UMUT KAPIMIZ 2016…!

Şehrimiz Isparta kendi halinde orta ölçekli bir şehir. Ne Kayseri gibi çok büyük, ne de Bayburt  gibi çok küçük bir şehir. Nüfusu ve ekonomisi de orta ölçekte. Biraz tuzu kuru, hırsının esiri olmayan, elindekiyle yetinmeyi bilen, çok kazanma adına çok da kendini kasmayan insanları ile ilk aklımıza gelen şehir. Halıyı dokurken ve satarken yerinden kalkmadan hep oturmaları genlerine işlemiş, bu da kendilerinde hayatın diğer safhalarında da kasmamaları yaşam felsefesini geliştirmiş.

Sayın Süleyman Demirel’in başbakanlığı döneminde ilimiz esnafının çocukları kolay yaşam adına devlette işe başlayınca bu şehir adına kaçınılmaz son da gelmiş çatmış. Ekonomi büyüyememiş, girişimcilik ihmal edilmiş. Eski neslin ticari hayatı yeni nesle geçememiş. Böylece devlet kapısı en kolay yoldan hemşerilerimizin geçim kaynağı olmuş gitmiş. Çok değil 30-40 yıl önce birbirine nüfus ve ekonomice denk olan Antalya ve  Afyon turizmde, Burdur hayvancılık ve süt konusunda,Konya ise sanayi, turizm ve tarımda büyük mesafeler kat ederken, şehrimiz Isparta halıyı Gaziantep ve Manisa sanayisine kaptırınca “gül”e mahkum olmuş. Gül de ancak karın doyurabilmiş. Kimse şehrimizi iktidarın nimetlerinden çok büyük yatırımlar almıyor diye eleştirmesin. Bu biraz da kendimiz ile alakalı bir durum. Demek ki, Konya, Antalya, Afyon ve Burdur derslerini iyi çalışmışlar. Hazırlıklarını da çok öncelerden yapmışlar. Değişen ve gelişen şartlara ayak uydurmuşlar. Karşılığında da yatırımları alarak şehirlerinin refah düzeyini yükseltmişler. Bize düşen onları kıskanmak ve eleştirmek değil, eksiğimizi görüp hatalarımızı düzeltmektir.

Turgut ÖZAL’dan sonra tekraren Anadolu insanının sözcülüğü adına 2003 yılında iktidara gelen partimiz Ak Parti, bütün Türkiye’de kalkınma adına büyük atılımlar yapmış ve tabiri caizse ülkenin ve şehirlerin kabuğunu kırmasına büyük destekler vermiştir. Devlet bize yeter diye düşünen, Demirel iktidarlarından kalan alışkanlık nedeniyle, şehrin siyasi ve ekonomik yol haritalarını ihmal ederek şehrin istikametini belirleyemeyen o günkü yöneticilerin ihmal ve umarsızlığı, aslında bugünkü ekonomik profilin habercisiydi. Dilimde tüy bitti ama yıl 2016 oldu hala bu şehrin profillerini belirleyebilmiş değiliz. Turizmde 50 yıllık yol haritamız nedir, ekonomide nedir, sanayide nedir, eğitimde nedir, sporda nedir ve nelerden oluşmalıdır? Hala bu konuları şehrin önderleri ile konuşup, belirleyip, olgunlaştırıp, kamuoyunu yönlendirmiş değiliz. İstikametinde bu kadar belirsizlikler olan bir şehre hangi yerli ve yabancı yatırımcı gelir ki? Bu şehirde yatırım yapacak tüccar neye risk alsın ki?

Bütün insanlık gibi bizler de büyük bir umutla yeni bir heyecan içerisinde 2016’ya girdik. Milletvekillerimizin hepsi devlet tecrübesi ile dolu arkadaşlarımız. Süreyya bey, TBMM Plan Bütçe Komisyon başkanı olarak ödeneklerin başında duruyor. Bugüne kadar bu şehre yaptığı katkılar milyon dolarlara ulaştı.Said bey konusuna vakıf, muhalefet milletvekilleri ise sevilen ve hizmet beklenen değerli arkadaşlarımız. Valimiz çok gayretli ve tecrübeli bir arkadaşımız. Çiçeği burnunda rektörümüz genç, dinamik ve bu memleketin çocuğu.Belediye başkanımız fazlasıyla sakin ama bir o kadar da iyi niyetli bir büyüğümüz. ITSO ve Borsa başkanlarımız her geçen gün daha ileriye doğru hamleler içerisindeler. BAKA bu şehre maddi katkılar sunma adına çabalayıp duruyor. TKDK destek adına medyaya sürekli reklam vermeye devam ediyor. Yani ilimizde her şey mevcut. Gerekli olan, tüm bu oyuncuların tekraren bir araya gelerek, bu şehir adına büyük bir ÜST AKIL oluşturarak şehrin profillerini çizmeleri. Aksi takdirde bu şehrin bugünkü sorumluları daha öncekiler gibi görevlerinin bitiminde şehrin insanları tarafından ufak da veballerle hatırlanacaklar.

İsmail TANIŞMAN—Ak Parti Demokrasi Hakem Kurulu Başkanı