155 yıldır kan ve can oluyorlar

Isparta Kızılay Şube Başkanı Ramazan Tamer Büyükküpçü, 29 Ekim- 4 Kasım Kızılay Haftası dolayısıyla yapılan çalışmalar ve dernek hakkında açıklamalarda bulundu.

Felaketsiz, savaşsız ve barış içinde bir dünya için iyiliğe emek verilmesi gerektiğini söyleyen Büyükküpçü; “155 yaşına girmiş kurumumuzun Isparta’daki temsilcisi olarak, he tüm dünyadaki Kızılaycı arkadaşlarımızın hem de ülkemizde Kızılay’ı sevenlerin Kızılay Haftası’nı kutluyorum. Bu haftanın bizim için şenlik tadında geçmesi gerekiyor ama bir tarafımız da Gazze’de. Kızılay şu anda Gazze’ye yardım topluyor. Dünya üzerindeki refere olmuş birkaç dernekten biriyiz. İnsani yardımı herkes eline alıp yurt dışına götüremez. Yurt dışına taşıyamaz. Kızılay bu anlamda en yetkili kurumlardan birisidir. Bu noktada halkımızın desteğini bekliyoruz ve daha felaketsiz, daha savaşsız daha barış dolu günlerin bizim olabilmesi için iyiliğe emek veremiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.

İYİLİK BULAŞICIDIR

Büyükküpçü, iyiliği bulmanın, ulaştırılmanın ve bulaştırmanın temel amaçları olduğunu söyledi.

Kızılay olarak 155 yıldır bu misyonu devam ettirmenin asli görevleri olduğunu belirten Büyükküpçü; “Isparta olarak 3 temel ana noktamız var. Birincisi iyiliği bulmalıyız, ikincisi iyiliği ulaştırmalıyız, üçüncüsü ise iyiliği bulaştırmalıyız. Kötülük nasıl bulaşıcıysa iyilik de bulaşıcıdır. Biz de iyiliği bulaştırmak için çalışıyoruz. Toplumumuz 1868 yılından beri Kızılay’ı tanıyor. Bu 155 yıldır Kızılay’ın ister cephede ister yangında ister felakette neler yaptığını herkes çok iyi biliyor. Bu misyonu devam ettirmek bizim asli derdimizdir” şeklinde konuştu.

KIZILAY 155 YILDIR HİZMET ETMEYE DEVAM EDİYOR

Büyükküpçü, Kızılay’ın 155 yıldır hizmet etmeye devam ettiğini belirterek, derneğin yapılanması ve faaliyetlerini anlattı.

Kızılay’ın hem yurtiçinde hem de yurtdışında ihtiyaç sahiplerine yardım ettiğini belirten Büyükküpçü, şu şekilde devam etti; “Yapılanmamız içinde genel merkezimiz var, genel merkezimizin yönetimi var. Onun altında illerde yönetimler var. İllerin altıda da ilçelerde temsilcilikleri var. Isparta’da 9 ilçede temsilciliğimiz bulunuyor. Bunun dışında gençlik örgütlenmemiz var. Genç Kızılay Örgütümüz, hanımlar örgütümüz var. İnşallah zaman içinde engelliler için de bir birim oluşturarak engelli ailelerini de destekleyebileceğimiz bir alan açmak istiyoruz. Genç Kızılay örgütümüz, pandemi dönemine kadar toplumsal yardım ve farkındalık oluşturmak için faaliyetleri oldu. Okullarda eğitim çalışmaları yaptılar. Biz de bu yola revan olduk. 155 yıldır sadece Türkiye’ye değil dünyaya hizmet etmeye alışmış bir kurumun temsilcisi olmak benim için çok büyük bir onur. Pandemi döneminde biliyorsunuz çok sıkıntılı dönemler oldu. Sokağa çıkabilen birkaç kurum vardı, onlardan birisi de Kızılay’dı. Gençlerimizle birlikte sokak sokak yardım dağıttık. Bu yardımları yerine ulaştırmanın getirdiği çok büyük bir mutluluk oluşuyor. Pandemi bitti ama sıkıntılar bitmiyor. Yurt içinde sıkıntılar bittiğinde yurt dışındaki dertlere koşturmak bizim boynumuzun borcudur. Bu noktada profesyonel çalışma arkadaşlarımızla emek vermeye devam ediyoruz” dedi.

GÖNÜLLÜLÜK ESASI ÜZERİNE ÇALIŞIYORUZ

Kızılay’ın sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten Büyükküpçü, Kızılay’daki birçok personelin gönüllülük esaslı çalıştığını söyledi.

Büyükküpçü, Kızılay’ın devletten maddi olarak yardım almadığını, yardımseverlerin bağışları üzerine faaliyetlerine devam ettiğini belirterek; “Kızılay bir sivil toplum kuruluşudur. Diğer dernekler gibi bir dernek ama refere edilmiş bir dernektir. Kamu yararına çalışan bir dernek statüsünde olduğu için diğer derneklere göre daha farklı sorumlulukları olan, daha farklı çalışma alanları olan bir dernektir. Toplumda bizi bir devlet kuruluşu zannediyorlar halbuki biz bir derneğiz. Biz maaş almayız bütün faaliyetlerimiz gönüllülük esası üzerinedir. Isparta’da sadece 2 tane çalışan arkadaşımız var onların dışında ben de dahil herkes cebinden harcar ve dernekten para almaz. Bu bizim için onurdur. Biz bu onuru yaşamanın sevinciyle bu işi yaparız. Toplum ne kadar yardım ederse biz de o kadar paylaşabiliriz. Devletin bize ekstra maddi bir katkısı yok çünkü biz sivil toplum kuruluşuyuz. Devlet önümüzü açar, destek verir ama para vermez. Devletin bütçesinden para almadan bu işi yapmaktayız. Devletten para almadan bu işi nasıl yaptığımızı soracak olursanız Türk toplumunun iyiliğini biliyoruz. Çok fedakar ve destek olmayı seven bir toplumuz.” dedi.