10 yıldır kayıp olan kızını arıyor

ISPARTA’NIN Şarkikaraağaç ilçesine bağlı Çarıksaraylar Kasabasında 10 yıl önce kızının kaybolduğunu belirterek SHOW TV’de yayınlanan Didem Arslan Yılmaz'la Vazgeçme programına konuk olan anne Fatma Erdem, önemli açıklamalarda bulundu.  

Şükür Türkan Erdem’in 10 yıldır kayıp olduğunu belirterek programa katılan Anne Fatma Erdem, kızının bulunması için programa ikinci kez çıktı. 

SHOW TV’de ekranlara gelen programa konuk olan anne Fatma Erdem, “Isparta’ya taşınmadan 1 ay önce kızımın hamile olduğunu babasına söyledim. Eşyaları topladığımız gece kızımı hastaneye hamile mi, değil mi diye doktora götürdü. Kocam kızımın hamile olduğunu öğrendiğinde hiçbir tepki vermedi. Azcık azarlar gibi yaptık, üstüne varmadık. Bebeğin babası kim diye sormadık. Soramadım, kızıma konduramadım. Kızımın öyle dışarıda arkadaşı bir şeyi yoktu. Eşime, ‘kızım hamile olabilir’ dedim. Kızım da yanımdaydı. Eşim hiç tepki yapmadı. Akşam 8-9 gibi kızımla babası doktora gitmek için evden çıktı. Ben çocuklarımla evde kaldım. Ben çocuklarla beraber uyumuş kalmışım. Babası geldi gece, ondan sonra beni kaldırdı. “Kız nerde” dedi. Ben de; “Kız seninle gitmişti” dedim. Sonra kalktım, etrafa baktım acaba korkusundan sindi mi, dışarıya bir yere sokuldu mu ki diye ama bulamadım. Dışarları aradıktan sonra eve girince kocam; “ben yolda indirdim, şoföre bakayım diye geri gittim” diye söyledi. Yolda indirdiğini söyledi. Hastaneye götürdüğünü, hamile olduğunu söyledi. Kızı yarı yolda koyduktan sonra kıraathaneye gidiyor. Kızım geri gelmedi. Dışarıda aradıktan sonra eşime sordum. Eşim, “Demek ki yanında telefon varmış, aradı kendini götürttürdü. Hamile bırakan adam telefon vermiş” dedi. Ben de çocuğu alıp götürdüler diye düşündüm. Çocuğu yolda aldılar gittiler diye düşündüm. 10 yıldır kızımdan haber almadım. Bizi hiç aramadı” dedi. 
Köye geri döndükten sonra çocuğumun kimliğini bahçede bulunduğunu gördüm diyen Anne Erdem; “Hiçbir şey bilmiyorum. Bilsem her şeyi anlatırım. Çünkü bitirdi beni. Dayanma gücüm kalmadı benim. Kendimle çok tartıştım, sustuğum için o şeye dayandığım için. Kocamın yanında rahat değilim, onun konuşmalarıyla yarışamam. Eşim benim şikayetçi olacağımı duyduktan sonra “3 yıl önce kayboldu” demiş. Bizim şikayetçi olduğumuzu duyduğu içindir. 2013 yılında okulu bitirdi. Ondan sonra okula gitmedi. 2013’de okula gitmiyordu. Eşimin tüfeği vardı. O gün yanında silah-kesici alet hiçbir şey götürmedi. Sadece kızımı arkasına bindirdi götürdü. Hiçbir şeyi yoktu günlük hali gibiydi. Eşi çok sakindi. Soğuk kanlı bir adamdır. Öldürülmüş olabileceğini bu zamana kadar düşünmüyordum ama bundan sonra düşünebilirim. Yani ben devamlı yaşıyor olarak düşündüm. Şu anda tam bir şey diyemeyeceğim çünkü delilim yok. Gözümle görmüş bir şeyim yok. Öldürülmüş olabileceğini çıkmadığı için göstermedikleri için düşünüyorum. Kocam da ya da öteki tarafta kaçıranlar da olabilir. Kaçırdılar mı öldürdüler mi bilmiyorum. Öldürdüğünü bilsem susmam, durmam o zaman. Ölü olduğunu bilseydim polise giderdim, durmazdım. Çünkü ben öyle ölü gözüyle bakmadım, hep bir yerdedir diye baktım” diye konuştu.