29 Mart 2024 Cuma

ISPARTA- ANTALYA DEMİRYOLU İNŞAATI BİLE BAŞLAMIŞTI

4 MİLYON MARK, GERİ GÖNDERİLDİ... AKDENİZ'DEN ÇARPICI DOSYA

Isparta

Almanya Hükümeti Isparta- Antalya arasında Demiryolu Hattıdöşeyecekti. Başlangıç için de Isparta’ya 600 Bin Mark göndermişti. ÇalışmalarAtabey Hattı’nda başlamıştı. Ancak, (‘- Antika arıyor’) iddiası projeyi yoketti; ödenek geri gönderildi.

 

 GEMİLERİ YAKTIM

 

            DöneminBelediye Başkanı Fuat Uyar, Cumhuriyet Savcısı karşısına çıkarılma hadisesinişöyle anlattı: “Projeyi Almanya Hükümeti onaylamıştı. Para da Isparta’nınkullanımına tahsis edilmişti. Türkiye tarafı da; Ulaştırma Bakanlığı (‘- Peki’)demişti. Ama (‘- Antika arıyor; bulup kaçacak’) iftirası bana yıkım oldu.

 

 

 

O PROJEYİ BULUN

 

            Bu noktadaIsparta’nın Müteşebbislerine; geleceği tasarlayanlara şunu söyleyebilirim: (‘-1951’de Dereboğazı Yolu Gerçekleştirme Derneği’nin o projesini bulun. Türkiyetarafı o projeyi onaylamıştı. Revize edin. Isparta- Antalya arasında DemiryoluProjesi’ni Yatırım Programı’na aldırın.”

 

 

 

 

MÜTEŞEBBİSLERE ÇAĞRI: 1968- 1977 Dönemi Belediye BaşkanıMakine Mühendisi Fuat Uyar: (‘- Almanya’nın, ‘Isparta- Antalya arasındaDemiryolu bağlantısı kurulur’ dediği ve Türkiye Cumhuriyeti UlaştırmaBakanlığı’nın da ‘Uygun’ şeklinde görüş bildirdiği 1951 Dönemi Dereboğazı YoluGerçekleştirme Derneği’nin projesini bulun. Revize edin. Isparta- Antalyaarasında Yük Taşımacılığı’nı da içeren o projeyi hayata geçirtin.

 

 

 

Almanya Hükümeti

 

Isparta- Antalya arasında

 

Demiryolu yatırımı için

 

600 Bin Mark göndermişti

 

 

 

1968- 1977 Dönemi Belediye Başkanı Fuat Uyar, AlmanyaHükümeti’nin başlangıç aşaması için 600 Bin Mark ödenek gönderdiği; inşasınadâhi başlanan Isparta- Antalya Demiryolu Hattı Projesi’nin nasıl yok edildiğinianlattı:

 

 

 

İŞTE ONAYLANAN PROJE

 

            “Dereboğazı Yolu GerçekleştirmeDerneği’nin 1951’de çizdiği projeyi ilk önce Ulaştırma Bakanlığı’na gösterdim.(‘- Uygun’) yanıtı aldık. Ondan sonra Almanya’ya götürdük. Başlangıç aşamasındaIsparta Belediyesi’nin kullanımına 600 Bin Mark tahsis edildi. Sondajçalışmalarına da Atabey sınırları içerisinden başladık.

 

 

 

İŞTE GEMİLERİN YAKILDIĞI AN

 

            (‘- Antikaarıyor’) dediler. Şikâyet ettiler. Ben Belediye Başkanı’yım. CumhuriyetSavcısı, ifademe başvurmak üzere beni Adliye’ye davet etti. Kırıldım. Yıkıldım.Cumhuriyet Savcısı’na işin aslını; tüm süreçleri anlattım. Ama o an projedenvazgeçtik. Almanya Hükümeti’ne de ödeneği iade ettik.

 

 

 

DEMİRYOLU PROJESİ

 

İŞTE BÖYLE BİTTİ

 

            “1968-1977 Dönemi’nde Isparta- Antalya arasında Demiryolu Projesi için ben bazıçalışmalar yaptım.

 

            BenimAlmanya’da dostlarım, arkadaşlarım vardı.

 

            Dedilerki; (‘- Münih’te Metro yapılıyor. Metro inşası sürecinde çıkan topraklarıAlmanya, ülke dışına gönderiyor. Bu toprakları sizin oraya göndersek; olabilirmi?’)

 

            Bendüşündüm.

 

            Atabey’denIsparta’ya devamlı inşaat için malzeme geliyor. Orada büyük miktarda boşluklarda oluyor. O boşluklara biz toprakları koyabilir miyiz?

 

ALMANYA 5 MİLYON MARK

 

DEĞERİNDE PROJE YAPACAKTI

 

            BunuAlmanya ile paylaştık.

 

            (‘- Yok,öyle olmaz’) dediler.

 

            Bir sistemyapılmasını önerdiler.

 

            O sistemiçin de 5 Milyon Mark gerekiyordu. Almanya, bu kaynağı temin edecekti.

 

            Yalnızteknik açıdan bir sondaj yapılması gerekiyordu. Sert bir zemin aranıyordu ki,ne şekilde hareket edebileceğimizi realize edelim.

 

            Sondajiçin Atabey Belediye Başkanı ile görüştüm; (‘- Olur Ağabey’) dedi.

 

            Onunüzerine ben de Almanya’ya (‘- tamam’) dedim.

 

            İlk plandaAlmanya Hükümeti, Isparta Belediye Başkanlığı hesabına 600 Bin Mark gönderdi.

 

            Ben de birsondajcı ile anlaştım. Sondaj yapmaya başladık. Fakat orada CumhuriyetSavcılığı’na şikâyette bulunmuşlar. İşte, (‘- bunlar sondaj yapmıyor. Busondajlarla Antika arıyorlar. Antikaları alıp kaçıracaklar. Memleket büyükzarara uğrayacak’) diye şikâyet etmişler.

 

            CumhuriyetSavcısı beni çağırdı. İfademe başvurdu. Ben de ifademde anlattım hadiseyi.

 

            BenAlmanya Hükümeti’ne bir şart sürmüştüm. Toprağı getirip buraya koyacağız, amaşartım var:

 

            (‘- Gemiile toprağı Almanya’dan Antalya Limanı’na getireceksiniz. Oradan da Isparta’yademiryolu döşemeniz lazım. Ancak o şekilde gelir.’)

 

            (‘-Tamam’) dediler, kabul ettiler.

 

            Buradabizim Dereboğazı Yolu ekibi vardı.

 

            Hem karahem de demiryolu için proje yapmıştı.

 

            DereboğazıYolu Gerçekleştirme Derneği’nin yaptığı Demiryolu Projesi’ni AlmanyaHükümeti’ne gönderdim.

 

            Projeyiincelediler, (‘- Tamam, biz bunu yaparız. Büyük bir mesele değil.’)

 

            (‘- Peki’)dedik.

 

            YalnızAtabey’deki az önce anlattığım hadiseden dolayı ben o işi o anda kestim.

 

ISPARTA’NIN GELECEĞİNİ

 

TASARLAYANLAR

 

O PROJEYE EL ATMALIDIR

 

            Gelelimbugüne

 

            Büyük birhata var.

 

            DereboğazıYolu Gerçekleştirme Derneği’nde Isparta- Antalya Demiryolu Projesi olmasılazım.

 

            O projealınmalı

 

            O projeile bir çalışma yapılmalı

 

            Burdur’dangeçecek demiryolundan daha uygun bizim coğrafya…

 

            Yalnız 2tane tünel açılması lazım

 

           Karayolunda da 2 tane tünel var. O tüneli biliyorsunuz bizimIspartalılar açtılar.

 

           Almanya’nın (‘- zor değil, Isparta- Antalya arasında demiryolu ağıkurulur’) dediği projeyi ben Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı’na daelden götürmüştüm. Mühendisler incelemişti. (‘- Tamam, olur’) demişlerdi.

 

            Bana göreo eski projeyi bulmalıyız

 

            Realizeetmeliyiz.

 

            Bana göreIsparta’daki müteşebbislerin yapması gereken iş budur.”

 

 

 

 

 

TERMAL ENERJİ VAR: Fuat Uyar: Türkiye Petrolleri AnonimOrtaklığı’nda (TPAO) 2 yıl Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptım. Gölcük’teTermal Kaynak olduğuna inanıyorum. Bir Belediye Başkanı çalışma da yapmıştıbiliyorsunuz. Ama sonuca ulaştıramadı.

 

 

 

ISPARTA’DA PETROL VAR

 

 

 

1993- 1995 yılları arasında Türkiye Petrolleri AnonimOrtaklığı (TPAO) Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapan Makine MühendisiFuat Uyar, Yakın Tarihi aydınlatmaya şöyle devam etti:

 

 

 

            “(‘- Bizimbu bölgede petrol nerede olabilir?’) şeklinde bir de çalışma yaptırdım.

 

            Aslındaçok iyi bir çalışmaya ihtiyaç var. Bizim burada petrol olabilir

 

            Bendensonraki bir Belediye Başkanı’nın yapmak istediği bir Termal çalışma vardı.

 

TERMAL KAYNAK ARARKEN

 

BANA HİÇ SORMADILAR

 

            Gölcük tarafında…

 

            Burayaçağırdığı kişiler bilmediği için yol alınamadı.

 

            Buçalışmayı başlatan Belediye Başkanı eğer bana sormuş olsaydı, yol alırdı.

 

            Zira benTPAO’da Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Ve tüm bilgilere vakıfım

 

            Amasormuyorlar…

 

            Herkes çokiyi bildiği(!) için gerek görmüyor…

 

            O işteyarım kaldı.      

 

 

 

İŞTE HALI SARAYI HİKÂYESİ

 

 

 

Kunduracılar ve Tuhafiyeciler Sitesi, Kültür Sineması,Otogar, Belediye, Halı Sarayı, Huzurevi, Soğuk Hava Deposu, İtfaiye Teşkilatı,Temizlik ve Ulaşım Filosu, Asfalt Şantiyesi, Gecekondu Önleme Bölgeleri kuran;Isparta’nın İmarı’nın yüzde 85’lik dilimini tamamlayan Fuat Uyar, Gazi MustafaKemal Atatürk, Adnan Menderes ve Demirel Bulvarı’nı açtı. Uyar, o yılları şöyleanlatıyor:

 

 

 

            “1973yılında Yerel Yönetim Seçimi yapıldı. Adalet Partisi (AP) beni Tek Aday olarakgösterdi.

 

            O yıllarda;

 

            - KültürSarayı

 

            - SanayiSitesi

 

            - YüzmeHavuzu

 

            -Tuhafiyeciler Sitesi

 

            - ModernEvler

 

            - BelediyeBinası

 

            - HalıSarayı inşa edildi.

 

            O zamanlarkafamda yapılması gereken daha bir yığın proje vardı. Bunlardan biri deHuzurevi idi.

 

            Parkınortasında bir bina vardı. O bina Tümen’e aitti. Tümen ile pazarlık yaptık.Tümen’in şu an Subay Orduevi olarak kullandığı yeri ben Belediye olarakkamulaştırdım. Kamulaştırdıktan sonra Tümen’e vermeyi teklif ettim.Karşılığında da Tümen’e ait Park içerisinde kalan binayı istedim.

 

            (‘- Ozamanki Kara Kuvvetleri Komutanlığı İnşaat Daire Başkanı’nı Yedek Subay olarakVatani görevimi yaptığım dönemlerden tanıyordum. Kendisi benim Batı Bölgesiİnşaat Daire Başkanım idi.

 

            Ricaettim. Dedim ki, (‘- Isparta’ya yakışır bir Tümen var. Eğitim için gelenlervar. Isparta’ya aileleri geliyor. Ancak yeterli Otel yok Isparta’da. Siz buradabir Orduevi yapın. Doğru düzgün bir eser kazansın Isparta. Hem de Subaylarrahat etsin. Kendilerine uygun bir şekilde yaşantılarını sürdürsünler.’)

 

            Şartlaruygun oldu. Takas yapıldı.

 

            Tümen’eait yapıyı Huzurevi şekline çevirmiş olduk.

 

            Ancak obina hem şehrin ortasında kalmıştı hem de kifayetsizdi.

 

Onun üzerine ben Belediye’nin plan ve projesini yaptım.Orada eskilerde Gül Yağı Fabrikası vardı. O Gül Yağı Fabrikası da Gümrük- TekelBakanlığı’na aitti. Sahası da ona aitti.

 

Onunla da arsa takası yapılması gerekiyordu. ŞimdikiGÜLBİRLİK Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu Yerleşke Belediye’nin idi.

 

            Gümrük-Tekel Bakanlığı bize Belediye’nin şu anki bulunduğu arsayı verdi. Ben de şu anGÜLBİRLİK Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu arsayı Gümrük- Tekel Bakanlığı’naverdim.

 

HALI SARAYI FİKRİ DANİMARKA

 

GEZİSİ ANINDA ORTAYA ÇIKTI

 

            Belediyeolarak bir tarih Danimarka Gezisi düzenlemiştik.

 

            Orada biryer gördüm. Çok katlı bir yapı bu… Pazar kuruluyor. Alışveriş yapılıyor. Alanınfiziki açıdan çok imkânı var. Güzel, işlevsel bir eser.

 

            Isparta’yadöndükten sonra bu projeyi Isparta’da da hayata geçirebileceğimizi düşündüm.

 

            HalıSarayı fikri bu şekilde filizlenmiş oldu.

 

            Bu süreçiçerisinde zaten anılan takaslar tamamlanmıştı. O dönemler İller Bankası’nınbir inşaat şirketi vardı. Onu Isparta’ya davet ettik. Ankara’dan şirket geldi.Projeyi işte o şirket üstlendi. O iş için de İller Bankası Yönetim Kurulu’ndabir Ispartalı vardı: Naci Ünver

 

            O, bütçeye1 Lira koydu. Sembolik bir rakam

 

            Ama osembolik de olsa ödenek konulmasaydı, projeyi yapamıyorduk.

 

            İşin özü oHalı Sarayı ve Belediye Projesi’ne 1 Lira ile başladık.

 

            İnşaatabaşladık. Demir geldi.

 

            Şöyle birde detay var: Halı Sarayı, Belediye ve Huzurevi inşaatı aynı anda yürüyor.Huzurevi inşaatını reailize ediyoruz. Halı Sarayı inşaatından biraz demiraldık, Huzurevi’ne götürdük.

 

            Bu dabizim için suç oldu. Onun için de Yargı karşısına çıkarıldık.

 

            Sonuçtaher proje Belediye’nin… Ve demirini de süreç içerisinde koyduk.

 

            Hâkim bukonuda bir suç unsuru görmediği için beraat kararı verdi.”

 

 

 

 

Kişi hayatta iken isminin

 

bir yere verilmesi yanlış…

 

O acıyı yaşadım

 

 

 

Belediye Başkanlığı Dönemi bittikten sonra Sema HalıProjesi’ne yoğunlaştım. Benden sonraki Belediye Başkanı, ‘hizmetlerimize karşı’jest yapmış; ismimizi caddeye vermiş. Niyet güzel, ama doğru değil. Bir kişihayatta iken isim verilmemeli. Hayatta her şey olur. Ki oldu da.

 

 

 

            “İsmimincaddeye verilmesinden haberim, bilgim ve onayım yok

 

            Bilgimolmadan ismim caddeye verilmiş

 

            İsmimincaddeye verilmesinden haberim olsaydı müdahale ederdim

 

            Bir insanöteki dünyaya göçmeden isminin bir yere verilmesi doğru değil

 

            Her şeyolabilir ve oldu da

 

O olayı yapan kişinin ana fikri nedir?

 

            (‘- BenIsparta’dan Fuat Uyar’ın ismini sileceğim.’)

 

            (‘- Sildedik..’) (‘- Biz hayır için yaptık. Memleketin gelişmesi için yaptık. İsmimolmuş, olmamış; mühim değil. Tarihe şöyle bir bakın. Kanuni Sultan Süleyman’abak…

 

            Hayatgeçici. Belirli bir süre kalıyor, ondan sonra yok oluyor, gidiyor. Yok olacakbir konuda ısrar etmenin bir manası yok.’)

 

            Ama benhayatta iken verilen ismimin yine ben hayattayken silinmesi o bana ağır geldi.Onun için mektup yazmıştım. Mahalli gazetelerde yayımlandı. Onu bulup okuyun.Bilinen hikâye anlattım. Baba- Oğul (Vali Hikâyesi)

 

 

 

 

YARIN:SON BÖLÜM

 

 

 

- Gölcük Elmalığı’nda Ceviz ve Badem Yetiştirilecekti. Buürünlerin işlenmesine dayalı endüstri kurulacaktı. Fuat Uyar, GölcükElmalığı’nı o gaye ile satın almıştı.

 

 

 

- İsteseydim ANAVATAN Kurucu Üyesi olurdum. Merhum TurgutÖzal çok iyi dostumdu. Davetine üzülerek (‘- hayır’) dedim. Arzu etseydim,Parlamento’ya da girerdim. Ben de (‘ahde vefa’) var. 9. Cumhurbaşkanı SüleymanDemirel’i kıramadım. Doğru Yol Partisi (DYP) içerisinde 2 güçlü grup vardı. 1grup aleyhime çalıştı. Savaşı kaybettim. Seçim bir savaştır.

 

 

 

- O dönem GÖLTAŞ’a yüzde 10 oranında ortak olduk. Hisselersatılmasa idi; bugün Belediye ihya olurdu.

 

 

 

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

YORUMLAR

HAS ISPARTALI

23 Eylül 2014 Salı 21:35

ISPARTA'IN FUAT BEYİ.SENİ ISPARTALILAR SEÇİYORDU.SONRA ISPARTA DIŞ GÖÇ ALDI ISPARTALI AZINLIKTA KALDI.ESKİLER SİZİ VE ESERLERİNİZİ ÇOK İYİ BİLİR.SİZDEN SONRA YAPILANLAR DEVEDE KULAK.MAHALLELER KURDUNUZ,İSTİHDAM YARATTINIZ SİZDEN SONRA GELENLER SİZİN YAPTIKLARINIZI TAMİR EDİP BOYADILAR.SİZİN ŞAHSİYETLİ BİR İNSAN OLDUĞUNUZU ANLATMAKLA BİTİREMEYİZ.SİZE ANCAK ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ.ALLAH SİZDEN GANİ GANİ RAZI OLSUN.

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR