16 Haziran 2024 Pazar

İsraftan tasarruf edilir alın terinden değil

İsraftan tasarruf edilir alın terinden değil

Isparta

Isparta’da Türkiye Kamu-Sen İl Temsilciliği, Memur ve emeklilerin hakları için bugün Kaymakkapı meydanı Belediye iş hanı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Saat 12.30’da gerçekleştirilen basın açıklamasına, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Hilmi Yılmaz MHP İl Başkanı Ahmet Önder Topçu, Merkez İlçe Başkanı Ahmet Oğuzhan Pesen, Türkav Başkan Ahmet Kaya ve Türkiye Kamu-Sene bağlı sendikalar katılım sağladı.

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Hilmi Yılmaz, sendika üyeleri ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı.

İl Temsilcisi Yılmaz, Türkiye Kamu-Sen olarak tek bir kamu çalışanımızın dahi kazanılmış hakkının elinden alınmasına müsaade etmeyecek, haklarımızın korunması için her türlü mücadeleyi yapacağız diyerek, “Enflasyon yüksek seyrini koruyor. Kamu çalışanlarının ve memur emeklilerinin alım gücü her geçen gün düşüyor. Maaşlar enflasyon karşısında eriyor. Bizler, emekliler başta olmak üzere çalışanlarımızın ekonomik durumlarını iyileştirecek, beklentilerini karşılayacak, verilen sözlerin tutulduğu düzenlemeler bekliyoruz. Ama uygulama, ekonomideki olumsuzlukları çalışanların haklarından kısarak düzeltmek yolunda kurgulanıyor. Geçtiğimiz günlerde kamuda tasarrufu amaçlayan bir genelge yayınlandı. Kamu kaynaklarının etkili ve verimli bir biçimde kullanılmasının ve israftan kaçınılmasının yalnızca belli dönemler için değil her zaman uyulması gereken bir kural olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede kamu kaynaklarının tasarruflu kullanılmasına bizler de destek veriyoruz. Ancak tasarruf tedbiri adı altında çalışanlarımızın kazanılmış haklarının kısıtlanmasına, toplu sözleşme hükümlerinin yok sayılmasına karşıyız. Kamu çalışanlarının haklarına yönelik düzenlemelerin kamu bütçesine katkı yapmayacağı aksine olumsuz sonuçlar doğuracağı inancındayız. Özellikle kamuda servis hizmetlerinin kaldırılması hem ekonomik hem de hukuki boyutları bakımından sorunlu bir uygulama olacaktır. Servis hizmeti lüks değildir. Bir ihtiyaçtan doğmuştur. Ulaşımı zor olan kurumlara erişimi kolaylaştırmak, verimliliği ve etkinliği artırmak ve ulaşım giderlerinden tasarruf etmek amacıyla getirilmiş bir uygulamadır. Servis hizmetlerini kaldırdığınızda, bu hizmetten faydalananlara toplu taşım kartı verilecektir. Bunun bir maliyeti vardır. Bazı kamu çalışanlarımız özel araçlarını kullanmayı tercih edecektir. Bu durumda hem ulaşım masrafları devam edecek hem özel araçlar nedeniyle şehrin trafiğine olumsuz etkisi olacak hem de büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz akaryakıt tüketimi artacaktır. Bu uygulamanın ekonomik olarak hiçbir katkısı olmayacağı açıktır. Bunun yanında servis hizmetlerine ve toplu taşım kartlarına ilişkin olarak toplu sözleşme ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları bulunmaktadır. Bu kararlar, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın uygulanırlar. Dolayısıyla kanun hükmündedirler. Kanun hükmündeki bir uygulamanın normlar hiyerarşisinde daha aşağıda bulunan genelge ile kaldırılması hukuki değildir. Kaldı ki, toplu sözleşme ile karar altına alınmış bir konunun, tek taraflı olarak idari bir kararla iptal edilmesi toplu sözleşmenin özerkliğine de aykırıdır. O halde bütün toplu sözleşme hükümlerini iptal etmek mümkün hale gelecek, toplu sözleşmelerin hiçbir geçerliliği kalmayacaktır. Kamu çalışanlarımızın kazanılmış hakkı olan servis hizmetlerinin kaldırılmasının önüne geçmek, sendikacılığın geleceğini korumak ve toplu sözleşmenin hukuki gücünün korunmasını sağlamak adına, bu hükmün iptal edilmesi için geçtiğimiz gün yargıya başvurduk. İnşallah yüce Türk adaleti, en hakkaniyetli kararı verecek ve on binlerce kamu çalışanımızın mağdur edilmesini, hukuka uygun olmayan düzenlemelerle hakların geriletilmesini önleyecektir. Kamu görevlilerimizin kazanılmış hakları olan giyim yardımının kısıtlanması, fazla mesailere sınır getirilmesi gibi uygulamalar da doğru olmamıştır. Bundan sonra da uygulama aşamasına geçildiğinde yine tasarruf genelgesinde yer alan lojman kiraları, giyim yardımlarının kısıtlanması, kamuda en önemli konulardan bir tanesi olan hizmet araçları alımının durdurulması gibi konularda da yargı yoluna başvuracağız. Değerli arkadaşlar, Kamuda çalışan sayısı OECD ortalamasının oldukça gerisinde bulunuyor. OECD verilerine göre bir kamu çalışanı Avusturya’da ortalama 18, Kanada’da ve Fransa’da 12, Finlandiya’da 9, Almanya’da 18, Hollanda’da 19, ABD’de 13 kişiye hizmet verirken yaklaşık 85 milyon nüfusu olan Türkiye’de 3 milyon 849 bin 203 kadrolu ve sözleşmeli kamu çalışanı bulunmakta ve 1 kamu çalışanına 22 kişi düşmektedir. Üstelik bu çalışanlarımız ülke geneline homojen bir biçimde dağılmış da değildir. Bu nedenle birçok ilde ve kurumda insanüstü bir gayretle hizmet üretmeye çalışanlarımız, yetersiz kadrolar nedeniyle ağır bir iş yükü altında adeta ezilmektedir. Buna ek olarak emekli maaşlarının da görev aylığının yarısına düşmüş olması nedeniyle tüm çalışanlarımız 65 yaşına kadar görevde kalmayı tercih etmeye başlamış, emeklilik adeta bir kabusa dönüşmüş durumdadır. Birçok kurumda, özellikle kiraların yüksek olduğu illerde boş kalan kadrolar nedeniyle hizmetler aksamaktadır. Durum böyleyken kamuya personel alımını emekli olan kamu çalışanı sayısıyla sınırlamak, kamu hizmetlerinin kalitesinden, etkinliğinden ve verimliliğinden vaz geçmek demektir. Bu durumda hastaneler doktorsuz, hemşiresiz, okullar öğretmensiz, postaneler dağıtıcısız, kurumlarımız memursuz mu kalacaktır? Türkiye Kamu-Sen olarak kamuda daha etkili ve verimli hizmet üretmenin yolunun hakkaniyet ve adaletten geçtiğine inanıyoruz. Kamu çalışanlarının hakları üzerinden tasarruf sağlama imkân ve ihtimali bulunmamaktadır. Tasarruftan önce adalet sağlanmalıdır. Külfeti kamu çalışanına ödetmeden önce nimetten de çalışanlarımıza pay verilmelidir. Yemediği yemeğin faturasını ödemek ne derece hakkaniyetlidir? Bu nedenle milyonlarca memur ve memur emeklisinin beklentilerinin karşılanmasını verilen sözlerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin sorunu çok, tasarruf tedbirlerine dayanacak gücü yoktur. Bu ekonomik şartlar karşısında tasarruf değil bir an önce ek tedbirler alınarak memurlar ve emekliler rahatlatılmalıdır. Özellikle hayatın gerçekleriyle uyuşmayan, çalışma hayatıyla ilişiği kalmayan memur emekli maaşlarının iyileştirilmesini, 12 Bin lira tutarındaki ilave ek ödemenin emekli maaşlarına da yansıtılmasını bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da taahhüdü olan birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi için gerekli çalışmanın bir an önce yapılmasını, Cumhurbaşkanımızın sözünün daha fazla sürüncemede bırakılmamasını istiyoruz. Anayasa Mahkemesince haksız bir kararla iptal edilen toplu sözleşme ikramiyesinin, sendika üyesi kamu çalışanlarına tekrar ödenerek ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesini, 2 milyon kamu çalışanının elinden alınan aylık 345 lira ödemenin iadesini istiyoruz. Vergi dilimlerindeki adaletsizliğin giderilmesini ve çalışanlarımızın gelir vergisi oranlarının %15’e sabitlenmesini bekliyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfındaki personelin genel idare hizmetleri sınıfına alınarak, bu sorunun bütünüyle gündemden çıkarılmasını istiyoruz. Hem ilk atamalarda hem de görevde yükselme sınavlarında mülakatın kaldırılmasını, atama, görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde adalet, hakkaniyet ve liyakate göre hareket edilmesini bekliyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak yargıya taşıdığımız tasarruf genelgesinin hukuka uygun olmayan maddelerinin mahkemelerimizce iptal edileceğine ve adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Tasarrufa varız. İsraftan tasarruf olur; lüksten tasarruf olur; fazladan tasarruf olur ama azdan tasarruf olmaz; ihtiyaçtan tasarruf olmaz; emeğin hakkından tasarruf olmaz; alın terinin karşılığından tasarruf olmaz. Bilinmelidir ki, Türkiye Kamu-Sen olarak tek bir kamu çalışanımızın dahi kazanılmış hakkının elinden alınmasına müsaade etmeyecek, haklarımızın korunması için her türlü mücadeleyi yapacağız” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

YORUMLAR

Hamidogullari yeşil vadide

23 Mayıs 2024 Perşembe 13:06

Sendika aidatını Devlet odedikce, sendikacılık gerçekten verimli olmaz. Sendika başkanlarına huzur hakkını üyeler veriyor

Att Mehmet

23 Mayıs 2024 Perşembe 12:20

Adamlar arada bir de olsa bi açıklama bi tepki gösteriyorlar. Bizim Memur senden tık çıkmıyor tık, Sadece varsa yoksa Gazze mitingi, bizi üye yaparken 40 takla atan Mahmut bey bugün istifa ediyorum sendikadan sakın beni arayıp neden istifa ettin deme vereceğim cevaplar hiç hoşuna gitmeyecek. Sen yatmaya devam et nasılsa 3 sene daha başkansın

Sabbah efendiye

23 Mayıs 2024 Perşembe 09:58

Sabbah efendi toplumda öyle insanlar varki kendi A partisi veya yandaş stk da eşi B partisi oğlu veya kızı C partisi bu tür insanlara toplumda şahidiz.Bu aile çok demokrat birbirine karışmıyor demekki diye iyi niyetlede yorumlanabilir.Veya Vay uyanıklar menfaat için tüm partileri nasıl kullanıyorlar?diyede

Egonomist

23 Mayıs 2024 Perşembe 08:59

Günaydın

sabbah

23 Mayıs 2024 Perşembe 08:47

Çizgiden kaydınız adlı yorumcu, memur olarak hiçbirinize üye değilim, ne demek ülkücü chp bilmem ne, arkadaşım beyin yok mu sizde? sendikalarınız partilerin arka bahçesi olduğu sürece partilerin uşağı olmaktan kurtulamayacaksınız. Cahillik bu işte, memurların yüzde 90'sını sizin gibi liyakatsız ve basiretsiz. Yoksa sendikalar partilerin arka bahçesi olmazdı. Hükümet tabağınıza ne koyarsa onu yiyeceksiniz.

kağıttan kıs ama luks jiplere bin

23 Mayıs 2024 Perşembe 01:48

tasarruf deyince akla ilk gelen A 4 KAĞITLARIN ARKA yüzünede yazmak olur zaten olması gereken o değilmidir neden kurumlar arkalı önlü yazmazki birde kurumlardaki her bilgisayarın altına bir top A 4kağıt konulmuştur.ildeki bütün kurumlardaki bilgisayar sayısı kadar top kağıt kullanılmadan durmaktadır başka malzememi yokta ekran altına takoz gibi koyarsınız kurum amirleri neden göz yumar ki. gerçi labirent programında DSİ müdürünün LUKS araçlara bindiği bahsediliyordu kağıttan kıssan nolur

Reis

22 Mayıs 2024 Çarşamba 22:42

İtibardan tasarruf olmaz.

Kazancı

22 Mayıs 2024 Çarşamba 21:31

Hilmi, Basri abin sana konuş dedi mi?

Ekonomi cöktü

22 Mayıs 2024 Çarşamba 21:22

Ülke ekonomisi,paralar, emlak konut a müteahhitlere harcandı 22 yıldır. Şimdi ise emlak konut,otomotiv galeri piyasası çöküşe geçti. Mülteciler olmasa konut piyasası resmen çöktü..

Çizgiden kaydınız

22 Mayıs 2024 Çarşamba 19:56

Önce üniversite temsilciniz değiştirin.Geçen yıl yetkiyi almaya yakın iken şimdi Eğitim Bir Sen sizi ikiye katladı.Temsilcinizin Y.G nin oğlu chp gençlik kolları başkanı kendisi güya ülkücü.Bu çelişki ile güveni kaybettiniz

Eğitimci

22 Mayıs 2024 Çarşamba 19:51

İşine geldimi İktidarın nimetlerinden faydalan işine geldimi eleştir dünya size güzel.Memurlar ne yaptığınızı görüyor.böyle sendikacılık istemiyor.Çizginiz ve duruşunuş net değil

Harransen

22 Mayıs 2024 Çarşamba 18:11

Memur sendikacılığı siyasi partilerin arka bahçeleridir. Üye kaybetmeye başlayınca meydanlara çıkmaya başladılar.

Mahmut

22 Mayıs 2024 Çarşamba 18:05

Servislere halk ta binsin bizde bu devletin vatandaşımız askeri ücretli paralı gitsin memur bedava binsin oh ne ala

Servis

22 Mayıs 2024 Çarşamba 17:35

Servislerin kaldırılması çok yerinde bir karar olmuş. Servis olacaksa ya bütün kurumlarda olacak, olmıyacaksa hiçbir kurumda olmıyacak. Kurumların bazısında servisin olup bazısında olmaması kabul edilebilir bir uygulama degildir. En iyisi hic borisinde olmasın.

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR