AYNI SINIFTAKİ ÜÇÜZLERİN KARNE HEYECANI!

ISPARTA'DA Yılmaz Şener İlkokulu'nda 4. sınıf öğrencileri olan 2'si erkek 1'i kız üçüz kardeşler karne heyecanı yaşadı. 10 yaşındaki Mustafa Berk, Halit Kerem ve Fatma Sueda Yiğit üçüzlerin anneleri Arzu Yiğit ise, üçüzlerin aynı sınıfta olmasının avantajını yaşadıklarını ve tek bir öğretmen ve dolayısıyla onun beklentilerini karşılamaya çalıştıklarını söyledi.

2016-2017 eğitim-öğretim yılı sona erdi. Isparta'da öğrenciler karne heyecanı yaşadı. Yılmaz Şener İlkokulu'nda 4. sınıftan mezun olan üçüzlerin annesi Arzu Yiğit ise bambaşka bir mutluluk yaşadı. Üçüzlerin karne heyecanına ortak olan anne Yiğit, DHA muhabirlerine üçüzlerin hayat hikayelerini anlattı.

Süleyman Demirel Üniversitesi'nde öğretim üyesi anne Arzu Yiğit,  üçüzleri büyütmenin çok kolay olmadığını ve eğitim açısından bakıldığında 1. sınıfın kendilerini çok zorladığını söyledi. Özellikle okumayı öğretme ve yazma döneminde tek tek hepsiyle çalıştıklarını anlatan Yiğit, ama tabi biraz zaman geçince sınıf öğretmeni Cemil beyin de yardımlarıyla problemlerimizi çözdük. Evde hepsinin farklı bir dünyası var.Farklı beklentileri var. İstekleri ve yedikleri birbirlerinden çok farklı onlara göre yönlendirme yapmaya çalışıyorum. Bir tanesi matematiği çok kolay yaparken, diğeri sözel bir derste daha iyi o yüzden onlara biraz özen göstermeye çalışıyorum" dedi.  

Üçüzlerin yaşantısında ise kıyafet problemi yaşadıklarını söyleyen Yiğit, her gün bir tişört hesabı yaparsak 15 tane tişörtün yıkanıp ütülenme problemi var. Bir tanesine ne alırsak diğerine de onu alıyoruz. Eş değer bir şeyler istemiyorlar ama karşılığında mutlaka bir şey istiyorlar. Çok az gözlü hiçbir zaman olmadılar. Doyumsuz hiçbir zaman olmadılar. Az ile yetinmeyi hep bildiler. Bu olmaz dediğimde tamam anne demeyi bildiler" şeklinde konuştu.  

Üçüzlerin aynı sınıfta olmasının avantajını da yaşadıklarını söyleyen Yiğit, çünkü tek bir öğretmenimiz var. Ödevlerimiz tek dolayısıyla beklentilerini bilebiliyordum. Sadece bir öğretmenin beklentilerini karşılamaya gayret gösterdim. O yüzden çok fazla birbirlerini etkilemedikleri için ve içlerinden bir tanesine okul ortamında baskın karakteri olmadığı için ben bunun avantajını yaşadım hep. O yüzden çok memnunduk ve kolay bir 4 yıl geçirdik"dedi.

Sınıf öğretmeni Cemil Aykan ise, ilk kez bir üçüz öğrenci okuttuğunu belirterek, ilk başlarda biraz çekindiğini, arkadaşlarına baskı falan kurarlar mı diye düşündüğünü ancak onları tanıdıkça böyle olmadıklarını gördüğünü anlattı. Aykan; "Üçü de farklı bir kişilik. Sınıfa da çok çabuk adapte oldular. Hiç bir zaman kardeşlerini kayırma gibi bir durumla karşılaşmadık.Üçüzlerin birinci doğanı mustafa'dır. Çok hareketli bir öğrencimiz çok başarılı ve zekidir. Halit ise ayrı bir dünyası var. Çok başarılı ve zeki biridir. Çok çevresi ile ilgilenmeyi sevmez. Zeki ve candan bir öğrenci. Bunu gösterebilmesi için 2 yıl geçti. İnsanlara ısındıktan sonra da çok seven bir öğrenci. Bunlarla çalışmak güzeldi. Söylediğim gibi mutluydum" dedi.

ÜÇÜZLERİN OKUL HAYATINDAKİ HİKAYELERİNİ ANLATTI

Sınıf Öğretmeni Aykan, üçüzlerin öğrenim hayatındaki hikayelerini de anlattı. 2'ncı sınıfta başkan adayı olan üçüzlerden birine diğerlerinin desteklemediğini gördüğünü ve kendilerine çok ilginç geldiğini anlattı.1'nci sınıfta ise bahçede kitap okurken, Halit'in duvardan arka tarafa düştüğünü ve kendisinin ise haber vermediğini anlatarak; "Arka tarafta onu yatarken bulduk. Hatta oraya "Halit'in yeri"  ismini koymuştuk. Bu güzel bir anıydı üçüzlerle" diye konuştu.

AYNI SINIFTA OLMAK KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİL

Üçüzlerin en büyüğü Mustafa Yiğit, kardeşleri ile aynı sınıfta olmanın kötü bir şey olmadığını söyleyerek, "Ben futbol oynarken onlar başka bir şeyler oynuyor. Halit hep resim çiziyor. Çok mutluyuz biz"diye konuştu. Üçüzlerin en küçüğü Fatma Sueda ise, aynı sınıfta olmak iyi bir şey. Mesala benim suyum bitiyor. Halit'ten su alıyorum. Onları çok seviyorum" dedi.