YOLUN AÇIK OLSUN, BAHTIN AK OLSUN...!

Nihayet, Cumhurbaşkanımız tarafından Isparta Ak Parti Belediye Başkan adayımız olarak açıklanan Şükrü BAŞDEĞİRMEN beyi, pazar günü görkemli ve coşkulu bir kalabalık ile SDÜ girişinde karşıladık.

Lise yıllarından bugüne siyasetle ideal anlamında ilgilenen birisi olarak, bir belediye başkan adayını karşılayan insanların katman çeşitliliğini ilk defa bu kadar bir arada gördüm. Ispartalılar Şükrü beyi çok büyük hasretle bağırlarına bastılar. İşçisi oradaydı, memuru oradaydı, sanayicisi oradaydı. Vekilerimiz oradaydı.  Ak Parti teşkilatı topyekün oradaydı. Şükrü beyi Isparta'da gençlik yıllarından beri tanıyan ve alış veriş yapan insanlar oradaydı. Eski Doğru Yol'cular oradaydı ve Demokratlar da oradaydı. Milliyetçiler oradaydı. Muhafazakarlar zaten oradaydı. Kendini fanatik olarak hiçbir siyasi yelpazeye oturtmak istemeyen, yaşadıkları şehir adına saf ve temiz beklentileri olan sade vatandaşlar da oradaydı. 

SDÜ’den hareket eden konvoyumuz yaklaşık bir saat içerisinde Belediye İşhanı önüne vardığında, karşılamaya beraber gittiğimiz  ancak yoğun trafik yüzünden kaybettiğimiz arkadaşımı aradığımda, "hala otogar civarındayız" dedi. Oysa şehrimiz böyle bir teveccühü ancak parti başkanlarımız geldiğinde görürdü. Ak Parti, Şükrü beyin belediye başkanlığı için doğru aday olduğunu, Ispartalıların oraya büyük bir çoğunluğunun karşılamaya gelmesiyle ispatladı.

Isparta halkı biliyor ki Şükrü bey, hali vakti yerinde bir arkadaşımız. Aileden varlıklı. Ayrıca yıllardır şehrimizde Yaşar KÖSE abiyle beraber, inşaat malzemesi tüccarlığı ile dürüst bir esnaf ve sanayici olduklarını herkese ispatlamıştır. Ticari olarak, kendisi ile herhangi bir olumsuzluk yaşamış birilerine ben rastlamadım. Dilerim Allah bundan sonra da işlerini rast getirsin.

Bilirim ki, insan için iki türlü sermayeden bahsedilir. Biri hepimizin malumu olan maddi sermaye. Bir diğeri ise sosyal sermayedir. Günümüz şartlarında yetişmiş bir insanı herhangi bir göreve getirirken, seçerken veya tavsiye ederken, o kişinin maddi sermayesine bakıldığı kadar belki de daha öncelikli olarak sosyal sermayesine de bakılıyor. Zira sosyal sermaye kişinin öncelikle ailesinden, eğitiminden, çevresinden aldığı ve geliştirdiği değerlerin tümüdür. Yani kişi çevresi ile vardır. Çevresi kişinin referansıdır. Kişinin sosyal bir varlık olarak cemiyet içinde takındığı tavır ve davranışları kısaca sosyal sermayesi, kişiyi diğer insanlardan farklı kılan artılarıdır.

İşte bu anlamda Şükrü bey, Isparta ölçeğinde kamuoyu önünde rüştünü ispatlamış bir arkadaşımızdır. Hemşerilerimizin çoğu bir önceki yerel seçimlerde "keşke o gün adayımız Şükrü bey olsaydı" diyerek kaybedilen beş yıl için epey hayıflanmışlardı. O dönemde Şükrü bey ITSO seçimlerini malum olduğu üzere 17-0 gibi tarihi bir farkla kazanmıştı. Bu belki de ticaret odası seçimleri tarihinde ülkemizdeki bir ilkti ve kırılması zor bir rekordu. Bugün için de hala belki öyledir.

Görülüyor ki, Şükrü bey bu yarışta sosyal sermayesi ile diğer iki adayımızdan açık ara öndedir. Sokakta görüştüğüm hemşerilerimiz çoğunluğu bu cümlelerle olmasa da bana bunu bi şekilde ifade ediyorlar.

Üniversite yıllarında ekonomi okurken hocalarımız “satış ve pazarlama tekniği olarak olmazsa olmazları, doğru malı doğru zamanda, doğru yerde, doğru fiyatta, doğru tüketiciye sunmak”tır. Doğrunun eksildiği oranda pazarlama şansı da eksilir, diye öğrettiler. Partimiz ilk defa bütün doğruları bir arada getirerek, gerekli kombinasyonu sağlamıştır.

Sonuç olarak, adayımız Şükrü bey ve yerel seçimler için daha epey yazılar yazacağız. Dilimizin döndüğünce diğer iki adayımızı Şükrü bey ile kıyaslayarak farkımızı hemşerilerimize göstereceğiz. Tüm adaylarımıza ilimizin sorunları ve elzemleri hakkında hatırlatmalarımızı da yapacağız. Çare yok, bu bir sosyal sorumluluktur. Şimdilik kalın sağlıcakla...!

İsmail TANIŞMAN