ISPARTAMIZIN GÜLÜ HEPİMİZİN UMUDU VE GURURU

Geçmişi uzak diyarlara ve zamanlara dayanan gül çiçeğinin Isparta yöremize gelişi yaklaşık 150 yıl önce Müftüzade İsmail Efendi sayesinde olmuştu.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 1930 yılındaki Isparta ziyareti sırasında verdiği talimat doğrultusunda modern gülyağı fabrikası 1935’te kuruldu ve geleneksel üretimin yerini büyük ölçekli sanayi tipi imalat aldı. O günden bugüne gül, Isparta’mızda önemli bir geçim kaynağı oldu. İlk üretildiği tarihlerde sadece gül yağı ve gül suyu elde edilirken; gelişen teknolojiyle birlikte gül losyonu, sabunu ve kremi gibi pek çok gül ürünü elde edilmekte.

Bugün ülkemiz başta Isparta olmak üzere komşu iller Burdur, Afyon ve Denizli’de dahil gül üretiminde dünya liginde ilk sıradadır. Ve gurur kaynağımızdır. 2017 yılı itibarıyla 8.500 ton gül üretimi gerçekleştirilmiştir. Yaklaşık 2.800 hektar tarım alanını kullanarak Isparta’mıza 18,5 milyon dolarlık ihracat getirisi sağlayan gül üretimine katkısı bulunan herkese minnet duymaktayız. Ulusal üretimin % 80’ini sağlayan Isparta’mız gülümüzle, cari açık sorunu ve dış finansman zorluğu çeken ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaktadır.

Gül üretim hacmi, katma değerli türev ürünlerin sayısı ve ulusal/ uluslararası çapta bilinirliği daha yüksek düzeylere taşınmalıdır.

Isparta başta olmak üzere bölgede devlet teşvikleri neticesinde gül rekoltesi artırılabilir. Çoğunlukla Fransa menşeili kozmetik firmalarının ellerinde tuttukları gül kokusuna dayalı ürün patentlerine karşı üniversitelerimizin de desteğiyle benzer veya yeni rakip ürünler geliştirilebilir. Gül festivalimizi bu anlamda çok önemsemekle beraber, uluslararası tanıtımı için yapılacak çok fazla seçenek de vardır.

Gül tarlalarımızın verdiği estetik bitki örtüsü turizm faaliyetine dönüştürerek, Antalya-Muğla’daki popüler sahillerimizle ve İzmir-Denizli’deki tarih miraslarımızla birlikte yerli ve yabancı turistlerin gezilerine açmak da bunlardan birisidir.

Özetle, gülümüz Isparta’mızla ile özdeşleşmiştir ve şehrimizin sembolü haline gelmiştir.

Bir taraftan Isparta’mızı süslemekte; diğer taraftan bölge ekonomimize istihdam sağlamaktadır. Gülümüz, her fırsatta TBMM’nde de belirttiğimiz gibi öncelikle milli tarım politikasına alınmalıdır. Gül ve gülden geçim sağlayan çiftçi ve üreticimiz, sanayiciniz; verdiği emeğin karşılığını alacak şekilde gül ile ilgili tedbirler ve teşvikler devlet tarafından sağlanmalıdır. Isparta’mızda gül endüstrisi için yatırım iklimi sağlanmalıdır.

Gülün yörede sahip olduğu bilinirliği ulusal ve uluslararası seviyeye ulaştıran ne varsa yapılmasını sağlamak görevimizdir. Bu anlamda 2.’si düzenlenen “Ulusal Gül Fuarı ve Dünya Koku Festivali” Isparta’ya büyük katkı sağlayacağı inancıyla, morale ihtiyacımız olan ülkemizde, festivalin şenlik havasında geçmesini diliyorum.