24 Nisan 2024 Çarşamba

FETÖ DAVASINDA İKİNCİ GÜNDE NELER YAŞANDI

FETÖ DAVASINDA İKİNCİ GÜNDE NELER YAŞANDI

Isparta

Isparta'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na ( FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan ve aralarında eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, eski Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu ile bazı eski rektör yardımcılarının da bulunduğu 49'u tutuklu 130 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma, sanık sayısının fazlalığı nedeniyle adliyenin konferans salonunda yapıldı.

Duruşmaya, aralarında eski SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicoğlu, eski Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Talip Türcan, Prof. Dr. Süleyman Seydi, eski Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Halil Karakoç, eski Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tuğrul Sezer, iş adamları Bedri Ayhan, Alper Bayhan, Özcan Pınarcı, örgütün "Isparta bölge imamı" olduğu iddia edilen Osman Demirhan'ın da bulunduğu 49 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan bazı sanıklar hazır bulundu.

Akşehir Cezaevi'nde bulunan tutuklu eski Isparta Valisi Memduh Oğuz ise duruşmaya video konferans yöntemiyle katıldı

Duruşmada söz alan müştekilerden SDÜ Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Ali Çoşkan, 2011'de yönetime gelen İbicoğlu ve ekibinin, akademik ve idari personeli dünya görüşüne göre ayırdığını anlattı. İbicioğlu döneminde profesörlüğünün kasıtlı olarak engellendiğini ve bir çok arkadaşının da aynı muameleye maruz kaldığını dile getiren Çoşkan, bu engellemelerinin sebebinin dünya görüşü farklılığından kaynaklandığını belirtti.

Bir gün yaşadığı sorunlarla ilgili görüşmek için İbicioğlu'nun yanına gittiğini dile getiren Çoşkan, İbicioğlu'nun kendisine"Keşke cemaat yerine sizinle çalışsaydım. Cemaat olgunlaşmamış bir çocuk" dediğini kaydetti.

Üniversite idari personeli Hüseyin Otru ise kendisinin uzun yıllar üniversitede görev yaptığını, İbicioğlu'nun 2011 yılından yönetime gelmesinin ardından baskılara uğradığını belirtti. Kendisinin Şarkikaraağaç Meslek Yüksek Okulu'na geçici görevlendirmeyle gönderildiğini vurgulayan Otru, "İstedikleri kişileri kadrolara yerleştirmek için mevcut görevlileri geçici görevle başka yerlere gönderiyorlardı" dedi.

Üniversitedeki bir kantin işletmecisi olan müşteki Süleyman Eryılmaz da çok uzun yıllar üniversitede kantin işlettiğini, 2011 yılına kadar hiçbir yerden şikayet gelmeden işini yaptığını kaydetti. 2011 yılından sonra üniversite yönetiminin kendisini kantini devretmesi yönünde baskı yapmaya başladığını ifade eden Eryılmaz, 17-25 Aralık darbe girişimine kadar 20'nin üzerinde tehdit aldığını kaydetti.

"17 Aralık'a kadar çektiğim zulmü bir ben bir de Allah bilir" diyen Eryılmaz, şu an başka bir FETÖ soruşturmasında tutuklu bulunan İrfan Boztepe'nin eski rektör İbicioğlu'nun selamıyla gelerek kantini kendisine devretmesini istediğini ve 'Ben bu üniversite cemaatin müfettişiyim"dediğini anlattı.

Müşteki SDÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi, Emine Ekinci,baskılar sonucu Yenişarbademli Meslek Yüksek Okulu'nda görevlendirildiğini,örgüte yakın olmayan üniversite personelinin nasıl yıldırıldığını gerek kendi fakültesinde gerek başka birimlerde gördüğünü kaydetti.

SDÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Kutluhan'da kendisinden Kurban Bayramı öncesi, para istendiğini belirterek, "Benden peygamber adına kurban kesmek için para istediler. Ancak ben 'kurbanı zengin olan kimse keser. Parça parça para toplayarak, kurban kesilmez' dedim ve istenilen parayı vermedim. Fetullah Gülen cemaati adına hastane personelinden para toplandığını biliyorum” dedi.

SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde başmüdür olarak görev yapan Mehmet Uygur da, o dönem Rektörlük seçimlerinden sonra, Rektör yardımcısı Numan Tamer’in kendisin yanına çağırıp istifa etmesini istediğini söylediğini belirtti.

Uygur, kendisinin yerine örgüte yakın kişinin alınacağını tahmin ettiğini çünkü o dönem herkesin yönetimin kendilerine yakın olan isimlerle kadrolaştığını bildiğini belirtti.

SDÜ'de idari personel olan Hediye Kaya da kendisinden emekli olunmasının istediğini kabul etmeyince kendisinde mobbing uygulandığını kaydetti. Makam odası olarak kendisine yemekhanenin bodrum katının verildiğini kaydeden Kaya, 12 metrekarelik odada ısıtma sistemi bile bulunmadığını, bir telefon bile olamadığını dile getirdi.

Açtığı mobbing davasını kazandığına dikkati çeken Kaya, dönemin üniversite yönetiminde şikayetçi olduğunu sözlerine ekledi.

Mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi. 

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

YORUMLAR

unknown

08 Kasım 2016 Salı 20:00

Güneşli günler yakın..

alettin

08 Kasım 2016 Salı 16:24

sırıtık adem havalı havalı gezerdi bu dümbük

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR