TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK REKOR KIRDI

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, Türkiye’de ekonomik krizin ve işsizliğin en çok vurduğu kesimlerin başında kadınlar ile üniversiteli işsizlerin geldiğini söyledi. Türkiye’de 2018’de işsizlik rekoru kırıldığını ve gençlerin umutsuz olduğunu belirten Cesur, “Kadın istihdamındaki sıkıntıların, toplumsal cinsiyet koşullarını göz ardı eden bir düzenlemeyle geçiştirilmesini doğru bulmuyoruz” dedi.

BU CİNSİYETÇİ BİR YAKLAŞIM

Aylin Cesur, TBMM’deki Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik içeren Torba Kanun görüşmeleri sırasında kadın ve üniversiteli işsizlerin yaşadığı çaresizliği Genel Kurul’da gündeme taşıdı. “Kadın istihdamı bu şekilde ele alınmaz” diyen Cesur konuşmasında şunları söyledi:

“Kadın istihdamı ve kadın emeğinin yalnızca evde havlu, çarşaf, çeyiz eşyası üretimine indirgenmesi son derece yanlıştır. Bu cinsiyetçi bir yaklaşımdır. Siyasette kadını araç olarak görmek ve onlarla ev ev oy toplamak değildir kadına verilecek önem.

10 KADINDAN 7’Sİ İŞSİZ

Kadınlara hak ettikleri önemi devleti yöneten sizler verecekseniz. Bunun içinde önce kadınlara istihdam sağlayacaksınız. Bugün 10 kadından 7’si işsiz maalesef ülkemizde TÜİK’in resmi verilerine göre, her 10 kadından 3’ü çalışıyor ve bunların yarıya yakını da kayıt dışı.

UÇURUMUN DİBİNE GİDİYORUZ

İŞKUR’un verilerine göre, 2017’de 1 milyon 275 bin, 2018’de 1 milyon 663 bin kayıtlı kadın işsiz var. Şimdi, tüm veriler işsizliğin en çok kadınları etkilediğini ve kadınların bütün işsizlik türlerinde erkeklerden daha fazla işsiz kaldığını göstermekte. Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğin azaltılması için iş gücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son vermek gerekiyor. Evinde, çocuğu üşümesin diye kendine ekmek parası kazanan kadının alacağı ekmeğe kadar uzandıysa elleriniz, hep beraber uçurumun dibine doğru gidiyoruz demektir, çok üzgünüm.

VATANDAŞ İNTİHARA KALKIŞIYOR

İşsizlik demişken TÜİK’in Ekim ayındaki işsizlik oranları da bu hafta açıklandı. Bu güzel ülkede işsizlik artık yüzde 11.6. Siz her fırsatta ‘Kriz yok’ deyip vatandaşa sağladığınız iş imkanlarını anlatırken vatandaş kan ağlıyor. Ağlamakla da kalmıyor, intihar notları koyuyor cebine ve intihara kalkışıyor. Bazen de hayatını kaybediyor. Siz ‘yeni Türkiye’ deyin. Ben ‘sizden sonraki Türkiye’ diyeyim. Siz geldiğinizde olan sorunlar aynen duruyor, bu da yetmiyor ve maalesef işsizlik yüzde 11.6’ya gelmiş vaziyette. Kayıtlı işsiz sayış 501 bin arttı, 3 milyon 788 bin işsiz var, gerçekte 6,5 milyon civarında. Genç nüfusta ise (15-24 yaş) bu oran 3 puan artarak yüzde 22.3’e yükseldi. Şimdi 1 milyon üniversiteli işsizin olduğu bir tablo, bu aynı zamanda ve onlar adına ben bu kürsüden sözlere soruyorum; üniversite mezunu işsizlerin hali ne olacak? İş arayan her 4 kişiden 1’i üniversite mezunu ve üniversite mezunu işsiz sayımız 2004’de 308 binken bugün 1 milyon 50 bin.

HALKIN KARNI AÇ EKMEK İSTİYOR

Hazine ve Maliye Bakanımız, ‘2018 yılı enflasyon hedeflerini tutturduk’ diyor. ‘Yıllık enflasyon yüzde 20.8 olacaktı, 20.3 gerçekleşti’ diye de bundan memnuniyet ifade ediyor. Şimdi, danışmanları kendisine galiba bilgi vermediler. Ben buradan yardımcı olmak istiyorum, belki faydası olabilir. Bizde enflasyon 20.3 hani, bu gelişmiş ülkelerde ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyondan memnuniyet yüzde 1.4-3.8 arasında olduğu zaman oluyor. Sadece Arjantin’de yüze 48 ki o da IMF’nin kapısına dayanmış vaziyette, batmış ve IMF’ye sığınmış. Şimdi, zaten bizdeki ekonomistleri göre yüzde 20 civarında enflasyonumuz da dünyanın en kötü enflasyonu olmaya giden bir durumdayken bununla nasıl övünülür ben bilemem. Benim bildiğim halkımızın artık bunlara karnı tok, çünkü halkın karnı aç, ekmek istiyor.

AĞIR BİR BORÇLANMA VAR

Neden bu kadar kötüleşti bu tablo biliyor musunuz? Çünkü Türkiye’de sermaye güvencesi, hukukun üstünlüğü ve düşünce özgürlüğü yok. Bunu siz yaptınız. Şu an ekonomide yaşadığımız bu kriz 1994 ve 2001 krizine benzemiyor. O zaman sabit kurda devalüasyon yapılmıştı, alınan önlemlerle bir yıl sonra büyüme başlamıştı ülkede. Şimdi bu reel sektörde borç ödeme krizi olduğu için Türkiye’de ağır bir borçlanma var ve yüksek faizle bulabileceğiniz borç olacak eğer bulabiliyorsanız. Görünen köy kılavuz istemez değerli arkadaşlar.

ACI REÇETE MİLLETE ÖDETİLECEK

31 Mart’tan sonra bu gidişatla tarihimizin en ağır ve zorlu kemer sıkma programı ve acı reçetenin de millete ödetilmesine doğru gidiliyor ne yazık ki. Bu harcama furyasıyla da ekonomik krizin ateşine de benzin döküyorsunuz benden söylemesi.

TANK FABRİKASI MİLLİ DEĞERİMİZ

TEKEL’in satışı, TELSİN’in satışı, PETKİM’in satışı, limanların satışı, madenlerin satışı, Türk Telekom’un satışı, orman arazilerinin satışı, kağıt fabrikalarının satışı, şeker fabrikalarının satışı, tank palet fabrikasının satışı ses getirmiyor. Değerli arkadaşlar ne oldu milli değerlerimize? Tank palet fabrikası demek, savunma sanayimiz demek. O da milli savunma sanayimizin gözbebeği demek, gözbebeği. 25 kuruşluk poşetten alacağınız 15 kuruşa muhtaç ettiğiniz Türkiye’de biz bunlara önemsiyoruz. Bunlar ülkemizin atardamarları ve biz önemsiyoruz. Önemsemekle de kalmıyoruz, biz bunların sahibiyiz”