20 Nisan 2024 Cumartesi

TARİHE GEÇECEK RÖPORTAJ

TARİHE GEÇECEK RÖPORTAJ

Isparta

FUAT UYAR… 1968- 1977 Dönemi Belediye Başkanı. Isparta’nın yüzde 85’ini imar etti. SDÜ’nün bugünkü Kampusu’nu (‘- 300 Dönüm’) ilk O tahsisetti. Tuhafiyeciler, Kunduracılar Sitesi, Halı Sarayı, Belediye Binası’nı Oinşa etti. 37 yıl sustu. Şimdi konuştu..

 

 

Isparta’nın yüzde 85’ini İmar etti

 

Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi Kurma Yaşatma ve Geliştirme Derneği Başkanı olarak Süleyman Demirel Üniversitesi’nin (SDÜ) şuanki Kampus’ta inşa edilmesi gerektiğini ilk O söyledi.

 

Hatta 300 Dönüm Arsa tahsis etti.

 

FUAT UYAR

 

23 yaşında iken hayat arkadaşı Hanımefendi Şen Uyar’ı kaybetti. Tüm zamanlarını ama tüm zamanlarını çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya verdi. Belki acısını, kederini, elemini, yasını böyle dindiriyordu… Tarih Kitapları, O’nun için (‘- ZAMANIN ÖTESİNDE bir kişi’) olarak yazdı. İcraatları ile bunun gerçek olduğunu kanıtladı.

 

Tuhafiyeciler, Kunduracılar Sitesi, Halı Sarayı, Belediyebinası, Huzurevi, Köy Garajı’nı O inşa etti. Sanayi Sitesi’ni O kurdu. 10 Bin Ton kapasiteli Soğuk Hava Deposu’nu O yaptı. Dediler ki, (‘- Sen deli misin?İller Bankası’na en fazla 50 Ton kapasiteli Soğuk Hava Deposu Projesi gelir’)…(‘- Geleceği düşün’) yanıtı verdi. 1968- 1977 Dönemi’nde Merkez İlçe Nüfusu’nu250 Bin ölçü alarak İmar Planı yaptı. Bugün dâhi O İmar Planı Belediye’de duruyor.Divan Yolu’nu, Antalya Yolu’nu Kavaklı Camii- Kesikbaş Hattı’nı O açtı.Gülistan’da, Anadolu’da, Davraz’da, Halife Sultan’da Toplu Konut yaptı.Evsizlere dağıttı.

 

FUAT UYAR

 

Hizmetleri yazmakla bitmez. Hizmetleri bu sayfaları almaz

 

Almanya’da çok güçlü bağlantıları vardı. Almanya, Antalya-Isparta- Atabey Hattı’na demiryolu döşeyecekti. Isparta dedi ki; (‘- Geçmişmedeniyetlerden Antika arıyor…’) Şikâyet edildi. Cumhuriyet Savcısı bilgisinebaşvurmak üzere koskoca Belediye Başkanı’nı makamına getirtti. Çok kırıldı. Çokyıkıldı. O proje böylece yok oldu, gitti… Bugün hâlâ Isparta- Antalya arasında demiryolu yapmak için çırpınıyoruz. 37 yıl önce inşasına bile başlanmıştı. Amabir iftira her şeyi yok etti.

 

Bir de ‘SEMA’ gömleği giydirildi Fuat Uyar’a

 

O hep sustu

 

37 yıl sustu

 

Ve konuşmaya ikna ettik.

 

ZAMANIN ÖTESİNDE BÜYÜK USTA’NIN TARİHE GEÇECEK RÖPORTAJI

 

Tarihi kaynakların ‘ZAMANIN ÖTESİNDE’ diye yazdığı BüyükUsta konuşuyor: 3 gün Akdeniz’de konuşacak. Hazır mısınız?

 

“Ömrüm bitinceye kadar Isparta’nın gelişmesi için ne yapılabilir sorusuna yanıt arayacağım. Onun üzerinde fikirler üretmeye çalışıyorum.

 

Süleyman Demirel Adalet Partisi Genel Başkanı idi.

 

Ama AP’nin İl Başkanı Şevket Demirel’di. İl Başkanı olarakbenim için İstanbul’a geldi. Konuştuk, Isparta’da Belediye Başkanlığı için ne yapabiliriz sorusuna yanıt aradık, detaylandırdık. Sonra ben (‘- peki’) dedim;Isparta’ya geldim.

 

Belediye Başkanlığı’na aday olduk.

 

Kazandık

 

Eski Halkevi’nin orada çalışmalarımızı yürütüyorduk

 

Yolu genişletmek için orayı yıktık.

 

Eski Isparta Ortaokulu’nun bulunduğu alana geçtik.

 

O dönem mevcut Belediye binasının bulunduğu bölümün arkasında dükkânlar vardı. Vazifeme orada devam ettim.

 

Ben Belediye Başkanlığı mevcut binasını yaptırmıştım. Benden sonra arkadaşlar orada hizmetlerine devam ettiler

 

İTÜ’DE ÖĞRETİM GÖREVLİSİ İDİ

 

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) Öğretim Görevlisiolarak görev yapıyordum.

 

Almanya’da eğitim için 1 yıllık bir Burs bulmuştum. O Bursile Almanya’ya eğitim için gittim.

 

Almanya’ya giderken İTÜ’den istifa etmiştim.

 

1 yıllık eğitimden sonra İstanbul’da Atölye kurmuştum.Muhtelif makineler üretiyordum.

 

O dönem Belediye Başkanlığı teklifi geldi. Isparta’ya faydalı olmak gelişmesi için katkı sağlamak gayesiyle teklifi kabul ettim.

 

Isparta’ya geldiğim zaman Isparta ile ilgili bir İmar Planı buldum. Bu İmar Planı 80- 90 Bin nüfusa hitap ediyordu.

 

Bununla vazifeye başladım

 

Ana yolları açma prensibini ele aldım

 

Önemli yol yatırımlarını gerçekleştirdik. Bu esnada çokgüçlükler yaşadık. Engelleri bazen dostluklarla bazen cebren bazen de Mahkeme sonucu bugünkü yolların aşağı yukarı tamamını açtık.

 

Fuat Uyar Başkanlığı’nın II. Devresi’nde dedik ki (‘- Buplan bize küçük geliyor. Isparta’nın Planı’nı 250 Bin nüfusa göre yapalım.’)Başladık çalışmaya… Merkez İlçe’nin nüfusunu 250 Bin ölçü olarak Planyaptırdık. Ve o Plan, bugün hâlâ Belediye’de durmaktadır. Bizden sonra hiçbir değişikliğe uğramadan devam ediyor.

 

Gayemiz şu idi: I- Isparta’dan yetişen gençler, eğitim-öğretim için dışarı gidiyor. Ancak süreç tamamlandıktan sonra tekrar Isparta’ya dönmüyorlar. Dolayısıyla şehrin gelişmesine/ ilerlemesine yardımcı olamıyorlardı.

 

Bu sorunu çözmek, Isparta’nın gelişmesini/ ilerlemesini sağlamak için bir üniversite kurmayı planladık. Buna odaklandık, ele aldık.

 

Daha önce Çay Yolu üzerindeki Lise’de (‘- Gülkent’) Akademi kuruldu. Orası Teknik Grup’tu ve Antalya’ya bağlıydı.

 

Dedik ki, (‘- buralarda olmaz… Şu an Süleyman Demirel Üniversitesi’nin Batı ve Doğu Kampusu’nun bulunduğu alanı belirledik. Tabii Tapu yoktu. Tapu işlemlerini tamamlayıp şu an SDÜ Kampusu olan Havza’yı tahsisettik.

 

Tahsis ettiğimiz yer de kâfi gelmedi, ilerleyen süreçteşimdi Doğu Kampusu olarak tanımlanan yeri de verdik.

 

Isparta’nın sınırları dardı

 

O sınırlara 250 Bin nüfusu yerleştirmek zordu.

 

Çünür’ün ‘Mahalle’ olması gerektiğini düşündük. Çünür halkıile oturduk. Uzun görüşmelerden sonra onları ikna ettik.

 

PLEBİSİT İLE MAHALLE YAPTIK

 

Ve bir Plebisit (‘- Bir tür Demokratik Halk Oylaması’)yapıldı. Plebisit sonucunda Çünür, Merkez İlçe’nin Mahallesi oldu. Çünür’ünmahalle olması, SDÜ’nün orada konuşlanma sürecini daha da hızlandırdı. Onun haricinde orada bir Mahalle inşa edildi.

 

O yerleşke, Çünür, Isparta’nın mahallesi olmadan öncebaşlamıştı.

 

O noktanın kontrolü önce Belediye’de değildi. Çünür’ün Mahalle statüsü kazanması ile birlikte şu an Mehmet Tönge olarak adlandırılan noktanın da kontrolü Belediye’ye geçti. Altyapısını inşa etme imkânı elde ettik.O altyapı hizmetlerini de yaptık.

 

Onun haricinde şehirde bazı kooperatifler vardı. Onlar konutve işyeri yapmak istiyorlardı.

 

Ancak finansal kaynak açısından endişeleri vardı.

 

KUNDURACILAR SİTESİ’Nİ YAPTIM AMA SAYACILIK SANATINIYAŞATAMADIM

 

Size örnek vereyim: Kunduracılar Sitesi

 

Finansal güçlükler nedeniyle kooperatifi dağıtma noktasınakadar gelmişlerdi. Lağvetme Kongresi’ne gideceklerdi. Onları cesaretlendirdik.O projenin hayata geçirilmesini sağladık.

 

Bu projeyi çok önemsedim.

 

Aklımdan geçen de şu idi:

 

Bizim ilk gençliğimizde Isparta’da kunduracılık vardı.Isparta bütün Türkiye’ye kundura gönderirdi.

 

Ama zaman içerisinde bu güç çok zayıflamıştı. Biz (‘- bunutekrar canlandırabilir miyiz’) düşüncesi ile yola çıkmıştık. Bu canlandırma hamlesini Kunduracılar Sitesi ile başlatmak istiyorduk.

 

İkinci adım ise işi makineleşme idi.

 

Ben dünyayı gezdim. Orada gördüm. İş elden makineye doğrugidiyor.

 

Kunduracılar Sitesi’nde Makine Parkı kurmak gayesi vardı.Makineleşerek yine Türkiye’ye kundura göndermek istiyorduk. Yine Dünya’ya açılmak istiyorduk.

 

Ama o işte çalışan arkadaşlarda bir bıkkınlık gördüm. Bubıkkınlığı üzerlerinden atmalarını sağlayamadım.

 

Şimdi Türkiye’ye bakıyoruz, Kundura Sanayi Konya’da gelişti.

 

Konya’da bir Site oluşturdular. O Site’den tüm Türkiye’yikundurayı gönderiyorlar.

 

Ben Isparta’da bunu hayata geçirmek için çok çalıştım amma bu işte çalışan arkadaşların kunduradan soğumuş olmaları bu rüyayı bitirdi

 

Zira kunduracılıkta sayacılık çok mühimdir. Isparta’da epeysayacı vardı. Sayacıları ikna edip bu işe devam etme noktasında muaffak olamadık. Muaffak olamayınca da o iş kaldı.

 

O proje ölünce Küçük Sanayi Sitesi yapılmasını düşündüm.

 

Saha küçüktü. Orada Sanayi Sitesi’nin gelişmesinin mümkün olmadığınıgördüm.          Yeni bir Sanayi SitesiProjesi yaptım. Kamulaştırma gerekiyordu. Gel gör ki Belediye’nin parası yoktu.

 

Ama Sanayi Sitesi Yapma Derneği’nin parası vardı.

 

Bu paraya da o dönemki Sanayi Sitesi Başkanı Tevfik Önem (‘-ben bu mesuliyetin altına giremem’) diyordu. Ve bu parayı Belediye’ye aktarmıyordu. Ben (‘- taahhüt edelim, anlaşma yapalım, protokol imzalayalım.Proje tamamlanınca yapıların Sanayi Sitesi Kooperatifi üyelerine dağıtacağımızı taahhüt edeyim.’) dedim.

 

Devamında (‘- Bu parayı bize verin. Bölgeyi kamulaştıralım.Altyapısını yapalım. Yapıları inşa edelim’) teklifinde bulundum.

 

(‘- Hayır’) dedi

 

O vakit karar verici kişi/ organlarla konuştuk. Kongrekararı alındı. Tevfik Önem, bu Kongre’de Başkanlık Makamı’ndan azledildi.

 

Ve ben Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi’ne de Başkan oldum.

 

Bütün mesuliyeti üzerime aldım.

 

Oradaki parayı Belediye’ye aktardım. Belediye olarak orayıkamulaştırdık.

 

Ben, Belediye gücü ile oraya girmesem, bağ- bahçe sahiplerinden araziyi almak mümkün değildi. Bir başka ifade ile bunun mümkünhale gelebilmesi için bir gücün; Belediye’nin işin içine girmesi lazımdı.

 

Tablo şu idi: Para Kooperatif’te… İş Belediye’de…

 

Bu sorunu az önce anlattığım (‘- yukarıda’) şekilde çözdük.

 

Süreç sonunda kamulaştırmayı yaptık. Ve ihaleyi açtık.İhaleyi de en düşük fiyatı veren müteahhit aldı.

 

O iş başladı. Ancak o işi alamayan müteahhit arkadaşların muhtelif dedikoduları yayıldı: (‘- Binalar çürük yapılıyor’) vb…

 

Ben de bunun önüne geçmek için Göller Bölgesi Çimento AnonimŞirketi’nden (GÖLTAŞ) ürün aldım. (‘- Çürük’) iddiasında bulundukları binaların üzerlerine 10’ar Ton olmak üzere çimentoyu koydum. Onlar, istedikleri kadarsüre 10’ar Ton çimentoyu binaların üzerinde beklettiler. Hiçbir hareket,değişme olmadığı için Sanayi Sitesi’nin inşasının devamına karar verildi.

 

Yalnız orada esnaf ile benim aramda fikir ayrılığı doğdu.

 

Fikir ayrılığı da şuydu:

 

Eski Sanayi’de 40- 50 m2’de esnaflık yapan arkadaş; ben (‘-200 m2’lik yer alacaksın’) dediğim zaman itiraz etti. Araya dostları koyarakbana (‘- 50 m2 yer versin kâfidir’) dedi.

 

Ya arkadaşım, sen çalışırsın, gelişirsin, diğer makineler alırsın, bir gelişme olur. Isparta’nın gelişmesine de küçük sanayi olarak yardımcı olursun. Çünkü bir şehirde küçük sanayi gelişmemişse büyük sanayinin gelmesi de zordur. Yapılacak bir iş için başka yerlere gitmek zorunda kalırsın.Küçük sanayi yok ise, büyük sanayi gelmez. Büyük sanayi, bir torna işi içinkalkıp Isparta’dan Denizli’ye, Konya’ya, Afyon’a ve İzmir’e gidecekse olur mu?O zaman büyük sanayi neden Isparta’ya gelsin ki…

 

Bu düşünceler ile hepsine daha büyük yerler vermek için mücadele ettik.

 

Bu arada bir yeri Sanayi Sitesi Kooperatifi’nde kalmak üzere(‘- şu an net hatırlamıyorum, ama’) 1,500 m2’yi bıraktım.

 

İŞTE YOL HİKÂYELERİ

 

- Büyük Isparta- Demirköprü Güzergahı’ndan Antalya Yolu

 

- Aksu- Karaağaç arası Divan Yolu

 

- Kavaklı Camii- Kesikbaş Hattı’nı açtım.

 

Isparta’nın ‘Meydan’a ihtiyacı vardı.

 

Meydan genişletmesi için Babamın ve Kayınbabamın 1’erdükkânını yıktım.

 

Aynı zamanda Babamın Amcası’nın yaptığı bir inşaat vardı.Babamın Amcası, Damadı için bir ev yaptırıyordu. Onu da yıktım.

 

Eski Belediye Başkanı’nın da evini yıkmıştık.

 

Çok itirazlar oldu. Belediye’nin parası da yoktu. İller Bankası’ndan para almak için gittiğimde nahoş bir olay oldu. Genel Müdür’ün önünde ev ve dükkânların yıkılmaması için mücadele eden bir şahısla kavga ettik.

 

İller Bankası Genel Müdürü’ne dedim ki:

 

Biz aradan çekilelim. Siz Teknik Personelinizi gönderin.İncelesinler. Rapor yazsınlar. Onlar ne karar veriyorlar ise (‘- ben sözveriyorum’) onu tatbik edeceğim.

 

Onun üzerine İller Bankası’ndan Mimar ve Mühendisler geldi.

 

Ben Babamın ve Kayınbabamın dükkânlarının yıkılması kararıverdiğimde bir itiraz ile karşılaşmadım. Amma Babamın Amcasının damadı için yaptırdığı evin yıkılmasında problem oldu. Onunla da bizim Senatör ve GenelMüdür önünde bir münakaşa ettik. Yine onlar da ekip gönderdi. Ekip geldi,baktı; başka çare olmadığını gördüler. (‘- Peki’) dediler.

 

Belediye Meclisi’nden de bu yolların açılması için kararalmıştık.

 

2 dönem Belediye Başkanlığı yaptım

 

Isparta İmarı’nın yüzde 85’lik dilimi bu ortalama 10 yıllık süreçte hayata geçirildi.

 

Bu zaman zarfında Şehr-ül Emin olarak kan bağı olan I. veII. derece yakınlarıma gayrimenkul edinme yasağı getirdim.

 

Bir yerde, yol açılacak. İmar Planı’nda var. İstiklal Mahallesi’nde yolun kenarında küçük kardeşim (‘- Emin Kaya Uyar’) bir yer satınalmış ev yapmak için.

 

Başladılar dedikodu üretmeye. Oysa hiçbiri doğru değil.İftira.

 

Hemen kardeşimi çağırdım. Burada ev yapmayacağını söyledim.Arsayı sattırdım kardeşime.

 

Ayrıca )(‘- bize ait olan bir evin önünden yol açıyorum’)düşüncesi de yayılmıştı. Oysa bir sokakla giriliyor. Ve bizim evinle arasında 15 m. mesafe var.

 

O işin de yalan olduğunu vatandaşa göstermek gerekiyordu.

 

Ama o işin yalan olduğunu vatandaşa göstermek için ne kadar uğraşsanız da menfi dedikodular yayılıyordu.

 

Hatta bir hatıram da vardır. Belediye Başkanlığı’nda Kemal Çağlar karşımızda Aday olmuştu. Bir mahallede propaganda yapıyordu.

 

Bizim Büyük Isparta Oteli önünde bir projemiz vardı, ALTGEÇİT yapmak.

 

Alt Geçit’i geniş tutmak istiyorduk

 

Altına da bir kafeterya yapma fikri vardı.

 

Düşüncemiz şuydu: (‘- Yağmurlu, karlı havalarda vatandaş oradan istifa eder. Ayrıca rahat bir şekilde karşıdan karşıya geçiş sağlanır.’)

 

Onlar şöyle propaganda yaptı: (‘- Efendim, görüyorsunuz BuBelediye Başkanı hep zenginlere iş yapıyor. Fakirlere hiçbir proje üretmiyor’)

 

Asfalt yatırımı… Fakir/ zengin ayrımı olur mu? Herkes onimetten faydalanmıyor mu?

 

Ben Birleşik Devletler’den (ABD) Asfalt Tesisi getirdim.

 

Asfaltı Belediye olarak yapmaya başladık.

 

Türkiye’de birçok Belediye gelip bize bakıyordu. İnceliyordu

 

Yol Su Elektrik’ten (‘- YSİ- Bugünün Devlet Su İşleri’)ihale aldık. Örneğin Senir’e giden yolları da biz asfaltladık.

 

Ayrıca çok noktada şehir- ilçe- kasaba- köy yollarınıasfaltladık

 

Hem Belediye’ye para kazandırıyoruz hem tüm Isparta’ya hizmet ediyoruz.

 

Kazandığımız para ile de Isparta’nın yollarını yapmaya çalışıyoruz.

 

İstanbul’a İmar- İskân Bakanlığı’ndan bir Fon ayrıldı.

 

İSTANBUL’UN KABUL ETMEDİĞİ PARA İLE FAKİRLERİ EV SAHİBİYAPTIK

 

Ben Belediye Başkanlığı yaparken Hükümet’in bütçelerini çokiyi tarardım. Buralarda ne gibi imkânlar yakalayabileceğimi tespit ederdim.

 

İstanbul’a ayrılan Fon, Büyükşehir Belediyesi tarafından retedildi. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanı o zamanki Cumhuriyet Halk Partisi’ndendi.

 

(‘- Bu Hükümet’in verdiği parayı ben almam’) dedi

 

Onun üzerine ben İmar- İskân Bakanlığı’na gittim. Dedim ki,(‘- O parayı bana verin. Ben Isparta’da gecekondulaşmayı önlemek istiyorum.’)

 

Ben Gecekondu Önleme Bölgesi yapmak istiyordum

 

Gecekondu Önleme Bölgeleri’nin kamulaştırmasını da bu Fonile yapmak istiyordum.

 

O para Isparta’ya aktarıldı.

 

Gülistan Mahallesi’ne başladım.

 

Davraz Mahallesi’ne girdik.

 

Anılan noktaları kamulaştırdık, altyapılarını inşa ettik. Veneticede evi olmayan vatandaşlara dağıttık

 

Burada Sümer Halı Bölge Fabrikası’nın sendikası vardı. Ancak kooperatif yapmak için paraları yoktu. Onlara yardımcı olduk. İskân açısından büyük bir rahatlama sağladık.

 

Anadolu Mahallesi için II. İmar Planı yeni gelmişti. Oradageniş bir sahayı kamulaştıracaktık.

 

Fakat o kamulaştırma anında Belediye Meclisi’ndeki üyelerinitirazı ile karşılaştık. (‘- Niçin itiraz ediyorlar’) diye merak ettim. Tekrarinceledim. Bir de baktım ki orada neredeyse herkes arsa almış… Kamulaştırırsakucuza gidecek.

 

Anadolu Mahallesi’ndeki kamulaştırılacak alanın yarısını yokettiler.

 

İmar- İskân Bakanlığı’na gittim. İmar- İskân Bakanlığı’nda bunu düzeltmeye çalıştım. Ama o arada da İmar- İskân Bakanlığı’na ne şekildetesir ettiler ise muvaffak olamadım.

 

Davraz Mahallesi’ne geçelim

 

Orada; İmar Planı’nda 600 ev vardı.

 

600 evi 1.000’e çıkardım. Cepheler 5 m. idi. Bitişik ev yaptım.Arkalarında bahçeleri vardı. Evler dubleksti…

 

Bu beni daha sonra Mahkeme’ye götürdü. Mahkeme’de ceza almadurumuna dâhi giriyordum.

 

Ama benim yaptığım neydi? 600 yerine 1.000 vatandaşımızı evsahibi yapmak.

 

KURTULUŞ SAVAŞI’NDA 200 ISPARTALI YÜZME BİLMEDİKLERİ İÇİNSAKARYA NEHRİ’NDE BOĞULARAK ŞEHİT OLDU

 

Yüzme Havuzu’nu Almanya’da gördüm. Etkilendim. (‘- Niçinbizim çocuklarımız/ gençlerimiz bu imkânlardan faydalanmıyor’) diye düşündüm.

 

Isparta Belediye Başkanı olduktan sonra Almanya’dan bu işinprojesini getirttim.

 

Almanya’dan gelen projeye göre de işi ihale ettim. Bunun finansmanını da temin ettim. İnşaata da başladım. Ama ben Belediye Başkanlığı görevini bıraktıktan sonra devam etti. Ve Yüzme Havuzu hizmete girdi.

 

Bütün düşüncem kenar mahallelerde oturan çocuklarıntemizliğe alışması idi…

 

Ama ne hikmetse bizden sonraki Belediyeler, orada fakirlerinde faydalanmasını sağlayacak bir sistem kuramadılar. Kulüp kurdular. Kulüplerede parasını olanlar girdi. Parası olmayanlar giremedi.

 

Bizde kurumsallaşma yok. Senin düşünüp, hayata geçirdiğinprojeyi, öteki farklı amaçlarda kullanabiliyor. Bildiğim kadarıyla bizim oproje üzerinde şu an Düğün Salonu var.

 

Oysa o lüzumdu, şarttı.

 

Bizden sonra Davraz Mahallesi’nde bir Yüzme Havuzu dahayapıldı. Onu Devlet yaptı. Bizim projenin gayesi daha bir başka idi.

 

Biz Dere Mahallesi’nde arıklarda uğraşırdık.

 

Gölcük’e, Eğirdir’e yol yoktu

 

Eğirdir’e gitmek 1 gün sürüyordu.”

 

OKUYUCUYA BİLGİ:

 

Bu röportaj, 21 Eylül Pazartesi ve 22 Eylül Salı günü dedevam edecek

 

Ayrıca röportajın tüm kaydı, 21 Eylül Pazartesi günü Kanal32 TV’nin programı Basın Kulübü’nde yayımlanacak

 

Bu projeye Tarih Araştırmacısı Ömer Uyar destek verdi.Isparta Tarih ve Medeniyetlerini Araştırma Derneği (ISPARTAM) Kurucu Başkanı Nuri Selçuk destek verdi.

 

Bu, Akdeniz Gazetesi, Yeni Ün Dergisi, Demokrat Gazetesi ve Basın Kulübü ortak yapıtıdır.

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

YORUMLAR

saadet büyükçaylı

21 Eylül 2014 Pazar 17:30

eniştemizdir....FUAT UYAR 23 yaşında iken hayat arkadaşı Hanımefendi Şen Uyar’ıkaybetti. işte burası benim hatıramdır....en güzel en naif zarif şen abla......fuat abinin kardeşi emin kaya enişten bizi gölcüğe ****ürmüştü pazardı tüm aile ordaydık..bir yakımız geldi acil şen yenge doğum yaparken ölmüştü istanbulda..hepimiz toplanıp aglayarak döndük piknikten....3 cü çocuğu erkekti ahmet..ama hiç göremedi şen yenge..işte böyle bir acıdır bu hayatımızda silinmeyen..saygılar abi....

burak

21 Eylül 2014 Pazar 14:15

yazı çok güzel olmuş fakat "koskoca belediye başkanını ayağına çağırdı" bölümü yanlış. cumhuriyet savcısı herkesi ayağına çağırabilir protokol gereği. lütfen burada ki hatayı düzeltin.

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR