25 Nisan 2024 Perşembe

MİLLETVEKİLİ CESUR İKTİDARA SESLENDİ

MİLLETVEKİLİ CESUR İKTİDARA SESLENDİ

Isparta

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, milletin eline saatli bomba gibi tutuşturulduğunu söylediklerini hatırlatan İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, iktidara seslendi ve Türkiye ekonomisinin 18 yılını özetledi.
"EKONOMİMİZ KORONAVİRÜS’TEN ÇOK ÖNCE KRİZE GİRMİŞTİ"
Meclis kürsüsünden krizin geldiğini ve hükümeti her defasında uyardıklarını hatırlatan Cesur, istatistiki verilerle, salgın ortaya çıkmadan önce ekonominin sıkıştığını ve yapısal bir tıkanmaya girdiğini söyledi. “Salgına ekonomimiz kırılganken yakalandık” diyen Cesur, mevcut ekonomik sıkıntıların kaynağının koronavirüste değil, salgından 1,5 yıl önce ülkeyi ekonomik krize sokan, salgın döneminde swap anlaşmalarını engelleyen ve merkez bankası rezervlerinin erimesine sebep olan hükümet politikalarında ve başkanlık sisteminde aranması gerektiğini belirtti.
"EKONOMİ BİLİMİ RAFA KALKTI"
Cesur, hükümetin bugün geldiği nokta için, “Hak edilmiş maaşın ödenmesini icraat sayıldığı, ekonomi biliminin rafa kalktığı, istatistik bilimine takla arttırıldığı, ekonomi ve mali kurum özerkliğinin artık sadece şaka olduğu, her veriyi dolar üzerinden açıklayan, bakanlarınsa, kura özel körlük yaşadığı bir Türkiye tablosu ile karşı karşıyayız” dedi.

"İKTİDAR MUM ÇİÇEĞİ OLMUŞTUR"
Bütçede revizyon yapılsın önerisini reddeden iktidarın israf ve 5’li müteahhitlere verdiği desteği kesmediğini aktaran Cesur, bütçenin verdiği açıklar ve aşırı borçlanmanın, sürekli vatandaşlar üzerine bindirilen yeni zam ve vergilerle kapatılamaya çalışıldığını belirterek, “İktidar mum çiçeği olmuştur… mum çiçeği, bir sarmaşık, aşk çiçeği sarıldıkça sarılıyor. Şimdi, yeni borçlanma geliyor. Bu da vatandaşa vergi ve zam demek. Mum sarmaşıkgillere milyarlarca keyfi vergi indirimleri uygularken, yandaşa bolluk bereket, millete de torbadan sabır çıktı” ifadesini kullandı.
“İKİNCİ EL ARABAYA BİNMEK LÜKS OLDU”
İYİ Partili Cesur vatandaşın düştüğü sıkıntıları anlatmak için: “Dünya petrol fiyatları 8 ayda yüzde 50 azaldı ama bizim vatandaşımız, üreticimiz 8 ay öncesinin fiyatlarıyla alıyor. İkinci el arabaya binmek de son ÖTV zammıyla artık lüks oldu. Elektrik daha bu ay yüzde 5,75 zamlandı. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı asgari ücreti geçti. Kısa çalışma ödenekli ve işsiz yüz binlerce vatandaşımız var. Bir kilo et çoktandır 50 liranın üzerinde. Yani sabır dağları delmiş. Türk lirasına ve piyasaya olan güveni iktidar yok etti. Bürokrasimizin yıllarca, emekle inşa ettiği mali disiplin kaybedildi. Bazı müteahhitlerle bir saadet zinciri oluşturuldu. Medyayı karartıp, sesini çıkaranı susturarak her şeyi halledebileceklerini zannettiler. Siyaseti hukuk da dahil her alana soktular. Kısacası iktidar sorunları toprağa gömerek yok edeceğini sanıyor.” dedi.
"FİNAL İSE MUTLU SON..."
İYİ Partili Cesur sözlerini tamamlarken “İktidar, torba yasalarla borçlanma limitini arttırmaya, kura bakmadan ödemeler dengemizi alt üst etmeye devam ediyor. İktidarın bu sorunları çözemeyeceğini biliyoruz. Ancak uyarmaya da devam ediyoruz. Umutsuzluğa gerek yok çünkü bu final öncesi son sezon. Final ise mutlu son. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. İktidar değişince bu israflar sona erecek, vatandaşın çağrılarına kulak tıkanmayacak, Türkiye iyileşecek” dedi.
İşte, İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur’un 15 Ekim 2020 tarihli TBMM Genel Kurul’unda yaptığı “2020 Ekiminde Türkiye’nin Durumu” konulu konuşmasının tam metni:

Geçtiğimiz yasama yılında önümüze getirdiğiniz son yasa, sosyal medyaya yasaklar getiren teklifti. Ben de son konuşmamda "Yeni dönem dizileri gibi sezonu bir bombayla kapatıyorsunuz." demiştim. Şimdi bu yeni yılındaki ilk konuşmamda da yine belirtmeliyim ki: Bombayla kapattığınız sezonu yine bir bombayla açıyorsunuz ama sezon uzun ya, bu sefer ki saatli bomba. Bunu bir torbaya saklamışsınız, araya başka şey sıkıştırılsa da biz bu bombanın geleceğini biliyorduk; çünkü partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile başlangıcından beri milletin eline saatli bomba tutuşturduğunuzun haberini biz vermiştik. Şimdi, bu sezona nasıl başlıyoruz, bir göz atalım beraber:

Hak edilmiş maaşın ödenmesini icraat sayan, ekonomi biliminin rafa kalktığı, istatistik bilimine takla attırıldığı, ekonomi ve mali kurum özerkliğinin artık sadece şaka olduğu, her veriyi dolar üzerinden açıklayan, bakanlarınsa kura özel körlük yaşadığı bir Türkiye tablosu bu.

Altını kocaman çizelim ki bu hâl, koronavirüs salgının sonucu değildir, salgından çok önce başlamıştır ve bu kürsüde "Geliyor” diye anonsunu ettiğimiz, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle iyice derinleşen yapısal tıkanmanın sonucudur.

Kimse kimseyi kandırmasın, salgına ekonomimiz çok kırılganken yakalanmıştık, bırakınız 2023 hedeflerini, 2008'in gerisine gitmeye başlamıştık.

Şimdi, ne diyorum deminden beri, bir ispat edivereyim:

1 Temmuz 2018'den; aslında salgının ekonomik etkilerinin görülmesinden hemen öncesine, 31 Mart 2020'ye kadar TÜİK verilerine göre neler olmuş bir bakalım:

Gayrisafi yurt içi hasıla 881 milyar dolardan 754 milyar dolara gerilemiş, yüzde 14 azalmış. Fert başına millî gelir 10.500 dolardan 9.093 dolara inmiş; yüzde 13 azalmış. Dolar/lira paritesi 4,62'den 6,76'ya çıkmış yani yüzde 46 artmış. Buna karşılık dış borcumuz -yine lira cinsinden- yüzde 40'ın üzerinde artmış. İşsizlik yüzde 10,2'den yüzde 13,6'ya çıkmış; yüzde 33 artmış. Genç işsizliği yüzde 19,4'ten yüzde 24,4'e çıkmış; yüzde 26 artmış. Bunlar pandemiden, pandeminin ekonomik etkilerinden önce.

Tabii, pandemide ekonomik ve mali yük hâliyle arttı ve bazı makro göstergeler daha geriye gitti ama bunun sebebi tek başına pandemi değil. Salgın çıktığında ülkemize ve ekonomimize güven eksikliği nedeniyle swap anlaşması yapamadınız, döviz bulunamadığı için de Merkez Bankası rezervlerini erittiniz; yine de döviz arttı, kamu borçları, ödenmesi gereken faiz, kamu giderleri de arttı tabii.

Şimdi, bunca derdimiz yokmuş gibi eski tecrübeyi çöpe atan, pilot uygulaması dahi yapılmamış, bütçede fonksiyonel sınıflandırmayı kaldırdığınız bütçenin mevcut kod yapısını da bozan bir teklifle karşımızdasınız. Bu yapı, bütçe hesaplarının karşılaştırmalı analizinde güçlüklere yol açacağı gibi şeffaflığı ve hesap verilebilirliği olumsuz yönde etkileyecek bir yapı. Bütçe yönetiminde yeni riskler yaratmaya teşne olan teklifteki ilk 4 maddenin tekliften tamamen çıkarılmasını istiyoruz.

“Sabredin” diyorsunuz ya bizim kanaatkâr, inançlı, sabırlı milletimize.

Bütçemiz ne oldu bir bakalım: Geçiş garantili yollar, hasta garantili hastaneler, değerinin çok üstünde maliyetlerle yapıldı ve bütçe, zaten artmakta olan yüksek faiz ödemeleri dışında bir de bu garantileri üstlendi. Suriyelilere harcanan milyarlar, diplomatik başarısızlıkların sonucu daha maliyetli askerî çözümler; korona harcamaları bahane. Pandemi nedeniyle ödenen 8 milyar lira ama borçlanma limitinin 100 milyar liradan daha fazla artırılması isteniyor. Bütçe dengesi sorunu için defalarca uyardık burada. Olağanüstü durumların çözümü için olağanüstü önlemler, kriz büyümeden alınır; kriz büyüdükten sonra Allah rahmet eyleye, geri dönüşü yok.

"Bütçe revizyonuna gidelim." dedik, "Hayır." dediniz. "İsrafa, şu müteahhit 5'lisiyle dostluğa son verin” dedik, siz mum çiçeği oldunuz. Mum çiçeği nedir, bileniniz var mı?

Eğer bilmeyen varsa mum çiçeği, bir sarmaşık, aşk çiçeği; sarıldıkça sarıldınız, sarıldıkça uzuyor, uzadıkça sarılıyor.

Şimdi, yeni borçlanma, yeniden vatandaşa vergi ve zam demek. Mum sarmaşıkgillere milyarlarca keyfî vergi indirimleri uygularken, yandaşa bolluk bereket, millete de torbadan sabır çıktı.

Dünyada petrol fiyatları sekiz ayda yüzde 50 azaldı ama bizim vatandaş, üreticimiz sekiz ay öncesinin fiyatlarıyla alıyor. İkinci el arabaya binmek son ÖTV zammıyla artık lüks oldu. Elektrik daha bu ay yüzde 5,75 zamlandı. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı asgari ücreti geçti. Kısa çalışma ödenekli ve işsiz yüz binlerce vatandaşımız var ve bir kilo et çoktandır 50 liranın üzerinde.

Yani sabır dağları delmiş arkadaşlar.

Neden mi oldu? Türk lirasına ve piyasalara olan güveni yok ettiniz. Bürokrasimizin yıllarca, emekle inşa ettiği mali disiplini kaybettiniz. Bazı müteahhitlerle bir saadet zinciri oluşturdunuz, medyayı karartıp sesi çıkanı susturarak her şey tamam zannettiniz, siyaseti hukuk da dâhil her alana sokmaya hamlettiniz. Aklıma ne geliyor biliyor musunuz işte şu anda? İlhan İrem'in bir şarkısı vardı, "Ben mi geç kaldım yoksa mevsimler mi soğumuş; siz geleli buralara olanlar olmuş, olanlar olmuş.”

Evet, değerli arkadaşlarım, olanları sizin düzeltemeyeceğiniz artık belli. Siz bu torbalarla borçlanma limitini artırmaya, kura bakmadan ödemeler dengemizi altüst etmeye devam ederken biz buradan artık sizin çözemeyeceğinizi bile bile söylemeye devam ediyoruz. Umutsuzluğa gerek yok çünkü bu sezon final öncesi son sezon, final mutlu son.

Duyuralım ki buradan kimse umutsuzluğa kapılmasın. İktidar değişince bütün bu israflar sona erecek, vatandaşın çağrılarına kulak tıkanmayacak ve Türkiye iyileşecek siz gittikten sonra.

 

 

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

YORUMLAR

hüloğcu

23 Ekim 2020 Cuma 09:16

ezan dinmez bayrak inmez din iman allah hüloooğğğğğ

GÜNDEM

22 Ekim 2020 Perşembe 22:10

Türkiye Kamu-Sen tarafından yapılan araştırmaya göre son 16 yılda memur maaşları altın karşısında eridi. Ortalama bir maaş alan memur 2002 yılında bir aylığıyla 22.1 adet çeyrek altın alabilirken Mart 2018'de bu rakam 11.1'e düştü. En düşük dereceli memur maaşı ise 2002 yılında 14.9 çeyrek altın alırken şimdi 8.4 altın alabiliyor. 2020 5 çeyrek. Kriz var mı yok mu ?

ispata lee

22 Ekim 2020 Perşembe 21:04

Atatürk diyor ya Turk milleti zekidir . Bence yalan söylemiş yorumlarda da gördüğüm kadarıyla Türk milleti gerizekali yalakadir .diyebilirdi

Alican Mert

22 Ekim 2020 Perşembe 17:26

Ekonomi krize girmedi. İyi Parti olarak siz krize girdiniz. Fetö ve PKK ile işbirliği yaptığınızı bilmeyen kalmadı. Boş konuşup şov yapma. Isparta'nız yüz karası olarak tarihe geçeceksiniz.

Hatice

22 Ekim 2020 Perşembe 17:22

Öncelikle Partinizi Feto kurdurdu. Ardından PKK ile işbirliği yaptınız. 15 Temmuz ihaneti Fetö, PKK, CHP ve İyi Parti tarafından gerçekleşti. Vatan uğruna meydanlara koşan 258 şehidimiz var. Bunda sizlerin parmağı var. Başkanınız 15 Temmuz'da Başbakanım diye açıklama yaptı. Meral'e bu sözü kim verdi Fetö. Bırakın vatana ihanet etmeyi.

karakavaklı

22 Ekim 2020 Perşembe 14:23

Mohanı DÜNÜN GÜNEŞİ İLE BUGÜNÜN ÇAMAŞIRI KURUMAZ. O öldük bittik denilen 18 yıl önce asgari ücretli 11 çeyrek altın alıyordu. bir öğretmen 5 cumhuriyet altını alıyordu. inanmazsan aç internete 18 yıl önceki altın ve maaşlara bak. bu gün asgari ücretli 3 çeyrek altın alabiliyor. öğretmen 2 cumhuriyet altını alamıyor. yeme de yanında yat. hastane mi yukarıdaki hastanede insanlar daha mutluydu.

Buralı

22 Ekim 2020 Perşembe 12:54

Memlekete bak beah. Muhalefete muhalif nakadar zekiyiz.

Sercan

22 Ekim 2020 Perşembe 11:25

Mahoni tamam iyi demissin de biz simdi 18 yil oncesinde mi yaşıyoruz,gecti o günler bizi bugün ilgilendirir.Ne diyelim dedem Fatih zamaninda dünyanın hakimiydi diye caka satalim ama gel gor ki simdi oyle degil.Simdi burası ilim yuvasi bir ulke degil haklinin hakli çıktığı yer degil.İnsanların gelmek istedigi degil gitmek istedigi yer.Yahu bir cikolatadan senin ulkende asagari ucretli 73 tane alabilirlen alman 1589 tane alıyor ya bu basit bir ornek.Allah askina artik görün bizim halimiz hal degil

ispartalee

22 Ekim 2020 Perşembe 11:21

Mahoni denen yorumcu o sozu temmuzda mi dedi yani

Mehmet

22 Ekim 2020 Perşembe 10:46

Vallahi billahi doğru söylüyor bu israf bu har vurup har vurmak devam ettiği sürece bu ülke düze çakmaz Allah sonumuzu hayır etsin inşallah

mahoni

22 Ekim 2020 Perşembe 10:28

Bu ülke 18yil öncesi yokmuydu onlarında özetleme zekası yokmu veya bu milleti gerizekalı mi sanıyor 18yil önce ekonomi nasıldı sağlık nasıldı güvenlik PKK nasıldı milli savunma nasıldı bunlara gözü kapalı işine geleni montala işinize gelmeyeni gözünü kapa aç muhalefet mesela seçim mecim yokken genel başkan neden temmuzda başbakan olacam yurtta sulh cihanda sulh dedi neyi bekledi kim başbakan olacağını kulağına üfledi temmuzda ne oldu neden başbakan olamadı bunları vatandaş biliyor sadece Ümit Ö

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR