Prof. Dr. Tufan Tükek, bu yıl kısıtlamaların bitmesi ve aşılamanın verdiği rahatlıkla maske ve mesafe kurallarına daha az dikkat edilmesi nedeniyle kışın daha zor geçebileceği konusunda uyardı.
Prof. Dr. Tükek, Covid salgınında durumun hemen hemen geçen senekiyle aynı düzeyde ilerlediğini söyleyerek, bu yıl farklı olarak hastaneye yatışlarda büyük bir artış olmadığını, bunu da aşının sağladığını belirtti. Ancak başka büyük bir tehlikeye işaret ederek, "Vaka sayıları halen istediğimiz düzeyde azalmadı. Kasım ayından sonra büyük bir dalgayla, geçen seneyi geçirmiştik. Bu sene aşılanmayla birlikte yatan hasta sayısında o kadar büyük bir artış olmadı. Ama vaka sayılarında azalma olmaması, önümüzde yoğun kış şartlarının olması, kısıtlamaların tamamen kalkması ve okulların açılmasını da hesaba katarsak, aslında kasım ayından sonrası hakikaten bizi endişeye sevk ediyor" dedi.
"BAZI ŞEHİRLERDE ORANLAR HALA ÇOK YÜKSEK"
Bazı şehirlerde 100 bindeki günlük vaka sayılarının halen 500-600'lerde olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Tükek, uyarıda bulundu ve "Bazı şehirlerimizin kurallara uymadığını, muhtemelen aşılamada da geri kaldıklarını vaka sayılarından görüyoruz. 100 binlik sayılara 500'ü geçen şehirler var. İstanbul epey zamandır günlük 100 binde 200'lü rakamlarda gidiyor. Bu seviyeler tolere edilebilir. Çünkü vaka sayısının artmasını önlüyor. Ama İstanbul'da işin içine girerse, yani 100 binde 300-400'e bile çıksa günlük vaka sayısı, bu sayılar 30 binlerden 40-50 binlere ulaşabilir" diye konuştu.
"YOĞUN BAKIM YATIŞLARI 20'Lİ YAŞLARA KADAR DÜŞTÜ"
Aşısız grubun özellikle 30'lu yaşların altında çok daha fazla olduğuna da işarete den Prof. Dr. Tükek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle 30 yaşın altına baktığımızda aşılanma oranlarının çok düştüğünü, günlük aşılamaların da azaldığını kendi kliniğimizde de gözlemliyoruz. Hastanede yatışlarda ise bize gelen hastaların dışında çok sayıda hasta için bazı merkezlerden konsültasyon isteniyor bizden de. Burada dikkatimizi çeken şey, genellikle 20'li yaşlardaki hastaların tedavisi için sorular geliyor. Bunların ağır pnömoni olup hastaneye yatırıldığı ve oksijen tedavisine başlandığı belirtiliyor. Normalde bir üst solunum yolu enfeksiyonu, örneğin bir influenza'da, bu yaş grubunda bu kadar ağır bir tablo beklemeyiz. Ama maalesef koronavirüste tablo, ağır oluyor. Özellikle Delta varyantı, gençlerde de ciddi, ağır pnömoni yaparak hastanın hayatına mal olacak düzeye gelebiliyor. Hasta genç olmasına rağmen yoğun bakıma düşebiliyor, yoğun bakıma düştükten sonrasında ölüm oranları da artıyor. Aynı şey, 65 yaşın üzerindekiler ve kronik hastalığı olanlar için de hala geçerli. Maalesef kaybettiğimiz günlük 200'ün üzerindeki vakalar arasında bu saydığım gruplar var."
"BU YAŞ GRUBU MASKE MESAFEYE DE DİKKAT ETMİYOR"
Toplumda 'okullar açıldı, normal hayatımıza döndük, demek ki sorun ortadan kalktı' gibi çok yanlış bir inanış olduğuna değinen Prof. Dr. Tükek, aşılanmanın istenen düzeye ulaşana kadar önlemlerin bırakılmaması gerektiğine de vurgu yaparak, "Sanki tehlike yok artık gibi bir algı var toplumda. Maskeye karşı zaten direnç vardı, şimdi özellikle genç grupta hem aşılı değiller, hem de çok fazla sosyal temas halindeler toplum içinde, diğer yaş gruplarıyla da üstelik, bir de bu gençlerin maskesiz olması da hastalığın bu yaş grubu arasında çok daha fazla artmasına neden oluyor. Aşı olmayan, maske takmayan ve sosyal mesafeye uymayan grup, koronavirüsün tam da istediği ortamı sunuyor" dedi.
"BU YIL İNFLUENZA AĞIR GEÇEBİLİR"
Geçtiğimiz yıl çok görülmeyen influenza, parainfluenza virüslerinin bu yıl yeniden görülmeye başlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Tükek, acil başvurularının iki katına çıktığını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu an acillere başvurular iki katına çıkmış durumda. Hemen hemen hepsi boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırık gibi üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları ile geliyor. Tabii ki öncelikle koronavirüsü dışlamak için PCR testi yapıyoruz. PCR saygılarımız da bu dönem iki katına çıkmış durumda. Ama gözlemlediğimiz kadarıyla Covid pozitif çıkma oranı değişmedi. Yine yüzde 10-15 bandında. Geri kalan yüzde 80-85'lik grup aslında diğer virüs enfeksiyonları ya da farklı semptomlar gibi gözüküyor. Özellikle influenza ve onun türevleri (parainfluenza gibi) üst solunum yolu enfeksiyonu yapan hastalıklar, havaların değişmesiyle bu sene çok daha fazla gündemde. Bu nedenle geçen seneye nispeten grip aşılarını bu yıl daha fazla öneriyoruz. Çünkü hem maske kullanımında azalma var hem de geçen sene hastalık yapmadı bu virüsler, bu sene daha ciddi hastalık yapma potansiyeli var. Virüs yeniden dolaşıma girdi ve insanlarda hastalık yapmaya başladı. O yüzden risk grubundakilerin mutlaka grip aşısı olması gerekiyor. Bunlar dışında risk grubundaki bir hastaya bakım veren kişiler gibi dolaylı risk taşıyanların da kendileri risk grubunda olmasa da grip aşısı yaptırmalarında fayda var."
"KISIR DÖNGÜYÜ ANCAK AŞI İLE KIRABİLİRİZ"
Aşılara rağmen hastalığa yakalanmanın doğal olduğunu, aşıların ölüm ve ağır hastalığı engellemek üzere işe yaradığını da anlatan Prof. Dr. Tükek, sözlerini şöyle noktaladı: "Tabii ki siz gene kendinizi koruyacaksınız, maske takacaksınız, sosyal mesafeye devam edeceksiniz. Aşı sizin ölmenizi önlüyor, daha ağır hastalık geçirmenizi engelliyor. İnfluenzada olduğu gibi, influenza aşısı da aynı. RNA aşılarında genellikle bu var, sizin hastalığı daha ağır şekilde geçirmenizi önleyecek bir aşı yapılıyor ama virüsü taşıyabiliyorsunuz. Daha kısa sürüyor hastalığınız ve bulaştırma etkiniz. Bir sarmal içerisine girdiğinizde diyelim ki, belki 5-6 ay vaka sayısında bir artış olacak, sayılar aynı düzeyde kalacak ama bir süre sonra aşılanma ile bulaştırıcılığın azalması sağlanacak ve bu şekilde bu döngüyü kıracağız. Bu kısır döngüyü kırdığımızda, virüsün yayılmasını da engellemiş olacağız, virüs artık üzerinde yaşayacak organizma bulamadığı zaman da zayıflayacak ya da kendi kendini yok edecek."
Çoban
28 Ekim 2021 Perşembe 21:48Kapansın kapansın diyen laylaylom boş beleş beyinsiz gibi biri ancak aşı bi ise yaramıyor diyebilir. İnsanlar kapana kapana mahvoldu herkes sirazeyi kaçırdı dikkat eden deli gibi dikkat eder oldu rahatlayan umursamaz oldu. Yapılacak tek şey aşıları tamamlamak maskeye dikkat etmek hijyene dikkat etmek ve temasta bulunduğumuz insan sayısını olabildiğince düzeyde tutmak. Kapatalım yeaaağ diyen aşı bi ise yaramıyor diyen davarlari da dağlara süreriz
Son
28 Ekim 2021 Perşembe 21:15Grip aşısı bile grip olmamızı engellemiyor hafif atlatmamızı sağlıyor bu kadar direnmenin anlamı yok biontechte üçüncü dozlar gelsede bi vurulsak ya bi an önce gelsin yaa
Ben dedenizim.
28 Ekim 2021 Perşembe 20:36şu yorumlara bakarsanız halkın iletişim düzeyini görürsünüz, böyle bir toplumda virüs olsa ne olur olmasa ne olur yaşasak ne olur ölsek ne olur bu kadar strese girmenize gerek yok gençler imaniniz yoksa girin. Ölümü ve hastalıgiı Allah takdir eder virus dedigin gorunmeyen bir civelek ondan korkuyorsaniz Allahi birakip sonra bazi seyler mustehaklasir.
Ders
28 Ekim 2021 Perşembe 16:00Siz hiç yoğun bakımda sırtı havada ölece günlerce duran birini gördünüzmü ben gördüm aşı olmayan akıllılara söylüyorum gidin aşınızı olun tam doz bi şekilde bu nedir ya milletin keyfini çekmek zorunda mıyız
Mahoninin at arabası
28 Ekim 2021 Perşembe 15:18Kapatın kardeşim kapatın gaz odalarına kapatında halkı geberwlim kurtulalım değilse açlıktan ölecez
Theimam
28 Ekim 2021 Perşembe 15:16Kapansın diyen iq ile yarafılışta buluşamamış şahsiyet baban mı bakacak esnafa işçiye emekçiye belliki maaşın garanti devirip ****yu yatıyorsun öğretmen falansın heralde maaşın kesilse böyle ötecekmisin acaniba devlet bence kapanmalarda öğretmen memur imamında maaşını kesmeli israff
Fiftipcrsent
28 Ekim 2021 Perşembe 15:14Kedi ****sunu görmüş yara sanmış başı ağrıyan yalan sonuç veren pcr a koşarsa evde yatmak için olacağı bu
Kapansin
28 Ekim 2021 Perşembe 13:57Tekrar kapanmasi gerekli okullar avmler kafeler her yerin kapanması gerekli üniversite öğrencilerinden hiç bahsetmiyorum bile 2 gün okula gitmek için şehir değiştirdiler denedi demeyin bu ay sonuna kadar kapanma olması lazım aşının bir işe yaradagi yok anlayin artık bunu!!!!