Daha önce ‘genel af’ sözü veren, seçim zamanı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya ‘özerklik’ vaat eden, 12 Haziran seçimlerinde PKK’ya yardım ve yataklıktan ceza almış 7 kişiyi milletvekili adayı yapan CHP’ye üye olan ve bu üyeliğini, “Kendi görüşlerime uygun partinin CHP olduğunu düşündüğüm için CHP’ye kendim üye oldum” cümleleriyle açıklayan bir ‘oda temsilcisinin’ gül heykeli ile ilgili ‘olumsuz’ kanaatler bildirmesinin,
Bir dönem Belediye Başkanlığı yapmış ve şimdi sesini, zamanında matbaasının kapısına kamyon dayayarak basılmasını önlemeye çalıştığı gazete sayesinde duyurabilen bir şahsın, sanki kendi zamanında yaptığı festivallere hiç kendi partisine mensup insanları çağırmamış gibi, “festivalin içine ettiniz” diye açıklamalar yapmasının acaba ne sebebi olabilir?
Bence bunun tek bir açıklaması var;
10 yıldır iktidarda olan üstüne üstlük askeriyle, polisiyle, yargısıyla ‘muktedir’ olan AKP, 12 milyonluk İstanbul’da, 100 bin kişilik Arena Stadyumu’nu, 81 ilden gelen partililerle doldurabilmiş, Isparta Belediyesi’nin organizasyonuna ise ‘sadece’ 200 bin nüfuslu Isparta’da 40 bin kişi katılmıştır.
İşte bütün mesele Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın yaptığı bir organizasyona 40 bin Ispartalının hiçbir zorlama, yoklama olmadan tamamen kendi rızası ile gelmesindedir.
Peki bu nasıl başarılmıştır? O insanlar durduk yere mi stadyumu hınca hınç doldurmuştur? Bana göre bunun sebepleri;
BİR: Binecek bir bisikleti bile olmayan, bütün araçları ‘kiralık’ olan Isparta Belediyesi’nin, küçükten büyüğe 83 tane ‘sıfır’ araç kazandırılmasıdır.
İKİ: Tamamen satılıp, yok edilen ISBAŞ bimsblok fabrikasının tekrar geri alınarak tekrar günde 50 bin bims üreten ‘altın yumurtlayan tavuk’ haline getirilmesidir.
ÜÇ: 10 yıldır ilimizde bir tek atölye bile açılmazken Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın 2 fabrikayı hizmete açması, 1 tanesinin de temelini atmasıdır.
DÖRT: Başkan Günaydın’ın ilk dönemiyle birlikte Isparta’ya 650 bin ağaç dikmesidir.
Daha onlarca, yüzlerce madde sayabilirim. Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, işte bu yüzü halka dönük belediyecilik anlayışının meyvesini Gül ve Halı Festivali’ne halkın katılımıyla almıştır. Başkan Günaydın’ın her türlü engelleme ve yıldırma politikasına rağmen dürüstçe görevini yapmaya devam etmesi, halkın sevgisinin her geçen gün artması elbette ki birilerini rahatsız edecek.
DAHA ÖNCE ELEŞTİRECEKKADAR BİLE GÜL HEYKELİ YOKTU
Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, göreve geldiği günden bu yana “Isparta gülü” üzerine yoğun bir faaliyet gerçekleştiriyor. Halk otobüslerine gül figürlerinin yapılması, Ahşap Oymacılığı’nda bütün ürünlere Isparta gülünün nakşedilmesi, özel bir firmaya yaptırılan gül figürlü cam ürünler gibi…Dünya gül yağı ihtiyacının yarısından fazlasını kendi başına karşılayan tek il olan Isparta’da, insanların ‘gül şehrine geldik’ diyebileceği, önünde hatıra fotoğrafı çektirebileceği bir tek eser yoktu. Belediye Başkanı Günaydın, Bedesten Çarşısı’nın yanına, ‘dünyanın en büyük’ gül heykelini yaptırdı. Heykel, Isparta’nın yetiştirdiği değerli büyüğü Süleyman Demirel’in heykelinin hemen yanına koyuldu. Buraya koyulmasının iki nedeni vardı;
BİR: Şehir merkezinde, gerek dışarıdan ilimize gezmeye, askerliğe, okumaya gelenlerin ve ailelerinin rahatlıkla heykeli görebilmeleri.
İKİ: İlimizin 2 önemli değerinin yan yana olması. Bunlardan bir tanesi Süleyman Demirel’di ve onun heykelini Sayın Mehmet Aybatılı yaptırmıştı. Diğeri ise ‘gül’dü ve onu da Sayın Yusuf Ziya Günaydın yaptırdı.
Gül heykeli dikildikten sonra bazı kesimlerden yükselen sesleri duyuyorum. Ama anlam veremiyorum. Kimisi ‘bitmemiş’ heykelin arkasını eleştiriyor, kimisi ‘altından araçlar nasıl geçecek’ diyor, kimisi de yapımı bitince trafiğe açılacak olan yolu bahane edip ‘trafik alt üst oldu’ diyor. Tamamen yüzeysel, hiçbir anlam ifade etmeyen, sırf ‘konuşmuş olmak için’ konuşulan laflar.
Daha önce ‘eleştirmek için bile’ gül heykeli bulunmayan ilimize, dünyanın en büyük Gül Heykeli’ni kazandırdığı için Belediye Başkanına teşekkür ediyoruz.