1.YARGI PAKETİNİN ARDINDAN ISPARTADA 20 TUTUKLU SERBEST KALDI

Yargı Reformu’nun 1. Paketi, Meclis’ten geçmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla yürürlüğe girdi.

Pakette, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu’nda da değişiklikler yapıldı. Değişikliklerle birlikte 5 yıl ve altında ceza alan ve istinaf mahkemelerince cezaları onanan, terör suçundan yargılanan kişilere Yargıtay’a temyiz yolu açıldı.

Ayrıca Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılan değişiklikle eleştiri ve haber verme sınırında kalan açıklamaların suç olmayacağı kanuna girdi.

2200 KİŞİYE TAHLİYE

Paketin yürürlülüğe girmesiyle birlikte 5 yılın altında ceza alanların bir kısmının infazları durduruldu, tahliyeler başladı.

Bunun üzerine Isparta'da geçtiğimiz günlerde 20 kişi bu yasadan yararlanarak serbest kaldı.

Yargı kaynaklarından edindiği bilgilere göre; haberin yayına hazırlandığı saatlerde, 1600’ü FETÖ, 600’ü de PKK soruşturmalarından ceza alan kişiler hakkında tahliye kararı çıktı.

Tahliye olanların sayılarının ise artacağı bekleniyor. Özellikle FETÖ soruşturmalarında mahkumiyet alanların, cezalarının 5 yıl altında olduğu ve tahliye edilecekleri belirtiliyor.

GÜNEL: 3 YILI DOLDURMADAN SORUNLAR BAŞ GÖSTERDİ

Görüşlerine başvurduğumuz Avukat Serkan Günel şunları söyledi:

“İstinaf mahkemeleri bilindiği üzere Yargıtay’ın üzerindeki ağır iş yükünü hafifletmek ve 5 yılın üzerindeki cezalar için de ikinci bir inceleme ile sağlıklı sonuç almak amacıyla 5 yıl ve altındaki ceza alan sanıkların davalarını incelemek için getirilmişti. Ancak 3 yılı doldurmadan sorunlar baş gösterdi.

Özellikle özel hukuk alanında Yargıtay kadar uzun karar verme süreleri söz konusu. Ceza alanında ise aynı davada ceza alan kişilerden cezası 5 yılın altında olanların 6 ay gibi bir sürede cezasının onanması ile cezaevine girmesi, oysa aynı davada 5 yılın üzerinde ceza alanların mahkemesince tahliye edilmiş veya hiç tutuklanmamış ise bu inceleme sürecinde kendisinden daha az ceza alanların aksine dışarıda olmaları gibi bir durum ortaya çıktı.”

“BU YASA İLE TAHLİYE YOLU AÇILMIŞTIR DİYEBİLİRİZ”

Günel sözlerini şöyle sürdürdü:“Sonuç olarak madde gerekçesi her ne kadar ifade özgürlüğüne doğrudan etki eden suçlar için (ceza 5 yılın altında olsa da) istinaf incelemesi yanında Yargıtay temyiz hakkı getirmişse de özellikle Cumhuriyet Gazetesi Davası olarak bilinen davada ortaya çıkan bu mağduriyet nedeniyle silahlı örgüt suçlarında da ceza 5 yılın altında olsa bile Yargıtay temyiz yolunu açmıştır.

Yargıtay temyiz yolu açıldıktan sonra cezası istinaf incelenmesinde onanıp infazı başlayan kişiler Yargıtay yoluna başvurmakta ve hükmü veren mahkemelerce bu kişilerin dosyaları Yargıtay’a yollanmaktadır. Bu aşamada yerinde bir uygulama olarak Yargıtay incelemesinin en az 1,5 -2 yıl süreceği düşünülmekte ve sanığın bu süreyi dışarıda beklemesi olası bir bozma kararında mağduriyete yol açmaması için mahkemelerce cezanın infazının durdurulması ve tahliye imkanı sağlanmaktadır. Bu nedenle 5 yıl ve altında ceza alıp cezası onanan silahlı terör örgütü sanıklarına bu yasa ile tahliye yolu açılmıştır diyebiliriz.”

ERSÖZ: “TEMYİZ YOLUNUN AÇILMASINI OLUMLU GÖRÜYORUM”

Avukat Hüseyin Ersöz yaptığı açıklamada düzenlemenin bir ihtiyacın sonucu olduğunu kaydetti.

Avukat Ersöz şunları kaydetti:

“Kanunda sayılı suç tiplerinde 5 yılın altında ceza alıp da cezaları istinaf incelemesinde kesinleşenlere temyiz hakkının tanınması, Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasından önceki işleyişe geri dönülmesi anlamına geliyor. Ancak başta terör suçları olmak üzere yapılmış olan düzenlemenin uygulamada bir ihtiyacın sonucu olduğunu da ifade etmek gerekli. Zira siyasi yanı da olan terör suçlarında ve Cumhurbaşkanına Hakaret Suçunda, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairelerinin çoğu zaman takdir yetkilerini kullanmadıkları ve bu dosyalarda ‘esastan ret’ kararı verildiği görülmekteydi. Buna en çarpıcı örnek ise Cumhuriyet Gazetesi Davası'nda yargılanan gazetecilerin durumuydu. Bu teamül Bölge Adliye Mahkemelerinin özellikle bu suç tiplerinde etkili bir yol olmaktan çıktığını da gösteriyordu. Bu sebeple Kanunla sayılan söz konusu suç tiplerine ilişkin temyiz yolunun açılmasını olumlu görüyorum.”

“İNFAZIN DURDURULMASI KARARLARI VERİLMESİ OLAĞAN BİR İŞLEYİŞTİR”

Hüseyin Ersöz, temyiz yolunun açılmasının hakkaniyete uygun bir yaklaşım olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Diğer yandan, 7188 Sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce kesinleşen kararlara da Geçici 5. Madde ile temyiz yolunun açılması hakkaniyete uygun bir yaklaşım olmuştur. Zira Kanunun uygulanmasında eşitliğin sağlanması, geriye dönük mağduriyetlerin ortadan kaldırılması ancak bu şekilde mümkün olabilecektir. Diğer yandan Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte aldıkları cezaların infazı için cezaevinde bulunanlar hakkında infazın durdurulması kararları verilmesi de olağan bir işleyiştir. Öyle ki, temyiz incelemesinin 1 yıla yakın sürdüğü ülkemizde, bu süre zarfında cezanın önemli bir bölümün infazı gerçekleşeceğinden, olası bir bozma kararı durumunda mağduriyet yaşanmaması için bu tip kararlar verilebilmektedir. Bu durum Yerel Mahkemelerde yapılan yargılamalar sonunda hükümle birlikte tutuklu sanığın serbest bırakılması şeklinde de gerçekleşmektedir. 7188 Sayılı Kanun bu konuda Mahkemeleri bağlayıcı bir düzenleme getirmemiş aksine tahliye konusundaki takdirin Mahkemelerde olduğu bir kez daha ifade edilmiştir.

Netice itibariyle Kanunla getirilen düzenlemenin uygulamada önemli bir ihtiyacı giderdiğini ve yaşanan mağduriyetlerin ciddi anlamda önüne geçeceğini söyleyebilirim.”