiyon olacaktı. Senirkent, Keçiborlu, Uluborlu’dan istihdam sağlayacaktık. 500-600 kişi çalışacaktı. Bizim hesabımız paradan ziyade, ekmek yediğimiz, su içtiğimiz yere vefa borcunu ödemekti. O zaman söz vermiştik, ‘yapalım’ diye yola çıktık ama ne yazık ki kaldı. Oraya Mc Donalds’ı getirmek için uğraştık, çaba verdik. Isparta’ya böyle bir gelişim oldu. Mehter Marşı ile geldim, İzmir Marşı ile kaçtım, gittim. Benim yaşadığım bu tutumlar Isparta’ya çok büyük zarar verdi. Bu olaylar geldi ve gitti. Sevabıyla, günahıyla bitti. Ben Isparta’ya çok şey kazandırırdım.
PROJELERİMİZİ GERÇEKLEŞTİREMEDİK
Büyük diskoların sahibi bir arkadaşım vardı, İstanbul’da. Isparta’da yeni üniversite açılacağı zaman 1996’da yatırım yapmayı amaçladık. Üniversite çocuklarını bir arada tutan güvenli bir mekan planladık. Gar’daki parkı düşünmüştük. Devlet Demir Yolları’na aitti, Afyonkarahisar Bölge Müdürlüğü’ne gittik. Ağaçları kesmedik bir tesis planlıyorduk. Epeyce uğraşıldı ama bir yerde takılı kaldı. Takılınca da ben de üzerine düşmedim. Olmayacağını anlayınca kaçtık.
BURADA TURİZM 12 AY
DAVRAZ’DA SÜRE KISITLI
Termal turizmde Sandıklı’nın geleceği var. Afyonkarahisar’ın kaynağından iyi. Burada mücadele verdik ve Allah’a şükür ruhsatımızı aldık. O zamanın belediye başkanı bize destek verdi. İşadamı önce para kazanmayı düşünür. Burası 12 ay çalışır, Davraz’da çalışma süresi kısıtlı. Bu otele Libya’lı işadamları talip. Eğer işimize gelirse verir, geçerim. Bizim mutluluğumuz burada 210 kişinin çalışması. Diyoruz ki, bunların yüzde 10’u bize dua etse yeter. Ben bundan mutlu oluyorum. 2 çocuğum var, en büyük servetim onlar.”