Isparta'da çocukluğunda babasıyla başladığı balıkçılığa evlendikten sonra kocası Ali Yaşar Binatlı (62) ile devam eden Ayşen Binatlı (62), Eğirdir Gölü'nde kerevit avcılığı yaparak kazanç sağlıyor. 35 yıldır gün doğarken 7 metrelik tekneyle göle açılan, yakaladığı kereviti kilogramı 138 liradan satarak kazanç sağlıyor.
Isparta'da kuraklık ve kirlilik tehlikesi altındaki Eğirdir Gölü, Türkiye'nin önemli kerevit (tatlı su ıstakozu) üretim havzalarından biri olma özelliğini sürdürüyor. Türkiye'nin en büyük tatlı su göllerinden Eğirdir Gölü, su ürünleri üretimiyle bölge halkının önemli geçim kaynağı haline geldi. Eğirdir ilçesinden adını alan gölde, Türkiye'nin yaklaşık 750 ton kerevit üretiminin yüzde 70'i karşılanıyor.
GÜNDE 50 KİLOYA KADAR KEREVİT AVI
İlçede avlanmak için göle açılan 450 tekneyle toplanan kerevitler, balıkçı kooperatifinde ayrıştırılıyor. Boyları 10,5 santimetreyi aşan kerevitler kasalara alınıp, ihraç için fabrikalara gönderiliyor. Küçük boydaki kerevitler ise yeniden göle salınıyor. Günde yaklaşık 50 kilograma kadar kerevit avlayan avcılara, kilo başı 138 liradan ödeme yapılıyor. Eğirdir Gölü'nde avlanan kerevitler Kuzey Avrupa ülkeleri, İsveç, Rusya, Fransa, Almanya, ABD, Çin'in de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeye ihraç ediliyor.
KEREVİT TOPLAYIP TEKNE SÜRÜYOR
15 Kasım'a kadar sürecek av sezonunda gölde balıkçılıkla geçimini sağlayan ailelerden Binatlı ailesi, 35 yıldır kerevit avcılığından kazanç sağlıyor. Çocukluğunda babasıyla başladığı kerevit avcılığını kocası Ali Yaşar Binatlı ile sürdüren Ayşen Binatlı, sabah saatlerinde 7 metrelik tekneyle açılıp, göle bıraktıkları kerevit sepetlerini topluyor. Kocasına tekne limandan ayrılırken ve limana bağlanırken yardım eden Binatlı, gölde de tekneyi sürerek toplanan kerevitlerin kasaya alınmasında eşiyle yardımlaşa çalışıyor.
BABASIYLA BAŞLADI KOCASIYLA DEVAM EDİYOR
Avcılığı çok sevdiğini anlatan Binatlı, "Sabah erken saatlerde göle çıkıyoruz. Öğle saatlerine kadar kerevit avlıyoruz. Karı koca çalışıyoruz. Çocukluğumdan beri balıkçılık yapıyorum. Balıkçılığı seviyorum, bana zor olmuyor. Kocam bazen avlanmaya çıkmak istemese de benim ısrarımla göle açılıyoruz. Kerevit avlıyoruz. Şamandıraları topluyoruz. Kocamla yıllardır avcılık yapıyoruz" dedi.
Ali Yaşar Binatlı ise karı- koca avcılık yaparak kazanç elde ettiklerini söyledi. Eğirdir Gölü'nde yıllardır balıkçılık yaptığını anlatan Binatlı, karısı Ayşen Binatlı ile göle açılıp avlanmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getirdi.
Ebru açıkbaş
03 Eylül 2024 Salı 21:25ÇOK haklısınız bugüne kadar namusumuzla çalışıp Eğirdir gölü için ne gerekiyorsa yaptığımız için biz avcılar olarak suçlu olduk görünen dağın arkasındaki görünmeyen dağı görmeye gücünüz yetmiyor çünkü ne demişler büyük balıklar küçük balıkları yer bırakın küçük balıklarıda bi büyük balıklara göz atın derim ben saygılar
.
03 Eylül 2024 Salı 18:3135 yıldır bu gölde emek verip ekmeğimi kazanıyorum. Kimseye hesap vermek zorunda değilim, hele ki oturduğu yerden ahkâm kesenlere hiç! Benim bu göl için ne yaptığımı sorgulayanlar önce kendileri bu göl için ne yapmış, ona baksın. Sen bugüne kadar ne yaptın? Bir taş atıp suyu mu temizledin, yoksa sadece laf üretmekle mi kaldın? Herkes işine baksın, ben bu gölde nasıl çalışacağımı gayet iyi bilirim.
.
03 Eylül 2024 Salı 18:23"35 yıldır bu gölde emeğimi, alın terimi dökerek çalışıyorum ve kimseye hesap vermek zorunda değilim. Bu kadar zamandır balıkçılık yaparken göle zarar vermek bir yana, gölü ve içindeki canlıları korumak için elimden geleni yaptım. Eğer işin sadece kazanç kısmına odaklanıyorsanız, gölün ekosistemine nasıl katkıda bulunduğumu da bilmeden konuşmak kolay. Herkes kendi işine baksın, ben 35 yıldır nasıl çalışıyorsam bundan sonra da aynı şekilde çalışmaya devam edeceğim."
hep bana olmaz
03 Eylül 2024 Salı 11:48yani 35 yıldır gölün anasını ağlatanlardansınız demekki sadece tekne motorunun yaktığı yakıt masrafı var beleşe gelir peki 35 yıldır hiç göldeki balıkları beslediniz mi yem vs attınız mı hep tek taraflı olmaz kazancınızın bir kısmını da göle yem olarak iade etseniz daha hoş olmazmıydı
Dumrul
03 Eylül 2024 Salı 11:35Böyle giderse toruna bişey kalmayacak...