60 yıldır derede balık üretiyor

NURETTİN ARKAN- Mehmet Zümre 69 yaşında. Çok küçük yaşlarda annesini kaybetmiş öksüz büyümüş. Babası da orman işçiliği yaptığı için o yaşta hayata tek başına tutunmak zorunda kalmış biri.

Yaşadıkları Aşağı Gökdere köyünden geçen Kovada Çayı onun ileride kuracağı yaşamına yön vermiş adeta. Yağışların bol, derenin çağlayarak aktığı o yıllarda köye yılan balığı avlamaya gelen yabancı avcılara rehberlik ederken balıkçılığa aşık olmuş adeta.

HER YERE ÇUKUR KAZIP BALIK ATTIM

Mehmet Zümre ilkokul çağlarında işi ön planda okulu ikinci plana atınca öğretmeni çok mücadele etmiş ama nafile. O’nun düşündüğü tek şey balık yetiştirmek olmuş.

“Aslında hayalimde torncılık mesleği vardı. Saatlerce ustanın başına geçer bir çeliğe nasıl şekil verdiğini hayranlıkla izlerdim. Ama o zamanki imkanlar benim hem anasız hem babanın uzaklarda olması nedeniyle okula gitmeme engel oldu. Dedim ya her yere çukurlar kazmaya ve içi su dolu bu çukurlara yerli balıklar atmaya başladım. İlk başta pek verim alamadım sonra sazan balığı salmaya başladım. O biraz daha iyiydi. Derken bu alabalık işi türedi ve bunda baya başarılı olunca benim önüm açıldı” sözleri ile bu işe nereden nasıl başladığını aktardı usta balıkçı.

OĞLUMU BU KONUDA EĞİTİM ALDIRDIM

Evlenip 6 çocuk sahibi olan Mehmet Zümre oğullarından Halil İbrahim’i o yıllarda sadece Trabzon’da olan Su Ürünleri Meslek Lisesi’ne kaydettirir. ‘Madem bir iş olacaksa teknik konuları da iyi bilmek lazım diye oğlumu oraya gönderdim. Lise bitince Süleyman Demirel Üniversitesi Su Ürünleri Meslek Yüksek Okulu’na gitti ve mezun oldu. Şimdi işi ona devrettim ben sadece seyirciyim öyle karşıdan izliyorum eksik gedik bir şey olursa tarif ediyorum’ şeklindeki anlatımıyla işine verdiği önemi gözler önüne serdi.

ARAZİYİ SATIN ALIP TESİS KURDU

Isparta merkeze 40 km köye bir kaç kilometre uzaklıkta Eğirdir yolunun hemen altında dere kenarında yaklaşık 5 dönümlük araziyi satın alan Zümre ailesi burada bir yandan alabalık üretirken diğer yandan yaptıkları düzenlemelerle adeta cennetten bir köşe oluşturmuş. Ulu çınar ağaçlarının gövdelerine sarılmış sarmaşıklar, yemyeşil bir doğa, türlü kuşların cıvıltıları ve serin suların çağlayan sesleri arasında güzel bir gün geçirmek isteyenler için bir kır restoranı oluşturmuşlar. Derenin üstüne konulan pergoleler şark köşesi şeklinde düzenlenmiş. Yer sofrasında altlarında ve arkalarındaki minderlere yaslanarak tertemiz havada serpme köy kahvaltısı daha sonrasında balık ve diğer ızgara türlerini gelen müşterilerini servis edebilecekleri bir tesis oluşturulmuş. Zümre ailesi baba,anne, opplan, gelin ve torunlarla birlikte burada yaşıyor burada çalışıyor.

BAŞKA YERLERE DE ÇİFTLİK KURDU

Mehmet Zümre çok sevdiğive 60 yıldır uğraşverdiği balıkçılıkta şimdi 3 işletmede yıllık 20 ton civarında balık ürettiklerini ve bu balıkları iç piyasaya sattıklarını belirtti. Balıkçılığın eğitimini alan oğlu Halil brahim diğer işletmelerle yakından ilgileniyor.

HER BALIK LEZİZ OLMAZ EMEK GEREK

Yılların balıkçısı Mehmet Zümre balıklarının lezzeti konusunda oldukça iddialı konuştu. ‘Alabalık temiz ve soğuk su balığıdır. Kaliteli yem, soğuk su, iyi ve temiz bir bakıcı şart. Altını temiz tutacaksın, rastgele yetiştirilen balığın lezzeti olmaz. Özellikle gölet gibi durgun sularda yetişen balıklar burada yetişenler kadar lezzetli olmaz. Benim balıklarım lezzeti ile tanınır.’

AZ OLSUN HELALİNDEN OLSUN

Tesise turlar halinde müşteri getirmek isteyenler olmuş ancak alkol verilmesini istemişler Mehmet beyden. ‘Alkolün olduğu yerde helal para olmaz dedim ve kabul etmedim. Ben kazancıma haram para kattırmam dedim kabul etmedim. Varsın az olsun ama helalinden olsun. Her yere alkol almak yasaktır yazısını yazdım. İnsanlar buraya huzur bulmaya geliyor’ sözleri ile kırmızı çizgisini de belirtmiş oldu.

ADI SALINCAKLA ANILIYOR

Derenin üstüne kurdukları salıncak her yaşta müşterinin ilgisini çekiyor. Buz gibi akan derenin üstünde salınan sancakta oldukça keyifli anlar geçiren müşteriler artık burayı Salıncak Restoran olarak tanıyor. Isparta-Antalya karayolu üzerinde bulunan Kovada, Çandır ve Eğirdir’e ulaşım sağlayan yola dönerseniz 3 kilometre sonra bu tesise ulaşmış oluyorsunuz. Doğayla iç içe bir gün geçirmek ve lezzetli balık yemek isteyenler için burada herşeu mevcut bizden söylemesi.