Demiralay; "Kadına gerçek değerini, kız çocuklarının diri diri kumlara gömüldüğü bir zaman dilimi ve bu coğrafyada insanlığa indirilen son din İslam vermiştir. Cenneti kadınların ayakları altına seren dinimiz, kadınların erkeklere Allah’ın bir emaneti olduğunu buyurmuştur. Kadın; ailenin temeli, gelecek nesillerin teminatıdır.
Kadın, toplumun mayasıdır. Sağlam bir gelecek, kadınlarımızın bilgeliğinde, çağı kuşanmasıyla, her alanda kendini yetiştirmesinde şekillenecektir. Bu amaçla kadının eğitimine temelden başlanmalı, bebeklik ve çocukluktan itibaren eğitimlerine gerekli ihtimam gösterilmelidir.
Sağlık-Sen olarak, çalışan kadınlarımızın çoğunlukta olduğu hizmet kolunda sendikacılık yapıyoruz. Bu sebeple kadın çalışanlarımızın sorunlarını daha yakinen takip ediyor, çözümü için çalışıyoruz. Kadınlarımızın çalışma hayatında yaşadığı en büyük mağduriyet olan başörtüsü engeli, Memur-Sen olarak bizim düzenlediğimiz imza kampanyası sonrası çözüldü.
Kadınların çalışma hayatında yaşadığı bir başka mağduriyet ise, bu toplumun bir ayıbı olan mobbing ve tacizlerdir. Bu yönde toplumsal bilinç artırılmalı, yaşanmaması ve konuşulmaması dahi gereken bu olaylar sona ermelidir. Hiçbir kızımız, kadınımız bir kendini bilmezin kurbanı olmamalıdır. Kadınlarımıza, milletçe sahip çıkmalı, bütün kadınları Yaradanın bir emaneti olarak görmeli, ona göre davranmalıyız. Kadın; her zaman toplumun vicdanıdır. Maalesef ki, bu vicdan günümüzde sürekli kanıyor. Şiddete, tacize, tecavüze maruz kalıyor. En çok da savaşta mağdur oluyor. Filistin’de, Suriye’de, yakın geçmişimizde Irak’ta, dünyanın birçok coğrafyasında en çok kadınlar ağlıyor, çocuklar ağlıyor. Doğu Guta’da katil Esed tarafından bombalanıyor, çocuklarıyla birlikte can veriyor.
Kadınların acısını dindirmek, yaralarını sarmak bizlerin bir insanlık borcu ve görevidir. Ne yazık ki, kadına yardım eli uzatılırken bile iğrenç taleplerle gidildiğini iğrenerek görüyoruz. İnsanlıktan nasibini almamış birilerinin kadını bir sömürü aracı olarak, hayvani duygularını tatmin aracı olarak gördüklerine şahitlik ediyoruz. Önce hepimizin insan olduğunun bilincinde olmalı, içimizdeki insanı ve vicdanı dinleyerek hareket etmeliyiz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, gelenekselleşen kutlama günlerinden sıyrılıp, kadının gerçek sorunlarının ele alındığı ve çözüme kavuşturulması konusunda gerçekçi iradenin ortaya konduğu günlere dönülmesini, acıların sona ermesini, gözyaşlarının dinmesini diliyoruz.
bombboş
09 Mart 2018 Cuma 19:55dediklerine acaba kendi inandı mı acaba çok güzel söz sanatı yapıyorlar icraat yok.. hepimiz bunlar yüzünden kaybettik zaten yanlarında iki şakşakçı hop adam ettik bunları.insanlık borcunu sizler halen ödemediniz ama.. hayret rumuza da katılıyorum bu arada..hocam hocam diye masallar düzerken şimdi de kadın hakları için ve savaşlar için konuşması çelişkili yazık inannlara gözünüzü açın herkese karşı artık .
hayret,,,
09 Mart 2018 Cuma 12:14Konu ile ilgisi yok ama, aniden şeytan aklıma bir şey getirdi, paylaşayım dedim. Önemli mevkilerde hala o kadar çok kripto Fetöcü var ki insan hayret ediyor.
Öğretmen Ali
08 Mart 2018 Perşembe 20:12Sarı sendikadan ne beklersin ki?. Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüz olayları, çocuk istismarları 15 yılda 70 kat arttı. Kim iktidardaydı acaba?
Can
08 Mart 2018 Perşembe 19:49Ne yazık dünya bilmemneler günleri adı altında tekgünlük tatmin günlerini yad ederken, sanki birtakım pisliklerin kapatılması günleri gibi geliyor bana. Bir toplumda bir şey kötü diğerleri iyi olmaz, bir bütün olarak değerlendirilmeli.Şu açıklamalara bakılarak bütün erkekler yok edilmeli.....
Hı hı
08 Mart 2018 Perşembe 19:17Dediklerine kendi inanıyormu acaba zavallı hı hı
kemal
08 Mart 2018 Perşembe 19:09Bizim sendikada herkesin tek resmi vardır.Başka baska resimleri yoktur.
32
08 Mart 2018 Perşembe 14:26Bu adamın başka fotoğrafı yok mu be. Hep aynı mülayim foto.Sayın editör lütfen ama...