20 yılda 30 Bin işçi iş cinayetine kurban gitti

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışmalar son sürat devam ederken, Meclis gündeminde bu kez ülkemizde yaşanan iş kazaları ve işçi ölümleri vardı.

İYİ Parti grubu adına söz alan Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, işçi ölümlerini gündemine aldı. Milletvekili Cesur, Amasra’da hayatını kaybeden 41 madencimizin ölümüne ihmallerin sebep olduğunu, uzman raporlarının buna işaret ettiğini söyledi.

Milletvekili Cesur; 2022 yılının ilk 9 ayında 1359 işçinin, son 10 yılda 18 Bin 285 işçinin, son 20 yılda ise en az 30 bin işçinin AK Parti iktidarında iş kazalarına kurban gittiğini açıkladı.

Sözlerine, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun istatistiklerinden bahsederek devam eden Cesur, Türkiye’nin işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülkeden biri olduğunu, TÜİK verilerine göre ise 30 Avrupa ülkesi arasında çocuk yoksulluğunun en fazla olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyledi.

Euro Stat verilerine göre her 100 bin işçide yaşanan ölüm oranı ülkemizde 5,36. Bizden sonra gelen 2. sıradaki ülkede 3.5, bizi kıskanan Almanya’da 1.

Sayıştay raporlarından yakın tanıklıklara uzanan olgular gösterdi ki Amasra’daki grizu patlaması bir işçi katliamı. Uzmanlar diyor ki ihmal var. Madencilikte, ihmal, ‘ölümlü kazayı göze almak demek.

Biz Soma’da yitirdiklerimizi, Ermenek’te can verenleri, Amasra’da bir kör kuyuda hayata veda edenleri unutmayacağız. Göz göre göre gidiyor canlar ve burada 3-5 konuşma, oralarda nutuklar, kanıksanıyor sanki ihmaller, ölümler.

İhmallerle ölenlerin ihmaller değil ortak yanları sadece,  dertleri de ortak; ekmek dertleri.

Onlar ekmeğe koşuyor ve enflasyon maaş zammından hep önde koşuyor.

O ekmeği bir süredir onlara çok görenlerin yedikleri lokmaları boğazlarına dizeceğim üzgünüm vereceğim rakamlarla.

İş Cinayetleri Raporuna göre;

-157 işçi sadece Eylül’de,

-1359 işçi 2022 ilk 9 ayında,

-18 bin 285 işçi, son 10 yılda,

-30 binden çok işçi son 20 yılda kaybetti hayatını.

-Ve işçilerin %85'inin ücretli işçiler!

2012 yılında kabul edilen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu var, sorumluluklar belli. Ama uygulama yine eksik ki, sonuç aynı: ölüm ve nihai sonuç aslında; kanıksamış ve çözüm üretmeyen bir iktidar. Miadı dolmuş ilaç gibi. Var ama işe yaramıyor.

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun Küresel Haklar Endeksi raporunun geçen yılki verileri diyor ki; Türkiye işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülkeden biri.  

Güvencesiz çalışma koşulları, kamuda sözleşmeli istihdam, mülakata dayalı atamalar, eğitimde sözleşmeli yüzbinler, 100 bini aşan sağlıkta taşeron çalışanlar hepsi ekmek arıyor.

Ve çok önemli bir başlığa dikkat çekmek zorundayım. Sayısı milyonu aşan çalışan çocuk işçilerimiz.

İşçi sınıfının en güvencesiz, korunmasız, sömürülen ve şiddete uğrayan kesimi onlar.

AK Parti iktidarının sosyal politikaları ile her geçen gün daha fazla çocuk işçi oldu.

Yok öyle bir şey diye örtü çekilse de; 13 yaşındaki kimya işçisi Ahmet, 16 yaşındaki tekstil işçisi Emin, 13 yaşındaki konfeksiyon işçisi Emine, 6 yaşında otomobil camları silen Nazar, 13 yaşındaki tarım işçisi Abdulsamed ve yüzlerce çocuk işçi ekmek arıyor.

Çünkü TÜİK’e göre; 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip iki ülkeden birisi Türkiye artık.

Türkiye, ILO’nun 138 sayılı İstihdama Kabulde Asgari Yaş Sözleşmesi’ni 1998’de, 182 sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması Acil Eylem Sözleşmesi’ni 2001’de onayladı.

Türkiye’de çocuk işçiliğin gerçek boyutu verilerle perdeleniyor. Çocuk işçiliğin azaldığına dayanak gösterilen istatistiklerde sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrenci olmak üzere çocuk işçiliğin ana gövdeleri eksik.

Çocuk işgücü anketleri, mevsimsel çocuk işçiliğin en az olduğu Ekim ila Aralık aylarında yapılıyor ki az görülsün. Bunları da dikkate alacak olursak, en az 2 milyon, yaz aylarında 4 milyon çocuk işçi var.

Ne yapacaksınız?

-Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırmaya göz yummayacak, caydırıcı cezalar vereceksiniz.

-Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbir alacak, denetleyeceksiniz.

Son dokuz yılda en az 556 çocuk işçi hayatını kaybediyorsa, her ay 5-6 çocuk hayatını kaybediyorsa, sadece geçen yıl 62 çocuğumuz hayatını kaybetmişse çalışırken, ölen çocuklardan üçte biri 15 yaş altında ise gözlerinizi kapatmayacaksınız.

Ekonomik sorunları inkârla, çözüm olarak da sabır ve 20 yıl sonra yeni vaat paketleriyle çıkmazsınız artık düzlüğe.

Aynaya bakacaksınız, bu, Türkiye’deki yoksulluğun ve sefaletin aynasıdır çünkü.